SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-ET’İME

<< 1850 >>

باب: طعام الواحد يكفي الإثنين.

11. BİR KİŞİNİN YEMEĞİ İKİ KİŞİYE YETER

 

حدثنا عبد الله بن يوسف: أخبرنا مالك. وحدثنا إسماعيل قال: حدثني مالك، عن أبي الزناد، عن الأعرج، عن أبي هريرة رضي الله عنه أنه قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (طعام الواحد كافي الثلاثة، وطعام الثلاثة كافي الأربعة).

 

[-5392-] Ebu Hureyre r.a.'dan, dedi ki: "Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

 

İki kişinin yemeği üç kişiye, üç kişinin yemeği de dört kişiye yeter."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Bir kişinin yemeği iki kişiye yeter." Cerir'den şöyle dediği nakledilmiştir: Hadis, bir kişiyi doyuran bir yemeğin iki kişinin açlığını giderebileceği manasınadır. İki kişilik yemek de dört kişinin açlığını giderir.

 

el-Mühelleb dedi ki: Bu hadislerle, fazilete ve yetecek kadarı ile kanaat etmeye teşvik kastedilmektedir. Yoksa bundan maksat, yeterli olan miktarın münhasıran tespiti değildir. Maksat başkalarının görüp gözetilmesi gereğini anlatmak ve yemeği olan iki kişinin hazır bulunanlara göre yemeklerine üçüncüsünü, gerekirse de dördüncüsünü katmaya teşvik etmektir.

 

İbn Mace'deki Ömer yoluyla gelen hadiste şu lafız ile zikredilmiştir: "Bir kişinin yemeği iki kişiye yeter. İki kişinin yemeği üç kişiye ve dört kişiye yeter. Dört kişinin yemeği de beş kişiye ve altı kişiye yeter."

 

Abdurrahman b. Ebi Bekr'in rivayet ettiği hadiste Ebu Bekr'in misafirleri ile ilgili kıssada da şu ibareler yer almıştır: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle . buyurdu: Kimin yanında iki kişilik bir yemek varsa üçüncü bir kişiyi alıp gitsin, kimin yanında dört kişilik yemek varsa beşincisini ya da altıncısını alıp gitsin."

 

Taberani'de İbn Ömer yoluyla gelen hadis de bundaki illetin ne olduğuna işaret vardır. Hadisin baş tarafları şöyledir: Hep birlikte yiyiniz ve dağılmayınız. Çünkü bir kişinin yemeği ikikişiye yeter."

 

İşte bu hadisten, yetecek miktarın aslında toplu olmak bereketinden ileri geldiği anlaşılmaktadır. Topluluk ne kadar çoğalırsa, bereket de o kadar artar.

Tirmizi de İbn Ömer'in hadisine işaret etmiş, ayrıca el-Bezzar da Semura'dan, Ömer'in rivayet ettiği hadise yakın bir hadis nakletmiş, sonunda da "ve Allah'ın eli cemaatin üzerindedir" fazlalığını da kaydetmiştir.

 

İbnu'l-Münzir de şöyle demektedir: Ebu Hureyre'nin hadisinden yemeklerin topluca yenilmesinin müstehap olduğu ve kişinin tek başına yemek yememesi gerektiği anlaşılmaktadır.

 

Yine hadiste başkasının gözetilmesi halinde bereketin de elde edileceğine ve hazır bulunanların hepsini kapsayacağına işaret vardır. Ayrıca hadisten, kişinin yanında bulunan yiyeceği küçümseyerek onu misafirlerin önÜne koymaktan çekinmemesi gerektiği de anlaşılmaktadır. Çünkü az bir miktar ile dahi yetinmek mümkün olabilir. Yani kişi bu yolla açlığını giderebilir ve bünyesinin de ayakta durmasını sağlayabilir, yoksa gerçek manada tokluk olmayabilir.