SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-EDEB

<< 1965 >>

باب: البر والصلة .وقول الله تعالى: {ووصينا الإنسان بوالديه حسناً} /العنكبوت: 8/.

1. İYİLİK YAPMAK, AKRABALIK BAĞLARINI GÖZETMEK VE YÜCE ALLAH'IN: "BİZ İNSANA ANASINA BABASINA İYİ DAVRANMASINI TAVSİYE ETTİK;(Ankebut, 8)" BUYRUĞU

 

حدثنا أبو الوليد: حدثنا شعبة قال: الوليد بن عيزار أخبرني قال: سمعت أبا عمرو الشيباني يقول: أخبرنا صاحب هذه الدار، وأومأ بيده إلى دار عبد الله، قال:

 سألت النبي صلى الله عليه وسلم: أي العمل أحب إلى الله؟ قال: (الصلاة على وقتها). قال: ثم أي؟ قال: (ثم بر الوالدين). قال: ثم أي؟ قال: (الجهاد في سبيل الله). قال: حدثني بهن، ولو استزدته لزادني.

 

[-5970-] Ebu Amr eş-Şeybani diyor ki: "Bize bu evin sahibi haber verdi -deyip, eliyle Abdullah (İbn Mes'ud)'un evini işaret ederek dedi ki: Ben Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e:

 

Aziz ve Celil olan Allah'ın en sevdiği amel hangisidir, diye sordum. O:

 

Vaktinde kılınan namazdır, diye buyurdu. Sonra hangisidir, de.dim. O:

 

Sonra anne-babaya iyi davranmaktır, buyurdu. Sonra hangisidir, dedim. O,

 

Allah yolunda cihaddır, buyurdu.

 

İbn Mes'ud dedi ki: Bana bunları Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem söyledi. Eğer daha fazlasını sorsaydım, elbette o da bana daha fazlasını söylerdi."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

Edeb: Söz ve davranış itibariyle övülen şeyleri yapmak demektir. Bazıları edebi, ahlakın üstün değerlerini yerine getirmek, onlara bağlı kalmak diye açıklamıştır. Edeb güzel görülen şeylerle birlikte bulunmak yahut senden yukarıda olanı tazim etmek, senden aşağıda olanlara da yumuşak davranmak diye de tanımlanmıştır.

 

Edeb lafzının, yemeğe davet demek olan "el-me'dube"den alındığı da söylenmiştir. Ona bu adın veriliş sebebi ise kendisine davet olunmasından dolayıdır.

 

Başlıktaki •. ayet, bu lafız ile Ankebut ve Ahkaf surelerinde bulunmakla birlikte bu başlıkta kasıt, Ankebut'taki ayet-i kerimedir.

 

İbn Battal dedi ki: Tefsir ailmlerinin belirttiklerine göre Lukman suresindeki bu ayet-i kerime Said İbn Ebi Vakkas hakkında nazil olmuştur. Evet, İbn Batta! bu şekilde "Lukman suresindeki bu ayet" demiş ama ayet bu surede değildir.

 

Müslim, Mus'ab İbn Sa'd yoluyla babasından şöyle dediğini rivayet etmiştir:

 

Sa'd'ın annesi dinine kafir oluncaya kadar ebediyen onunla konuşmayacağına dair yemin etti ve şöyle dedi: Sen Allah'ın sana anne-babana itaat etmeni tavsiye ettiğini iddia ediyorsun. İşte ben senin annenim ve ben sana bunu emrediyorum. Bunun üzerine: "Biz insana ana-babasını tavsiye ettik. .. Eğer onlar bilmediğin şeyi bana ortak koşman için seni zorlarlarsa sen onlara itaat etme' Bununla beraber dünyada onlarla iyi geçin." (Lukman,14-15) buyruğu nazil oldu. Evet, İbn Battal'da bu şekilde kaydedilmiştir ama burada bir ayetten diğerine geçiş vardır. Çünkü el-Ankebut suresindeki ayet-i kerime: "Eğer onlar hakkında bilgin olmayan bir şeyi bana ortak koşman için seni zorlarlarsa onlara itaat etme, dönüşünüz yalnız banadır."(Ankebut, 8) şeklindedir, ama İbn Battal'da: "eğer seninle ... mücadele ederlerse" buyruğundan sonra zikredilen ifadeler Lukman suresindedir.

 

Tirmizi'deki rivayette ise sadece "iyi davranmasını tavsiye ettik" buyruğuna kadar zikredilmiştir.

 

İbnu't-Tın der ki: Anne-babaya iyilik yapmanın cihaddan önce sözkonusu edilmesi, iki ihtimal ile açıklanır: Başkasına faydanın sözkonusu olması, ikincisi ise anne-babaya iyilik yapan kimsenin yaptığı bu işin, onların yaptıklarına bir mükafat olduğunu kabul etmesidir. 0, bu hali ile başkasının kendisinden faydalandığını zanneder gibidir. Bu sebeple anne-babaya iyilik yapmakta faziletin bulunduğuna dikkat çekilmektedir.

 

Derim ki: Birinci sebep açık değildir. Muhtemelen cihad, ona bağlı olduğundan ötürü öne alınmıştır. Çünkü anne-babaya iyi davranan bir kimse cihad etmek için onlardan izin ister. Zira biraz sonra geleceği üzere onların izni olmaksızın cihada gitmenin nehyedildiği sabit bir husustur.

 

باب: من أحق الناس بحسن الصحبة.

2. İNSANLAR ARASINDA GÜZEL DOSTLUĞA EN FAZLA HAK SAHİBİ KİMDİR?

 

حدثنا قتيبة بن سعيد: حدثنا جرير، عن عمارة بن القعقاع بن شبرمة، عن أبي زرعة، عن أبي هريرة رضي الله عنه قال:

 جاء رجل إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال: يا رسول الله، من أحق الناس بحسن صحابتي؟ قال: (أمك). قال: ثم من؟ قال: (ثم أمك). قال: ثم من؟ قال: (ثم أمك). قال: ثم من؟ قال: (ثم أبوك).

وقال ابن شبرمة ويحيى بن أيوب: حدثنا أبو زرعة: مثله.

 

[-5971-] Ebu Hureyre r.a.'dan, dedi ki: "Bir adam Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gelerek:

 

Ey Allah'ın Rasulü' Benim güzel sohbetime (arkadaşlığıma, dostluğuma) en fazla hak sahibi olan kimdir, diye sordu.

 

Allah Rasulü: Annendir, buyurdu.

 

Adam: Sonra kimdir, diye sordu.

 

Allah Rasulü: Annendir, buyurdu.

 

Adam: Sonra kimdir, diye sordu.

 

Allah Rasulü: Annendir, buyurdu.

 

Adam: Sonra kimdir, diye sordu.

 

Allah Rasulü: Sonra babandır, buyurdu."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

İbn Battal dedi ki: Bu hadisin gereğine göre annenin görmeyi hak ettiği iyilik, babanın üç mislidir. Bu ise hamileliğin, sonra doğumun, sonra da süt emzirmenin zorluğundan dolayıdır. Bütün bunları yalnız başına anne yapar ve onlardan dolayı oldukça zorlanır. Bundan sonra da çocuğun terbiyesinde baba ile ortak hareket eder. İşte yüce Allah'ın: "Biz insana ana-babasına iyilikte bulunmasını tavsiye ettik. Annesi onu zorlukla taşımış, zorlukla bırakmıştır. Onun taşınması ve sütten kesilmesi de iki yılda olur. "(Lukman, 14) buyruğunda da buna işaret edilmektedir. Bu buyrukta her ikisine iyi davranmanın tavsiye edilmesi bakımından aralarında eşitlik sözkonusu iken, diğer üç husus sadece anne hakkında sözkonusu edilmiştir.

 

Kurtubi der ki: Maksat annenin çocuğu üzerindeki kendisine iyi davranma hakkının daha üstün bir derecede olduğunu ve bu hususta haklar arasında bir çatışma bulunacak olursa, annenin hakkının babanın hakkına önceleneceğini anlatmaktır.

 

İyad dedi ki: Cumhurun kanaatine göreanne iyi muamele konusunda babadan daha üstün bir hakka sahiptir. Her ikisine de eşit bir şekilde iyi davranılacağı da söylenmiştir. Bazıları bu görüşü Malik'ten diye nakletmiştir ama doğru olanı birincisidir.

 

Derim ki: Bazı Şafii alimleri ikinci görüşü benimsemiştir, ama el-Haris elMuhasibi iyilikte annenin üstün tutulacağı hususunda icma' bulunduğunu nakletmiştir, ama böyle bir nakil tartışılır. Malik'ten yapılan nakil de bu hususta açık değildir. Bunu İbn Battal zikrederek şöyle demiştir: Malik'e: Babam benden istedi, annem de benden aksini yapmamı istedi, diye soruldu. Malik: Babana itaat et, annene de karşı çıkma, diye cevap verdi. İbn Battal dedi ki: Bu onun her ikisine de iyi davranmanın eşit düzeyde olduğunu göstermektedir, demiştir. Evet, o böyle demiştir, ama buna delaleti pek açık değildir. İbn Battal dedi ki: el-leys'e de aynı mesele sorulmuş, kendisi: Annene itaat et. Çünkü iyiliğin üçte iki payı onundur, diye cevap vermiştir.

 

İyad dedi ki: Bazı ilim adamları dede ve kardeş hususunda tereddüde düşmüşlerdir. Çoğunluk dedenin önceleneceği kanaatindedir.

 

Derim ki: Şafiiler de bunu kesin bir ifade olarak zikretmiş ve: Önce dede, sonra kardeş gelir. Daha sonra aynı anne-baba ile akrabalığı olan kimse onlardan birisi vasıtası ile akrabalığı olanın önüne geçirilir. Sonra da zevi'l-erham olan akrabalar öncelenir. Bunlar arasında mahrem olanlar, mahrem olmayanlardan önce gelir, daha sonra diğer asabeler, sonra sıhri akrabalar, sonra vela bağı ile yakınlığı olanlar, sonra da komşular gelir, demişlerdir. ileride iyilik yapmanın hükmünedair açıklamalar gelecektir. İbn Battal bu sıralamanın, iyiliğin bir defada hepsine ulaştırılmasının imkansız olması halinde sözkonusu olacağına işaret etmiştir. Bu da açıkça anlaşılan bir konudur.

 

باب: لا يجاهد إلا بإذن الأبوين.

3. KİŞİ ANNE-BABANıN İZNİ OLMADAN CİHADA ÇIKAMAZ

 

حدثنا مسدَّد: حدثنا يحيى، عن سفيان وشعبة قالا: حدثنا حبيب (ح). قال: وحدثنا محمد بن كثير: أخبرنا سفيان، عن حبيب، عن أبي العباس، عن عبد الله بن عمرو قال:

 قال رجل للنبي صلى الله عليه وسلم: أجاهد؟ قال: (لك أبوان). قال: نعم، قال: (ففيهما فجاهد).

 

[-5972-] Abdullah İbn Amr'dan, dedi ki: "Bir adam, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e: Cihada çıkayım mı, diye sordu. Allah Rasulü:

 

Anan-baban var mı, diye sordu. Adam:

 

Evet deyince, Allah Rasulü: O halde sen onlar uğrunda cihad et, buyurdu."

 

 

AÇIKLAMA:

 

"Kişi anne-babanın izni olmadan cihada gidemez."

 

Buhari bu başlık altında Abdullah İbn Amr'ın rivayet ettiği hadisi zikretmektedir. Buna dair açıklamalar Cihad bölümünde geçmişti.  O sayfa için buraya tıklayın