DEVAM: 12. SÜT iÇMEK VE
YÜCE ALLAH'IN: "SiZE ONLARIN KARINLARINDAKi DIŞKI iLE KAN ARASINDAN
iÇENLERiN BOĞAZıNDAN KOLAYLIKLA GEÇEN HALiS BiR SÜT iÇiRiYORUZ."(Nahl, 66)
BUYRUĞU
حدثنا أبو
اليمان:
أخبرنا شعيب:
حدثنا أبو الزِّناد،
عن عبد
الرحمن، عن
أبي هريرة رضي
الله عنه:
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال:
(نِعْمَ الصدقة
اللِّقْحَةُ
الصَّفِيُّ
مِنْحَةً،
والشاة
الصَّفِيُّ
مِنْحَةً،
تغدو بإناء،
وتروح بآخر).
[-5608-] Ebu Hureyre r.a.'dan rivayete göre Rasulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Sağmal devenin sütünü vermek he güzel bir sadakadır. Seçkin
sağmal koyunu (sütünü) hediye etmek ne güzeldir. O koyun sabahleyin bir kap süt
verir, akşamleyin bir başka kap süt verir."
حدثنا أبو
عاصم، عن
الأوزاعي، عن
ابن شهاب، عن
عبيد الله بن
عبد الله، عن
ابن عباس رضي
الله عنهما:
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم شرب
لبناً فمضمض،
وقال: (إنَّ له
دسماً).
[-5609-] İbn Abbas r.a.'dan rivayete göre
"Rasu!ullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem süt içtikten sonra ağzını
çalka!ayarak:
Şüphesiz ki onun bir miktar yağı vardır, diye buyurdu."
وقال
إبراهيم بن
طهمان، عن
شُعبة، عن
قتادة، عن أنس
بن مالك قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم:
(رُفِعْتُ إلى
السِّدرة،
فإذا أربعة
أنهار: نهران
ظاهران
ونهران
باطنان، فأما
الظاهران:
النيل والفرات،
وأما
الباطنان:
فنهران في
الجنة، فأتيت
بثلاثة أقداح:
قدح فيه لبن،
وقدح فيه عسل،
وقدح فيه خمر،
فأخذت الذي
فيه اللبن
فشربت، فقيل
لي: أصبت
الفطرة أنت
وأمتك).
قال هشام
وسعيد
وهمَّام، عن
قتادة، عن أنس
بن مالك، عن
مالك بن
صعصعة، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم: في الأنهار
نحوه، ولم
يذكروا: ثلاثة
أقداح.
[-5610-] Enes b. Malik'ten, dedi ki: "Rasulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
(Mirac gecesi) bana Sidre gösterildi. Dört nehir ile karşılaştım.
İkisi açıktan akıyordu, ikisi de gizliden akıyordu. Açıktan akan iki nehir Nil
ile Fırat'tır. Gizliden akan iki nehir ise cennetteki iki nehirdir. Bana üç
kase getirildi. Bir kasenin içinde süt, bir kasenin içinde bal, bir kasenin
içinde de şarap vardı. Ben içinde süt bulunan kaseyi alıp içtim. Bana: Sen de,
ümmetin de fıtratı isabet ettin, denildi."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Bir kase süt, bir kase şarap." -Haram olmakla
birlikte- şarap ile -helal olmakla birlikte- sütten birisini seçmekte serbest
bırakılmasının hikmeti ya o sırada henüz şarabın haram kılınmamış olmasıdır,
yahut o şarap cennetten olduğundan dolayıdır. Çünkü cennet şarabı haram
değildir.
باب: استعذاب
الماء.
13. TATLı SUYU ARAMAK
حدثنا عبد
الله بن
مسلمة، عن
مالك، عن إسحق
بن عبد الله:
أنه سمع أنس
بن مالك يقول:
كان
أبو طلحة أكثر
أنصاري
بالمدينة
مالاً من نخل،
وكان أحب ماله
إليه بيرحاء،
وكانت مستقبل
المسجد، وكان
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
يدخلها ويشرب
من ماء فيها
طيب، قال أنس:
فلما نزلت {لن
تنالوا
البرَّ حتى
تنفقوا مما
تحبون}. قام
أبو طلحة فقال:
يا رسول الله،
إنَّ الله
يقول: {لن
تنالوا البرَّ
حتى تنفقوا
مما تحبون}.
وإن أحب مالي
إلي بيرحاء،
وإنها صدقة
لله أرجو برها
وذخرها عند
الله، فضعها
يا رسول الله
حيث أراك
الله، فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: (بخ، ذلك
مال رابح، أو
رايح - شك عبد
الله - وقد
سمعتُ ما
قلتَ، وإني
أرى أن تجعلها
في الأقربين).
فقال أبو
طلحة: أفعل يا
رسول الله،
فقسمها أبو
طلحة في
أقاربه وفي
بني عمه.
وقال
إسماعيل
ويحيى بن
يحيى: (رايح).
[-5611-] Enes b. Malik'ten, diyor ki: "Ebu Talha
Medine'de ensar arasında en çok hurma ağaçları bulunan kişi idi. Onun malları
arasında en sevdiği de Beyruha idi. Burası da Nebi mescidinin tam karşısında
idi. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem buraya girer ve orada bulunan hoş,
güzel bir sudan içerdi.
Enes dedi ki: "Siz sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar
bine kavuşamazsınız. "(Al-i iİmran,92) ayeti nazil olunca Ebu Talha ayağa
kalkarak: Ey Allah'ın Rasulü, şüphesiz ki yüce Allah: "Siz sevdiğiniz
şeylerden infak etmedikçe bine ulaşamazsınız" diye buyuruyor ve şüphesiz
benim en sevdiğim malım ise Beyruha'dır. Onu Allah için sadaka olarak
bağışlıyorum. Bunun iyiliğini ve azığını Allah nezdinde ümitediyorum. Ey
Allah'ın Rasulü, sen onu Allah'ın sana gösterdiği yerde harca, dedi.
Bunun üzerine Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Oh ne güzel!
Bu, faydası sahibine çabuk ulaşan -yahut kar sağlayan, şüphe eden ravi Abdullah
b. Mesleme'dirbir maldır. Ben senin neler söylediğini işittim. Ben de o malı
akrabalarına ayırmanı uygun görüyorum, diye buyurdu.
Bunun üzerine Ebu Talha: Öyle yapayım ey Allah'ın Rasulü, dedi ve
Ebu Talha orasını akrabaları ve amcasının çocukları arasında paylaştırdı."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Tatlı suyu aramak." İbn Battal der ki: Tatlı suyu
aramak zühde aykırı olmadığı gibi,yerilen refah kapsamına da girmez. Oysa misk
ve benzeri şeylerle suyu hoş ve lezzetli kılmak böyle değildir. Malik ihtiva
ettiği israf dolayısıyla bu işlemi mekruh görmüştür. Tatlı su içmek ve bunu
aramak ise mubahtır, salih kimseler bu işi yapmıştır. Tuzlu su içmekte de bir
fazilet yoktur.
Hadisten Çıkan Sonuçlar İbn Battal dedi ki:
1- Hadis hoş ve güzel yemek aramanın caiz olduğuna ve bunun
hayır ehli kimselerin uygulamalarından olduğuna delildir. Yüce Allah'ın:
"Ey iman edenler!
Allah'ın size helal kılmış olduğu hoş ve temiz şeyleri haram
kılmayın."(Maide, 87) buyruğunun, lezzetli yiyeceklerden uzak durmak
isteyen kimseler hakkında nazil olduğu sabit olmuştur.
2- Yine İbn Battal der ki: Eğer lezzetli şeyleri yemek Allah'ın
kullanılmasını istemediği şeylerden olsaydı, bunları söz konusu ederek
kullarına olan lütuf ve minnetini hatırlatmazdı. Aksine bunları haram kılmayı
yasaklamakla onlardan Allah'm kendilerine ihsan etmiş olduğu bu nimetlerine
karşılık şükür etmeleri için bu nimetleri kullanmalarmı dilemiş olmaktadır. Her
ne kadar onların şükürleri, onun nimetlerine denk olmuyarsa dahi bu böyledir.
3- İbnu'l-Müneyyir der ki: Tatlı su aramanın zühd ve veraa
aykırı olmadığı gayet açıktır. Ama bunun lezzetli yiyeceklerin yenilmesine
delil görülmesi de biraz uzaktır.