DEVAM: 1. ÇOCUĞU İÇİN AKiKA KESMEYECEK OLAN KİMSENİN, DOĞDUĞU
SABAH ÇOCUĞUNA İSİM VERMESİ VE ÇOCUĞUN DAMAĞINA TATLI BİR ŞEY ÇALINMASI (TAHNiK
EDİLMESi)
حدثنا إسحق
بن نصر: حدثنا
أبو أسامة:
حدثنا هشام بن
عروة، عن
أبيه، عن
أسماء بنت أبي
بكر رضي الله
عنهما:
أنها
حملت بعبد
الله بن
الزبير بمكة،
قالت: فخرجت
وأنا
مُتِمُّ،
فأتيت
المدينة
فنزلت قُباء،
فولدت
بقُباء، ثم
أتيت به رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فوضعته في
حجره، ثم دعا
بتمرة فمضغها،
ثم تفل في
فيه، فكان أول
شيء دخل جوفه ريق
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، ثم
حنَّكه بالتمرة،
ثم دعا له
وبرَّك عليه،
وكان أول مولود
ولد في
الإسلام،
ففرحوا به
فرحاً
شديداً، لأنهم
قيل لهم: إن
اليهود قد
سحرتكم فلا
يولد لكم.
[-5469-] Ebu Bekr'in kızı Esma r.anha'dan rivayete göre,
"Kendisi henüz Mekke'de iken Abdullah b. ez-Zubeyr'e hamile
kalmıştı. Hicret etmek üzere Mekke'den çıktığında hamileliğimin süresi dolmak
üzere idi. Medine'ye geldim ve Kuba'ya indim. Kuba'da doğum yaptım. Daha sonra
onu alıp Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e götürdüm. Onu Allah Rasulünün
kucağına bıraktım. Allah Rasıılü bir hurma getirilmesini istedi. O hurmayı alıp
çiğnedikten sonra çocuğun ağzına tükürdü. Böylece onun karnına giren ilk şey,
Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in tükürüğü oldu. Sonra da o hurmayı onun
damağına çaldı (tahnık etti). Arkasından ona dua etti, onun için bereket
dileğinde bulundu. İslam döneminde (Medine'de Müslüman aileler arasında) doğan
ilk çocuk o oldu. Bundan dolayı da onun doğumuna çok sevindiler. Onlara:
Yahudiler size büyü yaptılar. Bundan dolayı sizin çocuğunuz olmaz,
denilmişti."
حدثنا مطر بن
الفضل: حدثنا
يزيد بن
هارون: أخبرنا
عبد الله بن
عون، عن أنس
بن سيرين، عن
أنس بن مالك
رضي الله عنه
قال:
كان
ابن لأبي طلحة
يشتكي، فخرج
أبو طلحة، فقُبِضَ
الصبي، فلما
رجع أبو طلحة
قال: ما فعل
ابني، قالت أم
سُلَيم: هو
أسكن ما كان،
فقرَّبت إليه
العشاء
فتعشى، ثم
أصاب منها،
فلما فرغ
قالت: وارِ
الصبي. فلما
أصبح أبو طلحة
أتى رسول الله
صلى الله عليه
وسلم فأخبره،
فقال: (أعْرَسْتُمُ
الليلة). قال:
نعم، قال:
(اللهم بارك
لهما). فولدت
غلاماً. قال
لي أبو طلحة:
احفظه حتى
تأتي به النبي
صلى الله عليه
وسلم، فأتى به
النبي صلى
الله عليه
وسلم وأرسلَتْ
معه بتمرات،
فأخذه النبي
صلى الله عليه
وسلم فقال:
(أمعه شيء).
قالوا: نعم،
تمرات، فأخذها
النبي صلى
الله عليه
وسلم فمضغها،
ثم أخذ من
فيه، فجعلها
في فِي الصبي
وحنَّكه به،
وسمَّاه عبد
الله. حدثنا
محمد بن
المثنَّى: حدثنا
ابن أبي عدي،
عن ابن عون،
عن محمد، عن أنس،
وساق الحديث.
[-5470-] Enes b. Malik radıyallahu anh'dan, dedi ki:
"Ebu Talha'nın bir oğlu hastalanmıştı. Ebu Talha Çıkıp gittikten sonra
çocuk vefat etti. Ebu Talha geri döndüğünde:
Oğlun ne yaptı, diye sordu. Ümmü Suleym: Öncekinden daha bir
sakinleşti, dedi. Sonra Ebu Talha'nın önüne yemeğini koydu, o da akşam yemeğini
yedi. Sonra hanımı ile dma' etti. Ebu Talha işini bitirince Ümmü Suleym: çocuğu
defnet, dedi.
Sabah olunca Ebu Talha Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in
yanına gitti ve ona olanı anlattı. Allah Rasulü:
Siz bu gece cima"ettiniz mi, diye sordu. Ebu Talha:
Evet deyince, Allah Rasulü: Allah'ım, gecekrini bu ikisi için
mübarek kıl, diye dua etti. Ümmü Suleym bir erkek çocuk doğurdu. Ebu Talha
bana: Bu çocuğu Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanına bu haliyle
götürünceye kadar muhafaza et, dedi.
Enes de çocuğu Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e götürdü. Ümmü Suleym
onunla beraber birkaç hurma da gönderdi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem
çocuğu alınca, beraberinde bir şeyler var mı diye sordu. Evet, birkaç hurma
var, dediler. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem O hurmaları alıp çiğnedikten
sonra ağzından bir miktar alıp onu çocuğun ağzına koydu ve bununla onu tahnik
etti (bunları damağına çaldı) ve ona Abdullah adını verdi."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"çocuğu için akika kesmeyecek olan kimsenin doğduğu sabah
çocuğuna isim vermesL" el-Rrebd'nin rivayetine göre çocuğuna akika kesmek
istemeyen bir kimse ona isim vermeyi yedinci güne kadar geciktirmez. Nitekim
İbrahim b. Ebi Musa, Abdullah b. Ebi Talha ve aynı şekilde Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem'in oğlu İbrahim ile Abdullah b. ez-Zubeyr'in doğumu da böyle
olmuştur. Bunlardan herhangi birisi hakkında akika kesildiğine dair herhangi
bir nakil gelmemiştir. Kendisi için akika kesilmek istenen çocuğa isim vermek,
ileride diğer hadislerde geleceği üzere yedinci güne kadar geciktirilir. İşte
bu, Buhari'den başkasının gerçekleştirdiğini görmediğim son derece incelikli
bir teliftir.
"Ve" doğduğu günün sabahında "çocuğa tahnik
yapilması." Tahmk, bir şeyin çiğnenip küçük çocuğun ağzına konulması ve
bunun damağına çalınarak ovaIanması demektir. Tahnik esnasında bu şeyin karnına
gitmesi için ağzını açması gerekir. En iyisi bunu hurma ile yapmaktır. Eğer
kuru hurma mümkün olmazsa olgun taze hurma ile yapılabilir. O da olmazsa tatlı
bir şey ile yapılır. Arı balı başkasından daha iyidir.
Başlıktaki "kendisi için akika kesilmeyecek olan"
ibaresinden akikanın vacip olmadığına işaret edildiği anlaşılabilir. Şafii der
ki: Akika hususunda iki kişi aşırıya gitmiştir. Bunlardan birisi akika
bid'attir diyenler, diğeri ise vaciptir diyenlerdir. Vacip diyen kimse ile
el-leys b. Sa'd'a işaret edilmektedir. Bunun bid'at olduğunu söylediği
nakledilen kişi ise Eba. Hanife'dir. İbnu'l-Münzir der ki: Rey ashabı akikanın
sünnet olduğunu kabul etmeyerek bu hususta sabit olmuş eserlere (rivayetlere)
muhalefet etmişlerdir.
"Onu Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e götürdüm. Ona
İbrahim adını verdi ve onu tahnik etti." Bu ifadelerde onun, çocuğunu Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in huzuruna getirmekte elini çabuk tuttuğu ve onun
tahnikedilmesinin isim verildikten sonra gerçekleştiğini hissettiren ifadeler
vardır. O halde buradan, yedinci günü beklemeksizin çocuğa erken isim verilmesi
yoluna gidilebileceği anlaşılmaktadır.
Beyhaki der ki: çocuğa doğduktan hemen sonra isim vermeye dair
hadisler, onun yedinci gününde isminin verileceğini belirten hadislerden daha
sahihtir.
Derim ki: Bu hususta zikredilenlerden başka rivayetler de varid
olmuştur. elBezzar'da ve İbn Hibban ile Hakim'in Sahih'lerinde sahih bir sened
ile Aişe'den şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem doğumlarının yedinci günlerinde el-Hasen ve el-Hüseyn'in akIka
kurbanlarını kesti ve onlara isim verdi."
Tirmizi de, Amr b. Şuayb yoluyla onun babasından, ve dedesinden
rivayet ettiğine göre (dedesi Abdullah b. Amr İbnu'ı-k şöyle demiştir):
"Resulullah s.a.v. bana doğan çocuğuma yedinci gün isim vermemi emir
buyurdu."
Başlıktaki üçüncü hadis, Esma radıyallahu anha'nın Abdullah b.
ez-Zubeyr'in do- . ğurriu ile ilgili hadisidir. Bu hadise dair yeterli
açıklamalar daha önceden Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in Medine'ye hicreti
başlığında (3909.hadiste) geçmiş bulunmaktadır.
"Hamileliğimin son günlerinde iken", yani hamilelik
sürem tamamlanmak üzere iken ...
"Mübarek olması için dua etti." Ona mübarek kılınması
için dua etti. "Cima' ettiniz mi?" tabirinde geçen
"arese'r-reculu" aslında erkeğin hanımı ile zifafa girmesi için
kullanılır. Aynı şekilde cima' anlamında da kullanılır.