باب: إذا وقع
الذباب في
الإناء.
58. KABIN İÇİNE SİNEK DÜŞERSE
حدثنا قتيبة:
حدثنا
إسماعيل بن
جعفر، عن عتبة
بن مسلم، مولى
بني تيم، عن
عبيد بن حنين،
مولى بني
زُرَيق، عن
أبي هريرة رضي
الله عنه:
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال: (إذا
وقع الذباب في
إناء أحدكم فليغمسه
كله، ثم
ليطرحه، فإن
في أحد جناحيه
شفاء وفي
الآخر داء).
[-5782-] Ebu Hureyre r.a.'dan rivayete göre Rasulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
"Sinek herhangi birinizin kabına düştüğü vakit onu önce
tamamıyla daldırsın, sonra onu atsın. Çünkü onun kanatlarından birisinde
hastalık, diğerinde şifa vardır."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Sizden birinizin kabına ... " Hadis, Bed'u'l-Halk
bahsinde "içecek(ine)" lafzı ile geçmişti. Nesai ve İbn Mace'de yer
alan İbn Hibban'ın da sahih olduğunu belirttiği Ebu Said'in rivayet ettiği
hadiste ise: "Yemeğe düştüğü zaman" şeklindedir. Ama "kap"
tabiri daha kapsamlıdır.
"Onu bütünüyle daldırsın." Bu, hastalığa karşı ilacın
yer alması için yol gösterici bir emirdir. "Bütünüyle, büsbütün"
lafzı ise, bir kısmını da1dırmakla yetinmek şeklindeki mecazi bir anlamın
çıkartılmasını önlemek içindir.
Ebu Davud'un zikrettiği ve İbn Hibban'ın sahih olduğunu
belirttiği Said elMakburi'nin Ebu Hureyre yoluyla gelen rivayetinde: "Ve o
hastalığın bulunduğu kanadı ile korunur" ibaresi yer almakla birlikte,
benim hadisin görebildiğim rivayet yollarındanherhangi birisinde şifanın
bulunduğu kanadın hangisi olduğunun tayin edildiğini göremedim. Fakat kimi ilim
adamının naklettiğine göre o bunu iyice incelemiş ve sineğin sol kanadı ile
kendisini korumaya çalıştığını görmüş, böylelikle şifanın bulunduğu kanadın sağ
kanat olduğunu anlamıştır.
Bundaki münasebet açıkça ortadadır. Kaydedilen Ebu Said yoluyla
gelen hadiste o zehri öne sürer, şifayı da geriye bırakır. Bu rivayetten de,
başlıktaki hadiste söz konusu olan "hastalık" lafzı ile zehrin
kastedildiği anlaşılmaktadır.
"Diğerinde de şifa vardır." Bu hadis az miktardaki
suyun içine, yapısında akacak kadar bir şeyleri barındırmayan bir canlının
düşmesi ile necis olmadığına delil gösterilmiştir. Bunun delil gösterilme şekli
de -Beyhaki'nin Şafiı'den rivayet ettiği üzere- şöyledir: Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem suyun içinde öldüğü takdirde suyu necis yapan bir şeyin suya daldırılmasını
emretmez. Çünkü böyle bir şey suyu bozar.
Ebu.'t-Tayyib et-Taberi de şöyle demektedir: Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem bu hadis ile necaseti ya da tahareti beyan etmek istememiştir.
O sadece sineğin zararından tedaviyi açıklamayı kastetmiştir. Aynı şekilde
develerin ağıllarında namaz kılmayı nehyedip, koyunların ağıllarında namaz
kılmaya izin vermekten kastı da bir yerin taharetini ya da necasetini açıklamak
değildir. O bununla develer ile birlikte huşCı'un söz konusu olamayacağına,
koyunlar hakkında ise durumun böyle olmadığına işaret etmiştir.
Derim ki: Bu sahih bir açıklamadır. Ancak, bu hadisten başka bir
hükmün çıkartılmasına da engel değildir.