SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-EŞRİBE

<< 1895 >>

باب: من رأى أن لا يخلط البُسْر والتمر إذا كان مسكراً، وأن لا يجعل إدامين في إدام.

11. SARHOŞLUK VERİCİ OLMASI HALİNDE BUSR (DENİLEN HURMA KORUĞU) İLE TEMR (DENİLEN HURMA) NEBİZİNİ KARIŞTIRMAMAYI VE İKİ KATlĞI BİR KATIK HALİNE GETİRMEMEYİ UYGUN GÖRENLER

 

حدثنا مسلم: حدثنا هشام: حدثنا قتادة، عن أنس رضي الله عنه قال: إني لأسقي أبا طلحة وأبا دجانة وسهيل بن البيضاء، خليط بُسْر وتمر، إذ حُرِّمت الخمر، فقذفتها، وأنا ساقيهم وأصغرهم، وإنا نعدُّها يومئذ الخمر.وقال عمرو بن الحارث: حدثنا قتادة: سمع أنساً.

 

[-5600-] Enes r.a.'dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Ben, Ebu Talha, Ebu Dücane ve Süheyl b. el-Beyda'ya busr (denilen hurma koruğu) şırası ile temr (denilen hurma) nebızi karışımını içirmekte iken şarap haram kılınıverdi. Ben onlara sakilik edip o içkiyi sunan kişi olmama rağmen ve yaşça en küçükleri olduğum halde hemen onu atıverdim. O gün için biz onu (o içkiyi) hamr (şarap) sayıyorduk."

 

 

حدثنا أبو عاصم، عن ابن جريج: أخبرني عطاء: أنه سمع جابراً رضي الله عنه يقول:

 نهى النبي صلى الله عليه وسلم عن الزبيب، والتمر، والبُسْر، والرُّطب.

 

[-5601-] (Ata b. Ebi Rebah) Cabir r.a.'l şöyle derken dinlemiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem kuru üzüm, hurma, busr (taze hurma koruğu) ve rutab (denilen taze hurma) şırasını (içmeyi) yasakladı."

 

 

حدثنا مسلم: حدثنا هشام: أخبرنا يحيى بن أبي كثير، عن عبد الله بن أبي قتادة، عن أبيه قال: نهى النبي صلى الله عليه وسلم أن يُجمع بين التمر والزَّهْوِ، والتمر والزبيب، ولْيُنْبَذْ كل واحد منهما على حدة.

 

[-5602-] Abdullah b. Ebi Katade'den, o babasından şöyle dediğini rivayet etmektedir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem hurma ile (zehv denilen) olgunlaşmamış hurma, hurma ile kuru üzüm (şıralarının) biraraya getirilmesini nehyetmiştir. Bunların her birinin ş!ras! ayrı ayrı yapılmalıdır."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Sarhoşluk verici olduğu takdirde hurma koruğu ile hurmanın (şırasının) karıştırılmaması görüşünde olanlar." İbn Battaı dedi ki: Buhari'nin "sarhoşluk verici olduğu takdirde" tabirini kullanması bir yanlışlıktır. Çünkü burada iki şeyi birbirine karıştırma yasağı, çok miktarda içilmeleri halinde sarhoşluk vermese dahi genel bir yasaktır. Çünkü kişi fark etmesede bunların sarhoşluk verici hale gelmeleri çok çabuk olur. O halde buradaki yasak, mevcut halleri ile iki karışımın sarhoşluk verici oluşundan dolayı değil, sonuçta sarhoşluk verici olabileceklerinden ötürüdür. Çünkü bunlar mevcut halleriyle sarhoşluk verici iseler yasaklandıkları konusunda zaten görüş ayrılığı yoktur.

 

Tahavi "İhtilafu'l-Ulema" adlı eserinde el-leys'ten şöyle dediğini nakletmektedir: Ben hurma nebızi (şırası, hoşafı) ile kuru üzüm nebızinin birbirlerine karıştırıldıktan sonra hep birlikte içilmelerinde bir sakınca görmüyorum. Çünkü yasak bunların nebızlerinin bir arada yapılması, sonra da içilmesi ile ilgilidir. Zira bunların biri, diğerinin şiddetini artırır.

 

"Bunların her biriayrı ayrı nebız yapılır." Müslim'de, Ebu Said yoluyla gelen hadiste şöyle denilmektedir: "Sizden nebız içen bir kimse onu ya tek başına kuru üzüm, yahut tek başına hurma, yahut tek başına busr (hurma kOl'UğU) nebızi olarak içsin."

 

İbn Ebi Şeybe, Ahmed ve Nesai de el-Harran! yolu ile İbn Ömer'den, nehyin sebebini şöylece rivayet etmişlerdir: İbn Ömer dedi ki: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in huzuruna sarhoş birisi getirildi. Ona celde vurdu. Sonra ona ne içtiğini sordu. Adam: Ben hurma ve kuru üzüm nebızini içtim, dedi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Hayır, bunları birbirleriyle karıştırmayınız. Çünkü bunların her birisi tek başına yeter, diye buyurdu."

 

Nevevi dedi ki: Mezhebimize mensup ilim adamları ve daha başka alimlerin kanaatine göre karıştırmanın yasaklanış sebebi şudur:

 

İyice sertleşmeden önce karıştırmak sebebiyle sarhoşluk verme özelliği çabucak ortaya çıkar. Böylelikle onu içen bir kimse bunun sarhoşluk verecek sınıra -o sınıra ulaşmış olduğu halde- ulaşmamış olduğunu sanır.

 

Cumhurun görüşüne göre ise bu hususta nehyin anlamı tenzih(ı mekruhluk) ifade eder ve ancak belirtileri saklanılamayacak şekilde açıkça ortaya çıkan sarhoşluk verici bir hale geldiği vakit yasak olur.

 

Bazı Maıiki alimleri de buradaki yasak, haram kılmak içindir, demişlerdir.

 

İbnu'l-Arabı de der ki: İçkinin sebep olduğu sarhoşluk dolayısıyla haram kılındığı, ancak sarhoşluk vermeyen tatlı nebızin (şıra, hoşafın) caiz oluşu da sabit bir hükümdür. Çeşitli kapial'da nebh yapmak yasağı önce sabit olmuş, sonra da nesh edilmiştir. İki cinsi karıştırıp nebız yapmak hususunda ise ilim adamlarının farklı görüşleri vardır. Ahmed, İshak ve Şafillerin çoğu alimleri sarhoşluk vermese dahi haram olduğu görüşündedirler. Klifeliler ise helal olduğunu söylemişlerdir. Bizim ilim adamlarımız ise mekruh oluşu üzerinde ittifak etmişlerdir, ama bu kerahetin tahrimı bir kerahet mi, tenzihı bir kerahet mi olduğu hususunda görüş ayrılıkları vardır. Aynı şekilde yasağın illetinin ne olduğu hususunda da görüş ayrılığı vardır. İllet, birinin diğerinin şiddetini (sertliğini) artırmasıdır denildiği gibi, sarhoşluk verici özellikleri çabucak ortaya çıkar, diye de açıklanmıştır.

 

Devamla dedi ki: Balın süt ile kanştırılmasının burada sözü geçen farklı iki şeyin karıştırılması kabilinden olmadığı hususunda da görüş ayrılığı yoktur. Çünkü sütün nebızi yapılmaz. Onun Şafiılerin çoğunluğundan diye naklettiği görüşe dair Şafii'den ona uygun bir nas da bulunmuştur. Şafiı şöyle demektedir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in iki şeyi birbirine karı~tırmaya dair nehyi sabittir. O halde hiçbir şekilde caiz olamaz. Maıik'ten ise şöyle dediği nakledilmektedir: Ben ~ehrimizde (Medine'de) ilim ehlinin bu görüşte olduğunu gördüm.

 

el-Hattabi de şöyle demektedir: Birbirine karıştırılmış iki şeyin ~ırası sarhoşluk verici olmasa dahi haram olduğu görüşü bir topluluk tarafından hadisin gereğince am el etmek üzere kabul edilmiştir. Bu aynı zamanda Malik, Ahmed ve İshak'ın görüşü olup Şafii mezhebinin de kuvvetli görüşüdür. Derler ki: Her kim iki karı~ımı birlikte içerse tek bir sebep dolayısıyla günahkar olur. Eğer ~iddetlendikten (sertle~tikten) sonra içerse iki bakımdan günahkar olur. el-leys ise yasağı her ikisinin birlikte nebız yapılması haline ait özel bir hüküm olarak kabul etmiştir.---Nevevl'nin sözü burada bitti.---

 

Kurtubi der ki: İki karı~ıma dair yasak (nehy), hükmünün haram oluşu hususunda gayet açıktır ve bu, çe~itli bölge fukahasının cumhurunun da kabul ettiği görüştür.