EK SAYFA – 1884-4
باب: إذا وقعت
الفأرة في
السمن الجامد
أو الذائب.
34. FARE, DONMUŞ YAHUT ERiMiŞ YAĞIN iÇiNE DÜŞERSE
حدثنا
الحُمَيدي:
حدثنا سفيان:
حدثنا الزُهري
قال: أخبرني
عبيد الله بن
عبد الله بن
عتبة:
أنه
سمع ابن عباس
يحدثه: عن
ميمونة: أن
فأرة وقعت في
سمن فماتت،
فسئل النبي
صلى الله عليه
وسلم عنها
فقال: (ألقوها
وما حولها
وكلوه).
قيل لسفيان:
فإن
مَعْمَراً
يحدثه، عن
الزُهري، عن
سعيد بن
المسيَّب، عن
أبي هريرة؟
قال: ما سمعت
الزُهري يقول
إلا عن عبيد
الله، عن ابن
عباس، عن
ميمونة، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم، ولقد
سمعته منه
مراراً.
[-5538-] Meymune'den rivayete göre, "Bir fare yağın
içine düşüp ölmüştü.
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e durumu hakkında soru sorulunca:
Onu ve etrafında bulunan yağı atınız ve kalanı yiyiniz, diye
buyurdu."
حدثنا عبدان:
أخبرنا عبد
الله، عن
يونس، عن الزُهري ، عن
الدابة تموت
في الزيت
والسمن، وهو
جامد أو غير
جامد، الفأرة
أو غيرها،
قال: بلغنا أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم أمر
بفأرة ماتت في
سمن، فأمر بما
قَرُبَ منها فطُرح،
ثم أكل .عن
حديث عبيد
الله بن عبد
الله.
[-5539-] Zühri'den rivayete göre ona zeytinyağında, donuk
yağda ya da donmamış yağda ölen hayvan hakkında, fare ya da başkasına dair soru
sorulmuş, o da şu cevabı vermiştir:
"Bize ulaştığına göre Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem
yağda ölmüş bir fare'nin yakınında bulunan kısmın atılmasını emir buyurdu.
Sonra da o yağ yenildi."
حدثنا عبد
العزيز بن عبد
الله: حدثنا
مالك، عن ابن
شهاب، عن عبيد
الله بن عبد
الله، عن ابن
عباس، عن
ميمونة رضي
الله عنهم
قالت:
سئل
النبي صلى
الله عليه
وسلم عن فأرة
سقطت في سمن،
فقال: (ألقوها
وما حولها
وكلوه).
[-5540-] İbn Abbas'tan, onun Meymune r.anha'dan
rivayetine göre;
"Meymune şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e yağın
içine düşmüş bir fare hakkında soru soruldu. O da:
O fareyi çevresindeki yağ ile birlikte atınız, kalan yağı yiyiniz,
diye buyurdu."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Fare donmuş yahut erimiş yağın içine düşerse ... "
Yani bu durumda hüküm farklı mıdır? Değil midir? Bu husustaki görüş ayrılıkları
pek güçlü olduğundan ötürü bu konuda kesin bir hüküm vermeye yanaşmamış gibi
görünüyor. Daha önce Taharet bölümünde onun, yağ değişikliğe uğramadıkça necis
olmayacağı görüşünü tercih ettiğine dair delilolacak hususlar geçmiş
bulunmaktadır. Bu hususta hükmün farklı olduğunu hissettiren Yunus yolu ile
gelen rivayeti (5539 no'lu hadisi) zikretmesindeki sır, muhtemelen bu
olmalıdır. Ayrıca bu hadis, Ahmed'den gelen iki rivayetten birisi olan şu
görüŞe de delil gösterilmiştir: Sıvı olan bir şeye necaset düştüğü takdirde
değişikliğe uğramadıkça necis olmaz. İşte bu, Buhari'nin tercih ettiği bir
görüş olup, Malikilerden İbn Nafi'in de görüşüdür. Ayrıca Malik'ten de bu görüş
nakledilmiştir.
Ahmed'in,İsmail b. Umeyye'den, onun Umare b. Ebi Hafsa'dan, onun
İkrime'den rivayet ettiğine göre İbn Abbas'a yağın içinde ölmüş bir farenin
hükmüne dair soru sorulunca: Fare ve çevresindeki yağ alınır, diye cevap
vermiştir. Ben (İkrime) eğer onun etkisi yağın tamamında görülürse (hüküm ne
olur), diye sordum. O: "Bu kendisi canlı iken söz konusu olur. Ama o,
ancak bulunduğu yerdeölmüştür, diye cevap verdL" Bu hadisin ravileri
Sahih'in ravileridir.
Ayrıca Ahmed bunu bir başka yoldan da rivayet etmiş olup, bu
rivayette:
İçinde zeytinyağı bulunup o yağa bir farenin düştüğü testi
hakkında soru soruldu, denilmektedir. Söz konusu bu hadiste: "O, testinin
tamamında dolaşmamış mıydı diye sorunca İbn Abbas ona şu cevabı vermiştir: O
canlı iken dolaşmıştı, daha sonra öldüğü yerde karar kıldı."
Cumhur da sıvı yağ ile donuk yağ arasında az önce sözü geçen
farklı hüküm ile amel ederek ayırım gözetmişlerdir. İbnu'I-Arabı, hadisteki:
"Onun etrafında bulunan" buyruğunu yağın donuk olduğuna delil
göstermiş ve şunları söylemiştir: Çünkü eğer o yağ sıvı olsaydı, onun etrafı
diye bir şey söz konusu olmazdı. Çünkü ölmüş fare nereden alınırsa alınsın
derhal o alınan kısım yerine bir başkası geçer. Böylelikle o geçen kısım da
onun etrafında bulunan kapsamına girer. Bu da yağın tamamının atılmasını gerektirir.
Evet, İbnu'l-Arabı böyle demiştir. [Yağın ve farenin söz konusu edilmesine
gelince, bu lafızların mefhumu ile amel etmek (ve başka canlılar ile
yiyecekleri bunun dışında görmek) söz konusu değildir.] 166
166 Bu ibare, hem istidlal açısından oldukça önemli olduğundan,
hem de bundan sonra nakledilecek İbn Hazm'ın görüşünün daha iyi anlaşılması
açısından önemli görüldüğü için, tarafımızdan Fethu'l-Barı, iX, 587'de iktibas
edilmiştir.
İbn Hazm ise adeti üzere hadisi lafzı çerçevesinde dondurarak
farklı hükmü fare hakkında özel bir hüküm olarak kabul etmiştir. Eğer farenin
dışında başka bir türden canlı, sıvı bir şeye düşecek olursa değişmedikçe necis
olmaz.
Cumhura göre sıvının ölçüsü, ondan bir şeyalındığı takdirde
hızlıca eski haline dönebilmesidir.
"Öldü" sözü de farenin sıVJya etkisinin içinde ölmesi
ile söz konusu olacağına delil gösterilmiştir. Eğer fare sıvının içine düşüp
ölmeden çıkacak olursa sıvıya bir zararı olmaz.