SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’T-TEFSİR

<< 1715 >>

EK SAYFA – 1715-5

MU’MİNUN SURESİ

قال ابن عيينة: {سبع طرائق} /7/: سبع سماوات. {لها سابقون} /61/: سبقت لهم السعادة. {قلوبهم وجلة} /60/: خائفين.

İbn Uyeyne şöyle demiştir: سبع طرائق Seb'a taraik (Mu'minun 17) "yedi gök, لها سابقون leha sabikun  "daha önceden saadete erecekleri belli olanlar," قلوبهم وجلة kulubuhum vecile (Mu'minun,60) "korkanlar" anlamına gelir.

 

قال ابن عباس: {هيهات هيهات} /36/: بعيد بعيد. {فاسأل العادين} /113/: الملائكة. {لناكبون} /74/: لعادون. {كالحون} /104/: عابسون.

İbn Abbas şöyle siemiştir: هيهات هيهات Heyhate heyhate (Mu'minun,36) "uzak, uzak" anlamına gelir. فاسأل العادين Fes'eli'l-addln (Mu'minun,113) [ifadesinde geçen addinden maksat] "melekler"dir. لناكبون lenakibun (Mu'minun,74) "yoldan çıkanlar," كالحون kalihun (Mu'minun,104) "surat asanlar" anlamına gelir.

 

وقال غيره: {من سلالة} /12/: الولد، والنطفة السلالة. والجنة والجنون واحد. والغثاء الزبد، وما ارتفع عن الماء، ومالا ينتفع به.

{يجأرون} /64/: يرفعون أصواتهم كما تجأر البقرة. {على أعقابكم} /66/: رجع على عقبيه. {سامرا} /67/: من السمر، والجميع السمار، والسامر ها هنا في موضع الجمع. {تسحرون} /89/: تعمون، من السحر.

Diğer bir müfessir ise من سلالة min sulale (Mu'minun,12) hakkında şöyle demiştir: "Çocuk ile nutfeye sülale denir." [Aynı mOfessir şunları da söylemiştir]: جنة  Cinne (Mu'minun,25 ve bk. Mu'minun,70) ile جنون cunun aynı manaya gelir. .....Ğusa' (Mu'minun,41) ''köpük" demektir. Suyun üzerinde kalan ve kendisinden istifade edilmeyen çerçöpe de ğusa denir. يجأرون Yec'erun (Mu'minun,64) "ineğin böğürmesi gibi seslerini yükseltiyorlar," anlamına gelir. على أعقابكم Ala a'kabikum (Mu'minun,66) "onların ökçeleri üzerine gerisin geriye dönmelerini" ifade eder. سامرا Samira (Mu'minun,67) سمر semr kökünden türemiştir, çoğulu ise سمار summar şekIinde gelir. Ancak burada samir kelimesi çoğulolarak kullanılmıştır. تسحرون Tusharun (Mu'minun,89) "sihirden dolayı gerçeği göremiyorlar" anlamına gelir.

 

 

AÇIKLAMA : İbn Ebi Hatim, Ali İbn Ebi Talha kanalıyla İbn Abbas'ın ........kullibuhum vecile (Mu'minun,60) ayeti hakkında şöyle söylediğini senetli olarak nakIetmiştir: "Onlar korka korka amel ederler." İmam Taberi de Yezid en-Nahvi kanalıyla İkrime'den aynısını nakletmiştir.

 

Bu konuda şöyle bir hadis rivayet edilmiştir: Hz. Aişe, ........ kullibuhum vecile ayeti hakkında Hz. Nebi'e "Ey Allah'ın elçisi! Burada zina eden, hırsızlık yapan ve buna rağmen Allah'tan korkan biri mi kastediliyor?" diye sormuş. Allah Reslilü sallallahu aleyhi ve sellem de şöyle cevap vermiştir: "Hayır! Doğrusu burada namaz kılan, oruç tutan ve buna rağmen Allah'tan korkan insanlar kastedilmiştir. " Bu hadisi Tirmizi, Ahmed İbn Hanbel ve İbn Mace tahriç etmişlerdir. Hakim de bu rivayetin sahih olduğunu belirtmiştir.

 

.........Kalihlin (Mu'minun,104) "surat asanlar" anlamına gelir. İmam Taberi, Ali İbn Ebi Talha kanalıyla İbn Abbas'tan bu yorumun aynısını senedi ile birlikte nakIetmiştir. Ebu'l-Ahvas kanalıyla da İbn Mes'lid'un bu konuda şöyle söylediğini aktarmıştır: "Bu kelime, kaşların çatılıp yüzün asılması ve dişlerin gösterilmesi gibi bir anlama gelir."

 

Hakim, Ebu Said Hudri kanalıyla Hz. Nebi'den sahih olduğunu belirttiği şöyle bir hadis nakletmiştir: "Ateş onu dağlar. Bu yüzden üst dudağı dökülür, alt dudağı ise sarkar. "