SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-MEĞAZİ

<< 1616 >>

DEVAM: 38. HAYBER GAZVESİ

 

وقال أبو بردة، عن أبي موسى:

 قال النبي صلى الله عليه وسلم: (إني لأعرف أصوات رفقة الأشعريين بالقرآن حين يدخلون بالليل، وأعرف منازلهم من أصواتهم بالقرآن بالليل، وإن كنت لم أر منازلهم حين نزلوا بالنهار، ومنهم حكيم، إذا لقي الخيل، أو قال: العدو، قال لهم: إن أصحابي يأمرونكم أن تنظروهم).

 

[-4232-] Ebu Musa dedi ki: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: Ben Eş'arıler topluluğunu geceleyin (evlerine) girdikleri vakit (okudukları) Kur'an'dan tanırım. Geceleyin okudukları Kur'an seslerinden onların kaldıkları yerleri bilirim. İsterse gündüzün onların konakladıkları yerleri görmemiş olayım. Bunlardan birisi de Hakim'dir. O süvarilerle -ya da: Düşmanla dedi- karşılaştığı vakit onlara:

 

Arkadaşlarım sizlere kendilerini beklemenizi emrediyor, derdi."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Bu Allah ve Resulü içindi." Hicretimizi onlar için yapmıştık.

 

"İki hicretiniz (vardır)." Ebu Ya'la: "Siz iki defa hicret ettiniz. Bir sefer Necaşi'ye (Habeşistan'a) hicret ettiniz. Bir sefer de yanıma (gelmek üzere) hicret ettiniz" ibaresini eklemektedir.

 

Hadisin zahirinden onların diğer muhacirlerden daha faziletli olduğu anlaşılıyor ise de onların kayıtsız ve şartsız olarak daha faziletli olması gerekmez. Ancak bu bakımdan onların faziletleri vardır.

 

"Peyderpey" yani gruplar halinde.

 

"Onlara: Arkadaşlarım sizlere kendilerini beklemelerini emrediyor, derdi."

 

Yani aşırı kahramanlığından ötürü o düşmandan kaçmaz, aksine onlarla karşı karşıya gelir ve -mesela- gitmek istediklerinde: Yanınıza gelinceye kadar süvarileri bekleyiniz, derdi. Böylelikle onların savaştaki sebatlarını arttırmak istiyordu. Bu açıklama rivayetteki: "Ya da: Düşman dedi" şeklindeki ikinci şıkka göredir.

 

Birinci şıkka göre -ki o da: "Atlılarla karşılaştığı vakit" sözüdür- gelince, onun bu sözleriyle Müslümanların atlarını kastetmiş olması ihtimali vardır. Böylelikle arkadaşlarının piyade olduklarına işaret edilmiş olmaktadır. Kendisi ise atlılara hep birlikte düşmanların üzerine yürümek üzere onları (piyade olanları) beklemelerini emrediyordu. Bu açıklama doğruya daha yakındır.

 

İbnu't-Tin der ki: Onun sözleri: Arkadaşları Allah yolunda savaşmayı seven ve başlarına gelen musibetlere aldırmayan kimselerdi, demektir.