SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’Z-ZEBAİH VE’S-SAYD

<< 1884 >>

EK SAYFA – 1884-2

باب: الأرنب.

32. TAVŞAN

 

حدثنا أبو الوليد: حدثنا شعبة، عن هشام بن زيد، عن أنس رضي الله عنه قال:

 أنفجنا أرنباً ونحن بمرِّ الظهران، فسعى القوم فَلَغبوا، فأخذتها فجئت بها إلى أبي طلحة، فذبحها فبعث بوركيها، أو قال: بفخذيها إلى النبي صلى الله عليه وسلم فقبلها.

 

[-5535-] Enes r.a.'dan, dedi ki: "Bizler Merru'z-Zahran'da bulunuyor iken bir tavşanın peşine takıldık. Arkadaşlarımız onun peşinden koştular. Fakat ona yetişemediler. Ben o tavşanı yakalayıp onu Ebu Talha'ya getirdim. Ebu Talha o tavşanı keserek uyluklarının üst tarafını -ya da butlarını dedi- Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gönderdi, o da onu kabul etti."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Merru'z-Zahran", Mekke'den bir merhale uzakta bir yer adıdır. "Beraberimizde olanlar, peşinden koştular; fakat ona yetişemediler." Yani yoruldular.

 

 

Hadisten Çıkan Sonuçlar

 

1- Tavşan yemek caizdir. Bu, -ashab-ı kiramdan Abdullah b. Ömer'den, tabilnden İkrime'den, fukahadan Muhammed b. Ebi Leyla'dan mekruh oluşuna dair gelen rivayet müstesna- bütün ilim adamlarının görüşüdür.

 

2- Avın peşinden gitmek ve onu takip için koşmak caizdir.

 

3- Av hayvanını yakalayan, onu yakalamakla ona malik olur. Onunla beraber peşinden koşanlar ona ortak olmazlar.

 

4- Av hayvanı hediye verilebilir ve avcıdan bu hediye kabul edilir. Az miktarda bir şeyi, değeri üstün olan bir kimseye -onun bu işe razı olacağını halinden bildiği takdirde- hediye olarak verebilir.

 

5- Küçük çocuğun velisi, çocuğun mülkünde olan şeylerde maslahata uygun olarak tasarrufta bulunabilir.