باب: التسمية
على الصيد.
1. AV ÜZERİNDE BESMELE ÇEKMEK
وقوله
تعالى: {يا
أيها الذين
آمنوا
لَيبلونَّكم
الله بشيء من
الصيد تناله
أيديكم
ورماحكم}.
الآية
/المائدة: 94/.
وقوله جل
ذكره: {أحلت لكم
بهيمة
الأنعام إلا
ما يُتلى
عليكم} /المائدة
:1/. وقول الله
تعالى:
{حُرِّمَتْ
عليكم المَيْتَةُ
- إلى قوله - فلا
تخشوهم
واخشون}
/المائدة: 3/.
Ve yüce Allah'ın: "Ey iman edenler! Ellerinizin, mızraklarınızın
erişebileceği bir şeyle Allah sizi muhakkak deneyecektir ... Pek acıklı bir
azap vardır. "(Maide, 94) buyruğu ile yine yüce Allah'ın: "Size dört
ayaklı davarIar helal kılındı. Size okunacaklar hariç olmak üzere ... Artık
onlardan korkmayın, benden korkun. "(Maide, 1-3) buyrukları
وقال ابن
عباس:
"العقود"
/المائدة: 1/ :
العهود، ما
أحِلَّ
وحُرِّمَ.
{إلا ما يُتلى
عليكم}: الخنزير.
{يَجْرِمَنَّكُمْ
}/المائدة: 2/:
يَحْملَنَّكم.
{شنآن}
/المائدة: 2/
:عداوة.
{المُنْخَنِقَةُ}:
تُخنق فتموت.
{المَوقُوذَةُ}:
تُضرب بالخشب
يَقِذُها
فتموت.
{والمتَرَدِّيَةُ}:
تتردى من
الجبل.
{والنَّطِيحَةُ}
تُنْطَحُ
الشاة، فما
أدْركْتَهُ
يتحرَّك بذنبه
أو بعينه
فاذبح وكُلْ.
İbn Abbas dedi ki: "Akidler"(Maide, 1) buyruğu,
ahidler demektir. Hela! ve haram kılınan şeyıer anlamındadır. "Size
okunanlar hariç olmaküzere" domuz eti (size haramdır) demektir. "Sizi
sürüklemesin."(Maide, 2) itmesin. "Beslediğiniz kin"(Maide, 2)
düşmanlık demektir. "el-Munhanikatu" boğulup da ölen hayvan; "el-Mevkuzetu"
odun ve ahşap ile vurulan, birisi tarafından vurulup da ölen demektir.
"el-Muteraddiyetu" dağdan
yuvarlanıp düşen hayvan; "en-Nanhatu" koç tarafından boynuzlanan
hayvan demektir.
Bunlardan kuyruğu yahut gözünün hareket ettiği halde iken
yetişebildiklerini kesip ye.
حدثنا أبو
نُعَيم: حدثنا
زكرياء، عن
عامر، عن عدي
بن حاتم رضي
الله عنه قال:
سألت
النبي صلى
الله عليه
وسلم عن صيد
المعراض، قال:
(ما أصاب
بحدِّه،
فكله، وما
أصاب بعرضه
فهو وقيذ).
وسألته عن صيد
الكلب، فقال:
(ما أمسك عليك
فكل، فإن أخذ
الكلب ذكاة،
وإن وجدت مع كلبك
أو كلابك
كلباً غيره،
فخشيت أن يكون
أخذه معه، وقد
قتله فلا تأكل،
فإنما ذكرت
اسم الله على
كلبك ولم
تذكره على
غيره).
[-5475-] Adiy b. Hatim r.a.'dan, dedi ki: "Ben Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e el-Mi'rad denilen ok ile avlanan hayvanın
durumunu sordum da şöyle buyurdu:
Okun keskin tarafının isabet ettiği av'ı ye. Enli tarafı ile
isabet alarak ölen hayvan ise vakız (sopa ve odun ile vurularak ölen) av
hayvanıdır (onu yeme).
Ayrıca ona, köpeğin avladığı hayvanın durumunu sordum. o: Köpeğin
senin için tuttuğunu ye. Çünkü köpeğin yakalaması bir tezkiye (şer'l kesim)
çeşididir. Eğer köpeğinle yahut köpekleri nı e beraber bir başka köpek bulur da
o başka köpeğin onunla birlikte av hayvanını (böylelikle) öldürmüş
olabileceğinden korkarsan ondan yeme. Çünkü sen kendi köpeğini salarken
Allah'ın adını andın; ama başkası için onun adını anmadın."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Ve ona köpeğin avı hakkında soru sordum da, o: Senin için
tuttuğundan ye. Çünkü köpeğin yakalaması bir tezkiye (şer'ı kesim)dir, diye
buyurdu." Beyan b. Amr'ın, eş-Şa'bı'den naklettiği birkaç başlık sonra
gelecek olan rivayette ise:
"Eğitilmiş köpeklerini Allah'ın adını anarak saldığın
takdirde o köpeklerin senin için yakaladıklarından ye" denilmektedir.
Öğretilmiş, eğitilmiş köpeklerden maksat, sahibi tarafından avın
üzerine gönderildiği takdirde avın arkasından giden, aVln arkasından gitmeyi
bıraksın diye geri çağırdığı vakit gelen, avı yakaladığı takdirde de sahibi
için o avı yakalayıp ona dokunmayan köpeklerdir. Bu üçüncü hususun şart olduğu
hakkında görüş ayrılığı vardır.
Ayrıca av köpeğinin eğitilmiş olduğunun ne şekilde anlaşılacağı
konusunda da görüş ayrılığı vardır. el-Beğavı, et-Tehzıb adlı eserinde: Bunun
asgari miktarı üç defa bu şekilde tekrarlanmasıdır, demiştir. Ebu Hanife ve Ahmed'den
ise iki defa olmasını yeterli gördükleri rivayet edilmiştir. er-Ram de şöyle
demektedir:
Çoğunluk bunun hakkında bir miktar tespit etmemiştir. Çünkü bu
husustaki örf, farklı farklıdır. Ayrıca av hayvanlarının tabiatları da
değişiktir. Bundan dolayı örfe Başvurmak gerekmektedir.
Mücalid'in, eş-Şa'bi'den, onun Adiy'den diye Ebu Davud ve
Tirmizi'de bu hadisin nakledilen rivayetinde, Tirmizi'deki lafzı ile: "Ben
Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e doğanın, şahinin avı hakkında sordum
da, o: Senin için yakaladığını yiyebilirsin, diye buyurdu şeklindedir. EbU
Davud'un lafzı ile de: "Eğitip öğretmiş olduğun köpek ya da doğanı
A1lah'ın adını anarak saldığın takdirde senin için yakaladığından ye. Ben: Eğer
öldürmüşse, diye sordum. O: Eğer öldürmüşse, ama ondan bir şey yememişse, diye
buyurdu."
Tirmizi dedi ki: İlim ehline göre amel (uygulama) buna göredir.
İlim adamları da doğan ve çakır kuşlarının avında bir sakınca görmezler.
Çakır, atmaca, şahin gibi hayvanlar da doğan hükmündedir.
Mücahid ayet-i kerime'de geçen "el-Cevarih" lafzını av köpekleri ve
kuşları diye tefsir etmiştir. Cumhurun görüşü de budur.
Hadisten Çıkan Sonuçlar
1- Hadis-i şerifte avlanma esnasında besmelenin şart olduğu
belirtilmektedir. İlim adamları besmelelnin meşruiyeti üzerinde icma' etmekle
birlikte, av hayvanınınyenilmesinin helal olması için şart olup olmadığı
hususunda ihtilaf etmişlerdir.
Şafii ve bir kesime göre -aynı zamanda bu Malik ve Ahmediden
gelen bir rivayettir- besmele sünnettir. Eğer kasten ya da unutarak besmeleyi
terk ederse hayvanın yenilmesinin helal oluşunu olumsuz olarak etkilemez,
demişlerdir.
Ahmed'den gelen tercihe değer görüşüne ve Ebu Sevr ile bir
kesime göre ise besmele çekmek vaciptir. ÇÜhkü Adiy yoluyla gelen hadiste şart
olarak tespit edilmiştir. Ebu Sa'lebe yoluyla gelen hadiste ise bu hayvanın
etinden yenilmesi izni besmele çekilmesine bağlı olarak ifade edilmiştir. Ebu
Hanife, Maıik, es-Sevr! ve ilim adamlarının büyük bir çoğunluğu ise, kasten
değil de unutarak besmeleyi terk eden kimsenin avının yenilmesinin caiz olduğu
kanaatindedir. Fakat Malikilerden haram mı yoksa mekruh mu olacağı hususunda
farklı rivayetler vardır. Hanefilere göre haramdır. Şafıllere göre ise kasten
terk edilmesi hususunda üç hal söz konusudur: Bu husustaki rivayetlerin en
sahihi böyle bir hayvanı yemenin mekruh olacağıdır. Bir diğer görüş ise evla
olanın aksinedir, diğer bir görüş ise besmeleyi çekmeyi terk ettiği için
günahkar olur, ama av hayvanını yemek haram olmaz.
Ahmed'den meşhur olan rivayete göre ise av hayvanı ile zebıha
(kesilerek yenilen hayvan) arasında fark vardır. Zebıha hususunda bu üçüncü
görüşü kabul etmiştir.
2- Hadiste eğitilmiş köpekler vasıtasıyla avlanmanın mubah
olduğu da belirtilmiştir. Ancak Ahmed ve İshak siyah köpeği istisna ederek şöyle
demişlerdir:
Bu köpekle avlanmak helal değildir. Çünkü o bir şeytandır.
el-Hasen, İbrahim ve Katade'den de buna yakın bir görüş naklediimiştir.
3- Az önce kaydedilen şartlar çerçevesinde köpeğin yakaladığı avı
yemek, boğazlanarak kesilmese dahi caizdir. Çünkü Nebi efendimiz:
"Köpeğinin yakalaması bir tezkiyedir (şer'ı bir kesimdir)" diye
buyurmuştur. Eğer eğitilmiş av köpeği, avı pençesi ya da azı dişi ile öldürecek
olursa onu yemek helaldir. Bu, eğitilip öğretiimiş av hayvanı hakkındadır.
4- Köpek eğitimli olsa dahi yediği av hayvanından yerı:ıek haram
kılınmıştır.
Hadiste buna gerekçe olarak: "Çünkü o ancak kendisi için av
yakalamış olur" endişesi gösterilmiştir. Cumhurun göruşü budur. Şafıl'nin
bu husustaki iki görüşünden tercih edileni de böyledir.
5- Yemek ve satmak gibi maksatlar ile av hayvanından yararlanmak
için avlanmak mubahtır. Oyalanmak için de böyledir. Ancak avlanırken tezkiye ve
yararlanmak amacı şarttır. Malik ise bunu mekruh görmüştür. Cumhur ona
muhalefet etmiştir. el-leys ise: Ben bundan daha çok batıla benzeyen hak bir iş
bilmiyorum, demiştir. Eğer av hayvanı ile yararlanma maksadı yoksa avlanması
haram olur. Çünkü bu bir canı boş yere telef etmek suretiyle yeryüzünde fesad
çıkarmak ka'bilindendir. Bunun mubah olduğunu söylemek kabul edilemez. Eğer avı
kesintisiz ve çokça sürdürecek olursa bu mekruh olur. Çünkü avlanmak bu durumda
bazı vacipleri ve pek çok mendubları yerine getirmekten kişiyi engelleyebilir
..
6- Av için eğitilmiş köpek beslemek caizdir. Bu durum ayrıca
diğer köpekler dışarıda tutulmak suretiyle av köpeğinin artığının tahir
olduğuna delil gösterilmiştir. Çünkü av köpeğinin yediği yerden yemeğe de izin
verilmiştir. Ayrıca hadisteki: "Senin için yakaladığından ye" buyruğu
da şuna deli! gösterilmiştir: Eğer köpeğini bir aVln üzerine salar ve o köpek
başkasını avlarsa helal olur. Çünkü "onun yakaladığını" ifadesindeki
genellik bunu gerektirir. Cumhurun görüşü budur. Ancak Malik: Helal olmaz,
demiştir.