باب: لا يخلون
رجل بامرأة
إلا ذو محرم،
والدخول على
المغيبة.
111. MAHREM OLMASI MÜSTESNA BİR ERKEK, BİR KADIN İLE TEK BAŞINA
HALVETTE KALMASIN VE KOCASı EVDE BULUNMAYAN KADININ YANINA GİRİLMESİN
حدثنا قتيبة
بن سعيد: حدثنا
ليث، عن يزيد
بن أبي حبيب،
عن أبي
الخير، عن
عقبة بن عامر،
أن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم قال:
(إياكم
والدخول على
النساء). فقال
رجل من الأنصار:
يا رسول الله،
أفرأيت
الحمو؟ قال:
(الحمو الموت).
[-5232-] Ukbe İbn Amir r.a.'den rivayete göre "Rasuluilah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: Kadınların (yalnız olmaları halinde) yanına
girmekten uzak durunuz.
Ensardan bir adam: Ey Allah'ın Rasulü, kayınlar hakkında ne
dersin, diye sordu. Allah Rasulü: Onlar (ile halvette bulunmak) ölümdür, diye
buyurdu."
حدثنا علي بن
عبد الله:
حدثنا سفيان:
حدثنا عمرو،
عن أبي معبد،
عن ابن عباس،
عن النبي صلى
الله عليه
وسلم قال:
(لا
يخلون رجل
بامرأة إلا مع
ذي محرم). فقام
رجل فقال: يا
رسول الله،
امرأتي خرجت
حاجة، واكتتبت
في غزوة كذا
كذا، قال:
(ارجع، فحج مع
امرأتك).
[-5233-] İbn Abbas r.a.'dan rivayete göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem
şöyle buyurdu: "Mahrem bir akraba ile birlikte bulunması hali dışında bir
erkek asla bir kadın ile baş başa halvette kalmasın.
Bir adam kalkarak: Ey Allah'ın Rasulü, benim karım haccetmek üzere
yola çıktı. Ben de şu şu gazveye katılmak üzere yazıldım deyince, Allah Rasulü:
Dön ve hanımınla beraber haccet, diye buyurdu."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
Nevevi der ki: Dil bilginlerinin ittifakla belirttiklerine göre kayınlar,
kadının kocasının babası, amcası, erkek kardeşi, erkek kardeşinin oğlu,
amcasının oğlu ve buna benzer akrabalarıdır. Kocanın hanımının akrabalarına da
"haten" denilir. "Sıhr" ise her iki tür akrabalık hakkında
kullanılır.
Nevevi der ki: Hadiste kastedilen, kocanın babaları ve oğulları
dışındaki akrabalarıdır. Çünkü bunlar zevcenin mahremleridirler, onunla
halvette kalmaları caizdir ve onlarla halvette kalmak ölüm diye nitelendirilmez
.•. Maksat ancak kardeş, kardeşin oğlu, amca, amcanın oğlu, kız kardeşin oğlu
ve buna benzer evli olmaması halinde kadınların kendileri ile evlenmesi helal
olan erkek akrabalarıdır. Fakat bu hususta gevşeklik gösterilmesi bir adet
halini almıştır. Kocanın kardeşi, kardeşinin hanımı ile halvette kalabiliyor.
Nebi de bunu ölüme benzetmiştir. Ayrıca böyle bir halde halvette kalışın
yasaklanması, yabancıya göre eweliyetIe söz konusudur.
"Kayın (hamv) ölümdür." Denildiğine göre anlatılmak
istenen şudur: Kayın ile baş başa halvette kalmak, masiyetin vukua gelmesi
halinde dinin dahi yok olması sonucuna ya da masiyet gerçekleşip recm icab
ettiği takdirde ölüm ile sonuçlanmasına ya da kadının kocası kıskançlığı
sebebiyle onu boşama noktasına kadar gitmesi halinde kocasından ayrılması
suretiyle kadının helak olmasına kadar götürebilir. Bütün bu hususlara Kurtubi'
işaret etmiş bulunmaktadır.
Yine Kurtubi', el-Müfhim adlı eserinde şunları söylemektedir:
Erkeğin yakınının, karısının yanına girmesi çirkinlik ve fesadı bakımından
ölüme benzer. Yani bu, bilinen bir haramdır. Bu işten uzak kalmak gereğini bu
derece mübalağalı bir üslupla ifade edip onu ölüme benzetmesinin sebebi,
insanların koca olsun, zevce olsun bu yönden (mahrem olmayan) akrabalara
-alışkanlıkları dolayısıyla ona kadının yabancısı değilmişçesine- müsamahakar
davranmalarıdır.
Mahrem Kadınlar
Mahrem kadınlar, erkeğin ebediyen nikahlaması haram olan
kadınlar demektir. Ancak şüphe (kendisine helal olup olmadığını bilmeksizin)
yolu ile ilişki kurulmuş kadın ile Ii'an yapılmış kadının annesi bundan
müstesnadır. Bunlarla evlenilmesi ebedi olarak haram olmakla birlikte,
mahremlik söz konusu değildir. mu'minlerin anneleri de böyledir.
Bazıları da tanımı yaparken "hürmeti (dolayısıyla haramhğı)
değil de, mubah bir sebep dolayısıyla ... " kaydını koyarak onları
kapsamın dışında tutmuştur. Ebedilik kaydı ile kadının kız kardeşi, halası ve
teyzesi ile nikah akdi yapıp zifafa girmemiş olduğu annenin kızı da kapsamın
dışına çıkarılmış olmaktadır.
باب: ما يجوز
أن يخلوا
الرجل
بالمرأة عند
الناس.
112. ERKEĞİN, İNSANLARIN HUZURUNDA KADIN İLE BAŞ BAŞA KALMASININ
CAİZ OLUŞU
حدثنا محمد
بن بشار:
حدثنا غندر:
حدثنا شعبة: عن
هشام قال:
سمعت أنس بن
مالك رضي الله
عنه قال: جاءت
امرأة من
الأنصار إلى
النبي صلى
الله عليه
وسلم فخلا
بها، فقال:
(والله إنكم
أحب الناس إلي).
[-5234-] Enes İbn Malik r.a.'dan, dedi ki: "Ensardan bir kadın Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanına geldi, o da onunla baş başa kaldı. Daha
sonra: Allah'a yemin ederim, sizler en sevdiğim insanlarsınız, diye
buyurdu."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Erkeğin, insanların huzurunda kadın ile baş başa
kalmasının caiz oluşu." Yani
insanların kendilerini göremeyecekleri bir şekilde baş başa kalmamalıdırlar.
Şayet kadının insanlar arasında zikretmekten utanacağı bir şeyolması gibi gizlice
konuşulması icab eden bir hal varsa, kadın ile erkeğin konuşmalarının
işitilmeyeceği ama görülecekleri bir şekilde konuşabilirler.
Musannıf, başlıktaki: "İnsanların huzurunda"
ifadesini, bu hadisin bazı rivayet yollarında zikredilen: "Yolun bir
tarafında ya da yollardan birisinde onunla baş başa konuştu" ifadesinden
çıkartmıştır. Burada sözü edilen yol ise çoğunlukla insanların gidip geldikleri
ve gidip gelenin eksilmediği, izlenen yollar demektir.
"Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem onunla baş başa"
yolun bir bölümünde "kaldı", konuştu. el-Mühelleb dedi ki: Enes bu
sözleriyle onun beraberinde bulunanların gözünden kaybolacak şekilde kadın ile
baş başa kaldığını anlatmak istememiştir. Nebi kadınla huzurunda bulunanların,
şikayetini duymayacağı, aralarındaki konuşmaları işitmeyeceği bir şekilde
onunla baş başa kaldı (bir kenara çekildi) demek istemiştir.
"Allah'a yemin ederim, sizler en sevdiğim insanlarsınız,
diye buyurdu." Hadiste ensara ait bir menkıbe dile getirilmektedir. Ayrıca
Nebi efendimizin ne kadar halim, alçak gönüllü, küçük olsun büyük olsun
insanların ihtiyaçlarını görmek hususunda sabırlı olduğunu da ortaya
koymaktadır.