SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’N-NİKAH

<< 1819 >>

87. BAB

 

حدثنا مسدد: حدثنا إسماعيل: أخبرني التميمي، عن أبي عثمان، عن أسامة، عن النبي صلى الله عليه وسلم:

 (قمت على باب الجنة، فكان عامة من دخلها المساكين، وأصحاب الجد محبوسون، غير أن أصحاب النار قد أمر بهم إلى النار، وقمت على باب النار فإذا عامة من دخلها النساء).

 

[-5196-] Usame'den rivayete göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

 

"Cennetin kapısında durdum. Oraya girenlerin büyük çoğunluğu yoksullar idi. Zengin olanlar ise alıkonulmuşlardı. Diğer taraftan ateş ashabının ateşe götürülmesi için emir verilmiş idi. Cehennemin kapısında da durdum, genelolarak oraya girenler kadınlardı.

 

Bu hadis 6547 numara ile gelecektir inşaallah

 

باب: كفران العشير وهو الزوج، وهو الخليط، من المعاشرة.

88. KOCA DEMEK OLAN VE "MUAŞERE" LAFZINDAN "BİRLİKTE OLUNAN" ANLAMINA GELEN "EL-AŞiR"E KARŞI NANKÖRLÜK ETMEK

 

فيه عن أبي سعيد عن النبي صلى الله عليه وسلم.

Bu hususta Ebu Said'den, onun Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den diye zikrettiği bir hadis vardır.

 

حدثنا عبد الله بن يوسف: أخبرنا مالك، عن زيد بن أسلم، عن عطاء بن يسار، عن عبد الله بن عباس أنه قال:

 خسفت الشمس عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم، فصلى رسول الله صلى الله عليه وسلم والناس معه، فقام قياما طويلا نحوا من سورة البقرة، ثم ركع ركوعا طويلا، ثم رفع، فقام قياما طويلا، وهو دون القيام الأول، ثم ركع ركوعا طويلا، وهو دون الركوع الأول، ثم سجد، ثم قام، فقام قياما طويلا، وهو دون القيام الأول، ثم ركع ركوعا طويلا، وهو دون الركوع الأول، ثم رفع، فقام قياما طويلا، وهو دون القيام الأول، ثم ركع ركوعا طويلا، وهو دون الركوع الأول، ثم رفع، ثم سجد، ثم أنصرف، وقد تجلت الشمس، فقال: (أن الشمس والقمر آيتان من آيات الله، لا يخسفان لموت أحد ولا لحياته، فإذا رأيتم ذلك فاذكروا الله). قالوا: يا رسول الله، رأيناك تناولت شيئا في مقامك هذا، ثم رأيناك تكعكعت؟ فقال: (أني رأيت الجنة، أوأريت الجنة، فتناولت منها عنقودا، ولو أخذته لأكلتم منه ما بقيت الدنيا، ورأيت النار، فلم أر كاليوم منظر قط، ورأيت أكثر أهلها النساء). قالوا: لم يا رسول الله؟ قال: (بكفرهن). قيل: يكفرن بالله؟ قال: (يكفرن العشير، ويكفرن الإحسان، لو أحسنت إلى إحداهن الدهر، ثم رأت منك شيئا، قالت: ما رأيت منك خيرا قط).

 

[-5197-] Abdullah İbn Abbas'tan şöyle dediği rivayet edilmiştir:

 

"RasuluIlah Sallallahu Aleyhi ve Sellem döneminde güneş tutuldu. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, beraberinde insanlar da bulunduğu halde namaz kıl{dır)dı. Bakara slıresi okunacak kadar uzunca bir süre kıyamda durdu. Daha sonra uzunca bir rüklı' yaptı, sonra başını rüklı'dan kaldırdı ve uzun bir süre ayakta durdu; ama bu ilk ayakta duruşundan daha az idi. Sonra bir daha rüklı'a vardı, bu da ilk rüklı'dan daha kısa sürdü. Sonra başını rüklı'dan kaldırdı, secdeye vardı. Daha sonra uzunca bir kıyamda durdu, bu da ilk kıyamdan daha az sürdü. Sonra uzunca bir rüklı' yaptı, bu da ilk rüklı'dan daha az sürdü. Sonra başını kaldırıp uzunca kıyamda kalarak ayakta durdu, ama bu da birinci kıyamdan daha az sürdü. Sonra uzunca bir rüklı' yaptı ve bu da ilk rüklı'dan daha az sürdü. Sonra başını kaldırdı, sonra secde yaptı. Sonra da namazdan Çıktı. Güneş de açılmış bulunuyordu.

 

Allah Rasulü şöyle buyurdu: Şüphesiz güneş ve ay Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Herhangi bir kimsenin ölümü ya da hayatı dolayısıyla tutulmazlar. Böyle bir şey gördüğünüz takdirde hemen Allah'ı zikrediniz. Ey Allah'ın Rasulü, dediler, biz bu esnada ayakta dururken bir şeyalmak üzere elini uzattığını gördük, sonra geriye doğru çekildiğini gördük.

 

Şöyle buyurdu: "Ben cenneti gördüm -ya da bana cennet gösterildi-, oradan elimi bir salkıma uzattım. Onu almış olsaydım, dünya kaldığı sürece ondan yiyip duracaktımz. Cehennemi de gördüm. Fakat bugün gördüğüm manzara gibisini asla görmüş değilim Cehennem ahalisinin çoğunun da kadınlar olduğunu gördüm. "Neden ey Allah'ın Rasulü", diye sordular.

 

O: "Küfürleri sebebiyle", diye buyurdu. Ona: "Allah 'a mı kafir oluyorlar" diye sorulunca, şöyle buyurdu: "Hayır, onlar kocalarına karşı kafirlik (nankörlük) ve iyiliğe karşı kafirlik (nankörlük) ediyorlar. Zaman durdukça onlardan birisine ihsan da bulunsan, sonra da senden (hoşlanmadığı) bir şey görecek olursa, senden en ufak bir hayır görmedim, der."

 

 

حدثنا عثمان بن الهيثم: حدثنا عوف، عن أبي رجاء، عن عمران، عن النبي صلى الله عليه وسلم:

 (اطلعت على الجنة فكان أكثر أهلها الفقراء، أطلعت على النار فرأيت أكثر أهلها النساء).

تابعه أيوب وسلم بن زرير.

 

[-5198-] İmran'dan rivayete göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

 

"Cennete muttali oldum, cennetliklerin çoğunluğunun fakir kimseler olduğunu gördüm. Cehennem ateşine de muttali oldum, cehennemliklerin çoğunluğunun kadınlar olduğunu gördüm."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Koca demek olan ve muaşerette birlikte olunan anlamına gelen "el-aşir"e karşı küfran (nankörlük)" Yani el-aşır lafzı iki anlamda kullanılır. Buradaki anlamı ise kocadır. Yüce Allah'ın: "O ne kötü bir aşırdir (arkadaştır)."(Hac, 13) buyruğunda ise birlikte olunan anlamındadır.

 

Hadisteki: "Onlardan birisine ömür boyunca ihsanda bulunacak olsan" buyruğunda ise, azaba uğratılmalarının sebebine işaret edilmektedir. Çünkü kadın bu tutumu ile nimete karşı küfranı (nankörlüğü) üzere ısrar etmiş gibi oluyor. Masiyet üzere ısrar etmek ise azabın sebeplerindendir. Bu hususa el-Mühelleb işaret etmiş bulunmaktadır.