MUAVVİZETEYN –FELAK ve NAS SURESİ
FELAK SURESİ:
وقال مجاهد:
{غاسق} الليل
{إذا وقب} /3/: غروب
الشمس. يقال:
أبين من فرق
وفلق الصبح.
{وقب} إذا دخل
في كل شيء
وأظلم.
Mücahid şöyle demiştir: .......Felak (Felak 1) "sabah,"
غاسق
ğasik (Felak 3) "gece" anlamına gelir. إذا
وقب İza vekab (Felak 3) ifadesi güneşin batışını
ifade eder. [Felak kelimesinin içinde geçtiği ve bir işin çok açık olduğunu
ifade etmek için kullanılan şöyle bir deyim vardır]: ......Ebyenu min ferak ve
felaki's-subh وقب Nekab, ğasikin her şeyi kaplayıp havanın kararması anlamına
gelir.
حدثنا قتيبة
بن سعيد:
حدثنا سفيان،
عن عاصم وعبدة،
عن زر
ابن حبيش قال:
سألت أبي بن
كعب عن
المعوذتين فقال:
سألت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فقال: (قيل لي
فقلت). فنحن نقول
كما قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم.
[-4976-] Zirr İbn Hubeyş'in şöyle söylediği rivayet edilmiştir: Ubey İbn
Ka'b'a Muawizeteyn'i sordum. O da şöyle cevap verdi:
"Ben de bunu Rasulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem'e sormuştum. Allah ResLılü Sallallahu Aleyhi ve Sellem
"Bu sure Cebrafl'in diliyle bana okundu" şeklinde cevap vermişti. Ben
de şöyle dedim: Bundan böyle Allah Rest1lü'nün Sallallahu Aleyhi ve Sellem
söylediği gibi okuruz.
Fethu'l-Bari Açıklaması:
jNekab, gasıkın her şeyi kaplayıp havanın kararması anlamına
gelir. Bu yorum Fena'ya aittir. Merru bir hadiste gasık kelimesi "Ay"
olarak açıklanmıştır. Tirmizı ve Hakim, Ebu Seleme kanalıyla Hz. Aişe'den şöyle
nakletmişlerdir: Hz. Nebi aya baktı ve "Ey Aişe! Bunun şerrinden Allah'a
sığın! Bu, her şeyi kaplayan gasıktır," buyurdu.
NAS SURESİ:
ويذكر عن ابن
عباس:
{الوسواس} /4/: إذا
ولد خنسه الشيطان،
فإذا ذكر الله
عز وجل ذهب،
وإذا لم يذكر
الله ثبت على
قلبه.
İbn Abbas وسواس vesvas (Nas 4) hakkında şöyle demiştir: Çocuk doğduğu zaman
şeytan ona musallat olmaya çalışır. Allah'ın adı anılınca ondan uzaklaşır. Eğer
Allah'ın adı anılmazsa onun kalbine yerleşir.
حدثنا علي بن
عبد الله:
حدثنا سفيان:
حدثنا عبدة بن
أبي لبابة، عن
زر بن حبيش.
وحدثنا عاصم، عن
زر قال:
سألت
أبي بن كعب:
قلت: يا أبا
المنذر، إن
أخاك ابن
مسعود يقول
كذا وكذا؟
فقال أبي: سألت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فقال لي:
(قيل لي فقلت).
قال: فنحن
نقول كما قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم.
[-4977-] Zirr'den şöyle dediği rivayet edilmiştir: Ubey İbn Ka'b'a:
"Ey Ebu'lMünzir! Kardeşin İbn Mes'ud
şöyle şöyle diyor. [Ne dersin?] diye sordum. Ubey şöyle cevap verdi:
Ben de bunu Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e sordum. O da
şöyle cevap verdi: Bana böyle okundu. Ben de şöyle dedim: Bundan böyle Allah
Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in söylediği gibi okuruz.
Fethu'l-Bari Açıklaması:
İbn Mes'ud'un söyledikleri "şöyle şöyle" şeklinde
aktarılmışıtr. Öyle anlaşılıyor ki, ravilerden biri, bu sözleri söylemeyi hoş
karşılamadığı için İbn Mes'ud'un söylediklerini mübhem olarak aktarmıştır.
Ahmed İbn Hanbel ile İbn Hıbban, Hammad İbn Seleme kanalıyla
Asım'dan bu rivayeti şu lafızIa nakletmiştir: Abdullah İbn Mes'ud Muawizeteyn'i
Mushafına yazmazdı.
Bezzar şöyle demiştir: "Bu konuda hiçbir sahabi İbn
Mes'ud'a uymamıştır.
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in bu iki sureyi Kur'an'da
okuduğu sahıh olarak nakledilmiştir." Bu, Ukbe İbn Amir kanalıyla
Müslim'in "Sahıh"inde yer almaktadır. Bu rivayeti İbn Hıbban başka
bir senedle Ukbe İbn Amir'den şu ziyade ile nakletmiştir: "Her namazda bu
iki sureyi okuyabiliyorsan bunu yap!" Ahmed İbn Hanbel, Ebu'l-Ala İbn
Şıhhir kanalıyla sahabeden birinden şöyle nakletmiştir:
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Selem Muawizeteyn'i o sahabiye
okutmuş, sonra ona şöyle demiştir: "Namaz kılarken bu ikisini oku!"
Bu rivayetin senedi sahihtir.
Said İbn Mansur'un Muaz İbn Cebel'den naklettiği rivayete göre
Hz. Nebi sabah namazını kıldırmış ve bu namazda Muawizeteyn'i okumuştur.
İmam Nevevi "Şerhu'I-Mühezzeb" adlı eserinde şöyle
demiştir: Müslümanlar Fatiha ve Muawizeteyn'in Kur'an'ın bir bölümü olduğu
konusunda icma' etmişlerdir. Kim bunu inkar ederse, kafir olur. İbn Mes'ud'dan
nakledilen görüş ise batıldır, doğru değildir. Ayrıca bu görüşe karşı dikkatli
olunmalıdır.
Nevevi'den daha önce Ebu Muhammed İbn Hazm da "el-Muhalla"
adlı eserinde buna benzer şeyler söylemiştir:
"İbn Mes'ud'dan Muawizeteyn'in Kur'an'dan olmadığına dair
nakledilen rivayetler batııdır, asılsızdır." Fahruddin Razi de tefsirinin
başlarında buna benzer ifadeler kullanmıştır:
"Zanna galib gelen düşünceye göre İbn Mes'ud'dan nakledilen
bu görüş, iftira ve batııdır. Sağlam bir senedi olmadan sahıh rivayetleri
eleştirmek kabul edilemez. Ancak sahıh rivayetler te'viIe açık olabilir."