KEVSER SURESİ
وقال ابن
عباس: {شانئك} /3/:
عدوك.
İbn Abbas şöyle demiştir: شانئك Şanieke (Kevser 3) "düşmanın" anlamına gelif.
1. BAB
حدثنا آدم:
حدثنا شيبان:
حدثنا قتادة،
عن أنس رضي
الله عنه قال:
لما
عرج بالنبي صلى
الله عليه
وسلم إلى
السماء، قال:
(أتيت على نهر،
حافتاه قباب
اللؤلؤ
مجوفا، فقلت:
ما هذا يا
جبريل؟ قال:
هذا الكوثر).
[-4964-] Enes İbn Malik r.a.'in şöyle söylediği rivayet edilmiştir: Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem semaya yükseltildiği zaman [gördüklerini
anlatırken] şöyle buyurmuştur: "Bir ırmağın kenarına geldim. ırmağın iki
yakası, içi boşaltılmış inci kubbelerden meydana gelmişti.
- 'Bu nedir Ey Cebrail?' diye sordum. O da; - 'Bu kevserdir,' diye
cevap verdi."
Diğer tahric eden: Tirmizî, Tefsir-ül Kur’ân
حدثنا خالد
بن يزيد
الكاهلي:
حدثنا
إسرائيل، عن
أبي إسحاق، عن
أبي عبيدة، عن
عائشة رضي الله
عنها، قال: سألتها
عن قوله
تعالى: {إنا
أعطيناك
الكوثر}. قالت:
نهر أعطيه
نبيكم صلى
الله عليه
وسلم، شاطئاه
عليه در مجوف،
آنيته كعدد
النجوم.
رواه زكرياء،
وأبو الأحوص،
ومطرف، عن أبي
إسحق.
[-4965-] Ebu Ubeyde'nin şöyle söylediği rivayet
edilmiştir: Hz. Aişe'ye ............inna
a'taynake'l-kevser ayetini sordum. O da şöyle cevap verdi. Kevser Sizin
Nebiinize verilen bir ırmaktır. Bu ırmağın iki yakası, içi boşaltılmış
incilerden meydana gelmiştir, kapları ise yıldızların sayısı kadardır.
حدثنا يعقوب
بن إبراهيم:
حدثنا هشيم:
حدثنا أبو
بشر، عن سعيد
ابن جبير، عن
ابن عباس رضي
الله عنهما
أنه قال في
الكوثر:
هو
الخير الذي
أعطاه الله
إياه. قال أبو
بشر: قلت لسعيد
بن جبير: فإن
الناس يزعمون
أنه نهر في
الجنة؟ فقال
سعيد: النهر
الذي في الجنة
من الخير الذي
أعطاه الله
إياه.
[-4966-] İbn Abbas r.a.'ın Kevser hakkında şöyle söylediği rivayet
edilmiştir: Kevser, Allah'ın Hz. Nebi'e verdiği hayırdır. Ebu Bişr de şöyle demiştir:
Said İbn Cübeyr'e "İnsanlar, Kevser'in Cennette bir ırmak olduğunu iddia
ediyorlar," dedim. Bunun üzerine Said şöyle dedi: Cennetteki ırmak da
Allah'ın Hz. Nebi'e verdiği hayrın bir parçasıdır."
Hadisin geçtiği diğer yer: 6578
Fethu'l-Bari Açıklaması:
......Kevser ........fev'al vezninde ......kesra kökünden
türemiş bir kelimedir. Suyunun ve kaplarının çok, değerinin yüce ve hayrının
bololmasından dolayı ırmağa bu ad verilmiştir.
Hz. Nebi'e kin tutup düşmanlık eden şahsın kim olduğu konusunda
rivayet alimleri ihtilaf etmişlerdir. Bir görüşe göre bu kimse, el-Ası İbn
Vail; bir başka görüşe göre Ebu Cehil; bir diğer görüşe göre ise Ukbe İbn Ebı
Muayt'tır.
İmam Buharı bu surenin tefsirinde üç hadise yer verdi. Enes'ten
nakledilen ilk hadisin açıklaması İsra olayı analtılırken "Evailu
mebas" başlığı altında yapılmıştı. Kitabu'r-rikak'ın sonunda da ayrıntılı
olarak bunun açıklaması yapılacaktır.
İmam Müslim'in "Sahıh"inde Muhtar İbn Fülfül kanalıyla
Enes'ten gelen rivayet şu şekildedir: Biz Hz. Nebi'in yanında idik. Allah
Resıı1ü sallallahu a1eyhi ve sellem hafif uykuya daldı. Sonra tebessüm ederek
başını kaldırdı. Biz: "Ey Allah'ın elçisi! Neden güldünüz?" diye
sorduk. Bunun üzerine "Bana bir sure indirildi" dedi ve şu şekilde sureyi okudu:
..........Bismillahirrahmanirrahim inna a'taynake'l-kevser
fesalli lirabbike venhar'inne şanieke huve'l-ebter. Sonra "Kevser nedir
biliyor musunuz?" diye sordu. Biz de "Allah ve Resulü daha iyi
bilir" dedik. Bunun üzerine şöyle buyurdu: ° Rabbimin bana vaad ettiği,
çok hayırlı bir ırmaktır. O, kıyamet günü ümmetimin su içmek için varacakları
bir havuzdur."
Saıd İbn Cübeyr'in sözünün özeti şu şekildedir: İbn Abbas'ın
kevseri "bol hayır" olarak açıklaması, kevseri "Cennetteki bir
ırmak olarak" açıklayanların görüşü ile çelişmez. Çünkü bu ırmak, bol
hayrın bir parçasıdır. Muhtemelen Saıd İbn Cübeyr, İbn Abbas'ın yorumunun,
kapsayıcı olması hasebiyle daha tercih e şayan olduğunu ima etmiştir. Ancak
Kevser lafzı bizzat Hz. Nebi tarafından "ırmak" ile tahsis
edilmiştir. Bunu bırakıp başka görüşe itibar erek doğru olmaz.