باب: غزوة ذات
القرد.
37. ZATU'l-KARAD GAZVESİ
وهي الغزوة
التي أغاروا
على لقاح
النبي صلى الله
عليه وسلم قبل
خيبر بثلاث.
Bu, hayber'den üç (yıl) önce Nebi s.a.v.'in sağmal develerine
baskın yaptıkları gazadır.
حدثنا قتيبة
بن سعيد:
حدثنا حاتم،
عن يزيد بن أبي
عبيد قال:
سمعت سلمة بن
الأكوع يقول:
خرجت قبل أن
يؤذن
بالأولى،
وكانت لقاح
رسول الله صله
الله عليه
وسلم ترعى بذي
قرد، قال:
فلقيني غلام
لعبد الرحمن
بن عوف فقال:
أخذت لقاح
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، قلت: من
أخذها؟ قال:
غطفان، قال:
فصرخت ثلاث
صرخات: يا
صباحاه، قال:
فأسمعت ما بين
لابتي
المدينة، ثم
اندفعت على
وجهي حتى
أدركتهم وقد
أخذوا يستقون
من الماء،
فجعلت أرميهم
بنبلي، وكنت راميا،
وأقول:
أنا ابن
الأكوع -
واليوم يوم
الرضع
وأرتجز، حتى
استنفذت
اللقاح منهم،
واستلبت منهم
ثلاثين بردة.
قال: وجاء
النبي صلى
الله عليه
وسلم والناس،
فقلت: يا نبي
الله، قد حميت
القوم الماء
وهم عطاش،
فابعث إليهم
الساعة، فقال:
(يا ابن
الأكوع، ملكت
فأسجح). قال: ثم
رجعنا
ويردفني رسول
الله صلى الله
عليه وسلم على
ناقته حتى
دخلنا
المدينة.
[-4194-] Seleme b. el-Ekva diyor ki: "Sabah ezanı
okunmadan dışarı çıktım. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in sağmal
develeri de zi Kared denilen yerde otluyorlardı. (Seleme) dedi ki:
Abdurrahman b. Avfın bir kölesi karşıma çıktı, bana:
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in sağmal develeri alındı,
dedi. Ben: Onları kim aldı, diye sordum. Gatafan(lılar) dedi.
(Seleme) dedi ki: Üç defa, ya sabahah (sabah baskınına uğradık)
diye yüksek sesle bağırdım. (Seleme devamla) dedi ki: Medine'nin iki kara taşlı
ğı arasında bulunanlara sesimi işittirdim. Sonra da yüzümün doğrultusunda
gittim ve nihayet onlara yetiştim. Su çekmeye koyulmuşlardı. Ben de onlara ok
atmaya koyuldum. -Ben iyi ok atan birisi idim- bu arada: Ben el-Ekva"ın
oğluyum. Bugün de adi heriflerin helak olacağı gündür, diyordum.
Bu şekilde recez vezninde sözler söyledim, nihayet sağmal develeri
ellerinden kurtardım. Ayrıca onlardan otuz tane de burde (çizgili kumaştan
yapılmış elbise) selb ettim (ganimet olarak aldım).
(Devamla) dedi ki: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile diğer
insanlar gelince:
Ey Allah'ın Nebisi dedim. Ben susuz oldukları halde onların su
içmelerini engelledim. Derhalonların üzerlerine (asker) gönder.
Allah Resulü: Ey Ekva'ın oğlu sen işi eline geçirecek olursan
müsamaha göster, dedi. (Seleme) dedi ki: Sonra geri döndük. Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem Medine'ye girinceye kadar beni terkisine
bindirmişti."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
Müslim'in şarihi Kurtubı, Seleme b. el-Ekva'ın rivayet ettiği
hadis ile ilgili olarak şunları söylemektedir: Siyer alimleri Zti Kared
gazvesinin Hudeybiye'den önce olduğu hususunda ihtilaf etmemişlerdir. Buna göre
Seleme'nin hadisdeki bu ifadeler bazı ravilerin yanılmasından
kaynaklanmaktadır. (Devamla) der ki:
Şöyle bir açıklama ile bunlar telif edilebilir: Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem, henüz fethedilmeden önce Hayber'e aralarında Seleme b.
el-Ekva'ın da bulunduğu askeri bir birliği (oraya) gaza etmek üzere göndermiş
olabilir. Seleme de hem kendisinden, hem de onunla birlikte çıkanlar hakkında
haber vermiş olmaktadır. -Bununla Seleme'nin "Hayber'e çıktık"
sözlerini kastetmektedir.- (Kurtubı) dedi ki: Bunu da İbn İshak'ın zikrettiği
üzere Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellemin Hayber'i fethetmeden önce oraya iki
defa gazada bulunmak üzere Abdullah b. Revaha"yı göndermiş olduğu
şeklindeki sözleri de desteklemektedir. (Müslim'in şarihi Kurtubi'nin sözleri
burada sona ermektedir.)
Ancak hadisin ifadeleri böyle bir telife uygun değildir.. Çünkü
bu hadiste:
"Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte
Hayber'e çıktığımızda Ömer recez sözler söylemeye başladı" demektedir.
Ayrıca Nebi efendimizin: "Bu (recez söyleyip) binekleri süren kimdir"
dediği belirtilmektedir. Orada Ali'nin Merhab ile mübareze yaptığı (teke tek
çarpıştığı), Amir'in öldürüldüğü ve Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in
Hayber'e çıktığı zaman Hayber gazvesinde meydana gelmiş olan diğer olaylar da
sözkonusu edilmektedir. Buna göre Buhari'nin Sahih'inde ZU Kared gazvesi ile
ilgili olarak verdiği tarih, siyer bilginlerinin verdiği tarihten daha
sahihtir.
"Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in sağmal develeri
Zu Kared'de otluyorlardı."
İbn Sa'd'ın zikrettiğine göre bu develer yirmi tane idi. Bunlar
arasında Ebu Zerr'in oğlu ile hanımı da vardı. Müşrikler onlara baskın yaparak
adamı öldürmüş, kadını da esir almışlardı.
"Medine'nin iki kara taşlığı arasındaki herkese sesimi
işittirdim." Bu ifadede onun oldukça yüksek sesli birisi olduğu da
anlatılmış olmaktadır. Bunun olağanüstü hadiselerden olma ihtimali de vardır.
Müslim'de şöyle denilmektedir: Bir tepenin üstüne çıktım,
Medine'ye yüzümü dönerek üç defa seslendim."
Taberani'de de şöyle denilmektedir: Sevr tepesine çıktım, sonra
da sabah baskınına uğradık, diye bağırdım. Benim bağırmam Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem'e kadar ulaştı. Bundan dolayı ahali arasında imdat imdat diye
nida olundu."
Bu rivayet İshak tarafından da bu manada zikredilmiştir. '
"Ya sabahah: Sabah baskınına uğradık" ifadesi
düşmanından yana habersiz olan kimselerin savaşa hazırlanmaları için söylenen
bir sözdür.
"Sonra yüzümün doğrultusunda gittim." Yani sağa sola
bakmadan hızlıca koştum. Seleme, ileride hadisin sonlarında açıklanacağı gibi
oldukça hızlı koşan birisi idi.
"Ve şöyle diyordum: Ben el-Ekva'ın oğluyum ve bugün adi
kimselerin helak olacağı gündür." Yani bugün adi ve bayağı kimselerin
helak olacağı bir gündür. Bu anlamdaki "yevmur-rudda'" tabirinin
asılortaya çıkışı şöyle olmuştur: Bir adam oldukça cimri imiş. Bundan dolayı
devesini sağmak istedi mi, komşuları ya da yanından geçen kimseler süt
sağıldığının sesini işitmesin ve ondan süt istemesin diye bizzat kendisi
devenin memesini emerek sağardı.
"Nebi s.a.v. ile ahali geldL" Müslim'in rivayetinde
şöyle denilmektedir: "Amcam Amir b. el-Ekva' bana birisinin içinde su,
diğerinin içinde de süt bulunan iki kırba getirdi. Ben de hem abdest aldım, hem
de içtim." Daha sonra Nebi s.a.v.'in yanına gittim. O düşmanları sürüp
uzaklaştırdığım suyun başında bulunuyor idi. Onların elinden kurtarmış olduğum
her şeyi almıştı. Bilal de dişi devesini onun için kesmiştL
"Onları su içmekten alıkoydum." Su içmelerine fırsat
vermedim. "Derhalonların üzerine (asker) gönder." Müslim'deki
rivayette şöyle denilmektedir: "Ey Allah'ın Resulü dedim. Bana izin ver de
beraberindekilerden yüz adam seçeyim ve onların arkasından gideyim. Onlardan
geriye hiçbir kimse kalmayacaktır. (Seleme) dedi ki: Bunun üzerine (Allah
Resulü) güldü."
İbn İshak'ta da şöyle denilmektedir: "Ey Allah'ın Resulü
dedim. Beni yüz adam ile birlikte salsan, şüphesiz onların kellelerini
alırım."
"Ey el-Ekva"ın oğlu işin başına gelirsen müsamaha
göster." Yani muktedir olduğun zaman affet.
"Sonra" Medine'ye "geri döndük. Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellemda beni biz Medine'ye girinceye kadar devesinin
terkisine bindirmişti." Müshfıl'in rivayetinde şöyle denilmiştir:
"Sonra Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem beni el-Adba adlı devesinin
üzerinde arkasına bindirdi."
Bu rivayette Seleme ile yarışan ensara mensup birisinin kıssası
da zikredilmektedir. Bu kıssa'da Seleme'nin onu geçtiği de belirtilmiştir.
Seleme dedi ki:
"Medine'ye ben daha önce vardım. Allah'a yemin ederim üç
gün kalmamıştık ki Hayber'e gitmek üzere çıktık. ine o rivayette şöyle denilmektedir:-
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: Bugün atlılarımızın en
hayırlısı Ebu Katade, yine bugün piyadelerimizin en hayırlıları ise Seleme'dir.
Seleme dedi ki: Sonra bana hem piyadenin, hem de süvarinin paylarını bir arada
verdi."
Hadisten Çıkarılan Bazı Sonuçlar
1-Gazada hızlıca koşmak ve yüksek sesle bağırarak uyarıda
bulunmak caizdir
2-İnsanın düşmanını korkutmak için kahraman olduğu takdirde
kendisini tanıtmasının caiz olduğu da anlaşılmaktadır.
3-Kahraman birisini ve bir fazilete sahip olan kimseyi
(üstünlüğü ile) övmek müstehaptır. Özellikle iyi iş yaptığı vakit bu böyledir.
Bu yolla onun bu iyiliğini arttırması sağlanır. Ancak bu kişinin fitneye
düşmeyeceğinden emin olunması da gerekir.
4-Koşu yarışı yapılabilir. Herhangi bir bedelolmaksızın caiz
olduğu hususunda görüş ayrılığı yoktur. Bedel karşılığında ise doğrusu sahih
(caiz) olmayacağıdır.
Doğruyu en iyi bilen Allah'tır.