EK SAYFA – 1762-4
İHLAS SURESİ
يقال: لا ينون
{أحد} أي واحد.
Vasi halinde "bir" anlamına gelen أحد ehad kelimesinin tenvin
almayacağı söylenmiştir.(İhlas 1)
1. BAB
حدثنا أبو
اليمان: حدثنا
شعيب: حدثنا
أبو الزناد، عن
الأعرج، عن
أبي هريرة رضي
الله عنه، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال:
(قال
الله: كذبني
ابن آدم ولم
يكن له ذلك،
وشتمني ولم
يكن له ذلك،
فأما تكذيبه
إياي فقوله: لن
يعيدني كما
بدأني، وليس
أول الخلق
بأهون علي من
إعادته، وأما
شتمه إياي
فقوله: اتخذ
الله ولدا وأنا
الأحد الصمد،
لم ألد ولم
أولد، ولم يكن
لي كفأ أحد).
[-4974-] Ebu Hureyre r.a.'den rivayet edildiğine göre,
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Allah Teala'nın şöyle buyurduğunu
bildirmiştir: "İnsanoğlu beni yalanladı. Halbuki onun buna hakkı yoktu.
İnsanoğlu bana haraket etti. Halbuki onun buna hakkı yoktu.
İnsanın beni yalanlaması 'Allah beni yarattığı gibi diri/temez!'
sözüyle olmuştur. Oysa ilk yaratma onu yeniden yaratmaktan daha basit değildir.
İnsanın bana hakaret etmesi ise 'Allah çocuk edindi,' sözüyle
gerçekleşmiştir.
Halbuki Ben, tek ve samedim. Ne doğdum, ne de çocuğum oldu. Benim
hiçbir dengim yoktur."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
Bu surenin sebeb-i nüzulu olarak Ebu'l-Aliye kanalıyla Ubey İbn Kab'dan
şu rivayet aktarılmıştır: Müşrikler Hz. Nebi'e "Bize Rabbinin nesebini
söyle!" dediler. Bunun üzerine bu sure nazil oldu. Bu rivayeti Tirmizı ve
Taberi' nakletmiştir. Bu rivayetin sonunda Ubey şöyle demiştir: "O
doğurmamış ve doğmamıştır.(İhlas 3) Çünkü doğan herkes ölür, ölen herkese de
varis olurlar. Rabbimiz ne ölür, ne birisi ona varis olur, ne de onun bir dengi
vardır. O'nun bir benzeri ve misli yoktur." Rivayetin bu kısmını Tirmizı
nakletmiştir.
باب: قوله:
{الله الصمد} /2/.
2. "ALLAH SAMEDDİR (BÜTÜN VARLIKLAR O'NA MUHTAÇTıR, FAKAT
O, HİÇ BİR ŞEYE MUHTAÇ DEĞİLDİR)"(İhlas 2) AYETİNİN TEFSİRİ
والعرب تسمي
أشرافها
الصمد، قال
أبو وائل: هو السيد
الذي انتهى
سودده.
Araplar ileri gelenlerine صمد samed derlerdi. Ebu
Vail şöyle demiştir: صمد Samed, "liderliğinin zirvesinde olan" anlamına gelir.
حدثنا إسحاق
بن منصور قال:
وحدثنا عبد
الرزاق:
أخبرنا معمر،
عن همام، عن
أبي هريرة
قال: قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم:
(كذبني
ابن آدم ولم
يكن له ذلك،
وشتمني ولم
يكن له ذلك،
أما تكذيبه
إياي أن يقول:
إني لن أعيده
كما بدأته،
وأما شتمه
إياي أن يقول:
اتخذ الله
ولدا، وأنا
الصمد الذي لم
ألد ولم أولد،
ولم يكن لي
كفؤا أحد. {لم
يلد ولم يولد.
ولم يكن له
كفوا أحد}).
[-4975-] Ebu Hureyre r.a.'den şöyle dediği rivayet
edilmiştir:
Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem Allah Teala'nın şöyle
buyurduğunu bildirdi: "İnsanoğlu beni yalanladı. Halbuki onun buna hakkı
yoktu. İnsanoğlu bana haraket etti. Halbuki onun buna hakkı yoktu.
İnsanın beni yalanlaması kendisini yarattığım gibi
diriltemeyeceğimi söylemesiyle olmuştur. İnsanın bana hakaret etmesi ise 'Allah
çocuk edindi, sözüyle gerçekleşmiştir. Halbuki Ben, tek ve samedim. Ne doğdum,
ne de çocuğum oldu. Benim hiçbir dengim yoktur."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
Allah Teala, Zatından dolayı vacibu'l-vücuddur, kadimdir, eşyalar
varlık alemine gelmeden önce mevcuttu. Her doğan sonradan yaratılmıştır. İşte
bütün bunlardan dolayı doğum, Allah için asla söz konusu olamaz. Allah
Teala'nın yarattıkları içinde bir benzeri ve yakını yoktur. Dolayısıyla O'nun
kendi cinsinden nesiini oluşturacağı bir eşi de yoktur. Öyleyse çocuk sahibi
olması da söz konusu olamaz. Bu durum şu ayette ne güzel anlatılmıştır:
"O'nun eşi olmadığı halde nasıl çocuğu olabilir!"(En'am 111)
لَمْ
يَلِدْ وَلَمْ
يُولَدْ {3}
وَلَمْ يَكُن
لَّهُ كُفُواً
أَحَدٌ
"NE DOĞURDU, NE DE DOğURULDU. NE DE HERHANGİ BİR ŞEY O'NA
DENK OLDU,"(İhlas 3-4) AYETLERİNİN TEFSİRİ
كفؤا وكفيئا
وكفاء واحد.
كفؤا Kufuen, كفيئا
kefien ve كفاء kifaen bir anlama
gelir.