SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’N-NAFAKA

<< 1844 >>

باب: حبس نفقة الرجل قوت سنة على أهله. وكيف نفقات العيال.

3. KİŞİNİN AİLESİ İÇİN YILLIK YİYECEĞİ OLAN NAFAKAYI ALIKOYMASI VE AİLE HALKININ NAFAKALARININ NASIL OLACAĞI

 

حدثني محمد بن سلام: أخبرنا وكيع، عن ابن عيينة قال: قال لي معمر: قال لي الثوري:

 هل سمعت في رجل يجمع لأهله قوت سنتهم أو بعض السنة؟ قال معمر: فلم يحضرني، ثم ذكرت حديثا حدثناه ابن شهاب الزهري، عن مالك بن أوس، عن عمر رضي الله عنه: أن النبي صلى الله عليه وسلم كان يبيع نخل بني النضير، ويحبس لأهله قوت سنتهم.

 

[-5357-] İbn Uyeyne'den, dedi ki: "Mamer bana dedi ki: es-Sevri bana: Ailesi için bir yıllık yahut senenin bir kısmına yetecek kadar ihtiyaçlarını toplayan (ve bir kenara saklayan) adam hakkında bir rivayet işittin mi diye sordu. Mamer dedi ki:

 

Ben bir şey hatırlayamadım. Daha sonra bize İbn Şihab ez-Zührl'nin, Malik b. Evs'ten diye tahdis ettiği hadisi hatırladım. Malik bunu Ömer r.a.'dan diye rivayet etmiştir. Buna göre:

 

 Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Nadir oğulları hurma mahsullerini satar ve ailesi halkı için bir yıllık ihtiyaçlarını alıkoyardı."

 

 

حدثنا سعيد بن عفير قال: حدثني الليث قال: حدثني عقيل، عن ابن شهاب قال: أخبرني مالك بن أوس بن الحدثان، وكان محمد بن جبير ابن مطعم ذكر لي ذكرا من حديثه، فانطلقت حتى دخلت على مالك بن أوس فسألته، فقال مالك:

 انطلقت حتى ادخل على عمر إذ أتاه حاجبه يرفا فقال: هل لك في عثمان وعبد الرحمن والزبير وسعد يستأذنون؟ قال: نعم، فأذن لهم، قال: فدخلوا وسلموا فجلسوا، ثم لبث يرفا قليلا فقال لعمر: هل لك في علي وعباس؟ قال: نعم، فأذن لهما، فلما دخلا سلما جلسا، فقال عباس: يا أمير المؤمنين، اقض بيني وبين هذا، فقال الرهط عثمان وأصحابه: يا أمير المؤمنين، اقض بينهما وأرح أحدهما من الأخر، فقال عمر: اتئدوا، أنشدكم بالله الذي به تقوم السماء والأرض، هل تعلمون أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: (لا نورث، ما تركنا صدقة) يريد رسول الله صلى الله عليه وسلم نفسه، قال الرهط: قد قال ذلك، فأقبل عمر على علي وعباس فقال: أنشدكما بالله، هل تعلمان أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال ذلك؟ قالا: قد قال ذلك، قال عمر: فإني أحدثكم عن هذا الأمر، أن الله كان خص رسوله صلى الله عليه وسلم في هذا المال بشيء لم يعطه أحد غيره، قال الله:

{ما أفاء الله على رسوله منهم - إلى قوله - قدير} فكانت هذه خالصة لرسول الله صلى الله عليه وسلم، والله ما احتازها دونكم، ولا استأثر بها عليكم، لقد أعطاكموها وبثها فيكم حتى بقي منها هذا المال، فكان رسول الله صلى الله عليه وسلم ينفق على أهله نفقة سنتهم من هذا المال، ثم يأخذ ما بقي، فيجعله مجعل مال الله، فعمل بذلك رسول الله صلى الله عليه وسلم حياته، أنشدكم بالله، هل تعلمون ذلك؟ قالوا: نعم، قال لعلي وعباس: أنشدكما بالله هل تعلمان ذلك؟ قالا: نعم، ثم توفى الله نبيه صلى الله عليه وسلم فقال أبو بكر: أنا ولي رسول الله صلى الله عليه وسلم، فقبضها أبو بكر يعمل فيها بما عمل به فيها رسول الله صلى الله عليه وسلم وأنتما حينئذ - وأقبل على علي وعباس - تزعمان أن أبا بكر كذا وكذا، والله يعلم: أنه فيها صادق بار راشد تابع للحق، ثم توفى الله أبا بكر، فقلت: أنا ولي رسول الله صلى الله عليه وسلم وأبي بكر، فقبضتها سنتين أعمل فيها بما عمل رسول الله صلى الله عليه وسلم وأبو بكر، ثم جئتماني وكلمتكما واحدة وأمركما جميع، جئتني تسألني نصيبك من ابن أخيك، وأتى هذا يسألني نصيب امرأته من أبيها، فقلت: أن شئتما دفعته إليكما على أن عليكما عهد الله وميثاقه، لتعملان فيها بما عمل به رسول الله صلى الله عليه وسلم وبما عمل به فيها أبو بكر وبما عملت فيها منذ وليتها، وإلا فلا تكلماني فيها، فقلتما ادفعها إلينا بذلك فدفعتها أليكما بذلك، أنشدكم بالله هل دفعتها إليهما بذلك؟ فقال الرهط: نعم، قال: فأقبل على علي وعباس فقال: أنشدكما بالله هل دفعتها إليكما بذلك؟ قالا: نعم، قال أفتلتمسان مني قضاء غير ذلك، فوالذي بإذنه تقوم السماء والأرض، لا أقضي فيها قضاء غير ذلك حتى تقوم الساعة، فإن عجزتما عنها فادفعاها فأنا أكفيكماها.

 

[-5358-] (İbn Şihab'dan, o) Malik b. Evs b. el-Hadesan'dan -ki Muhammed b.

Cubeyr b. Mut'im bana onun hadisinin bir kısmını da zikretmişti- şöyle dediğini nakletmiştir:

 

"Ben gittim ve sonunda Malik b. Evs'in yanına girerek ona sordum. Malik dedi ki:

 

Ben yola koyuldum ve Ömer'in yanına girdim. O sırada onun hacibi (teşrifatçısı) Yerfe' gelerek: Osman, Abdurrahman, ez-Zübeyr ve Sa'd huzuruna girmek için izin istiyorlar, ne dersin, dedi.

 

Ömer: Evet deyip onlara izin verdi. Onlar da içeri girip selam verip oturdular. Daha sonra Yerfe' bir süre kaldı. Arkasından gelip Ömer'e: Ali ile Abbas girmek için izin istiyorlar, ne dersin, dedi. Ömer:

 

Evet deyip girmelerine izin verdi. Onlar da içeri girince selam verip oturdular.

 

Abbas: Ey mu'minlerin emiri, benimle bu adam arasında hüküm ver, dedi.

 

Oradakiler -Osman ve arkadaşları-: Ey mu'minlerin emiri, aralarında hüküm ver ve onların her birini diğerinden kurtar (rahata kavuşturı, dediler.

 

Bu sefer Ömer: Acele etmeyiniz. Gökleri ve yeri ayakta tutan Allah adına size and veriyorum. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in: "Bize mirasçı olunmaz. Bizim geriye bıraktığımız bir sadakadır" sözleriyle bizzat kendisini kastettiğini biliyor musunuz, diye sordu.

 

Orada bulunanlar (Osman ve arkadaşları): Evet, o, böyle buyurmuştu dedil. ler. Bu sefer Ömer, Ali ve Abbas'a dönerek: Size de Allah adına and veriyorum\ Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in bu sözleri söylediğini biliyor musunuz, diye sordu. Onlar: Evet, böyle buyurmuştu, dediler.

 

Ömer: Ben size bu işe dair olan biteni anlatayım, dedi. Şüphesiz Allah Resulü s.a.v.'e bu malda kendisinden başka hiçbir kimseye vermediği bir özellik vermiştir. Allah şöyle buyurmuştur:

 

"Allah'ın onlardan Rasulüne verdiği fey'e gelince, siz onun için ne bir at oynattınız, ne de bir deveye bindiniz ... Allah her şeye gücü yetendir" (Haşr, 6) buyruğuna kadar okudu. Bu sebeple bu sadece Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e ait olmuştu. Allah'a yemin ederim ki o (hayatta iken) sizi dışarıda tutarak yalnız kendisine tahsis etmediği gibi; o mal ile de size başkalarını tercih etmedi. And olsun oranın mallarını size verdi ve onu sizin aranızda dağıttı. Nihayet ondan şu mal geriye kaldı. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu maldan aile halkına yıllık nafakalarını harcardı. Daha sonra arta kalanı alıp onu Allah'ın malını harcadığı yerlere harcardı. Rasulullah hayatı boyunca böyle amel etti. Allah adına size and veriyorum, siz bunun (böyle olduğunu) biliyor musunuz? Onlar, evet dediler. Ali ve Abbas'a: Allah adına size and veriyorum bunu biliyor musunuz, diye sordu.

 

Onlar yine: Evet, dediler. (Ömer devamla) dedi ki: Daha sonra Allah nebisinin Sallallahu Aleyhi ve Sellem ruhunu kabzetti. Bunun üzerine Ebu Bekir: Ben Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in velisiyim deyip Ebu Bekir onu eline aldı ve onda Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yaptığı uygulamayı yaptı. Ali ve Abbas'a dönerek: Siz de o vakit (buna şahit idiniz). Şimdi kalkmış Ebu Bekir'in şöyle şöyle yaptığını iddia ediyorsunuz. Allah bilir ki Ebu Bekir ona yaptığı uygulamada doğru idi, iyi davranmıştı, doğru yolda idi ve hakka uymuştu. Daha sonra Allah, Ebu Bekir'in de ruhunu kabzetti. Bu sefer ben: Ben Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in da, Ebu Bekir'in de velisiyim, dedim. O malı iki yıl boyunca elime alarak Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ve Ebu Bekir'in onda yaptığı uygulamanın aynısını yaptım. Sonra' ikiniz söz birliği ve ittifak etmiş olarak yanıma geldiniz. Sen geldin ve benden kardeşinin oğlundan sana düşen payını istedin. Bu da gelip benden hanımının• babasından kendisine düşen payını istemişti. Bunun üzerine ben de size şunları söyledim: İsterseniz o malı size teslim ederim. Ancak size Allah/ın ahdi ve misakı hakkı için bu malda Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yaptığı uygulamanın ve Ebu Bekir'in onda yaptığı uygulamanın ayrıca benim de halifeliğe getirildiğimden bu yana yaptığım uygulamanın aynısını yapacağınıza dair söz vermenizi istedim. Aksi takdirde bu hususta benimle konuşmayınız dedim. İkiniz de: Bu şartla o malı bize teslim et dediniz. Ben de size bu şart ile malı teslim ettim. Allah adına sizlere (hepinize) and veriyorum. Ben o malı bu ikisine bu şartla teslim ettim mi?

 

Hazır bulunanlar: Evet dediler.     \

 

Ravi dedi ki: Bunun üzerine Ömer, Ali ve Abbas'a dön0\"ek şunları söyledi:

Allah adına size and veriyorum. Ben bu şartla o malı size teslim ettim mi? Onlar:

Evet dediler. Bu sefer: Peki, siz benden bunun dışında bir hüküm vereceğimi mi bekliyorsunuz? Göklerin ve yerin, izniyle ayakta durduğu Allah hakkı için kıyamet kopana kadar bunun dışında bir hüküm vermeyeceğim. Eğer onu (o araziyi) idare etmekten acze düştüyseniz onu bana geri teslim ediniz, bu hususta ben sizi külfetten kurtaracağım, dedi."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Nadir oğulları hurmalıklarının gelirlerini satar ve aile halkı için bir yıllık ihtiyaçlarını alıkoyardJ." Bu hadise dair yeterli açıklamalar Humsun tespiti (Hadis no 3094) bahsinde geçmiş bulunmaktadır.

 

İbn Dakiki'l-'Id dedi ki: Hadisten anlaşıldığına göre aile halkı için bir yıllık ihtiyaçlarını saklamak caizdir.