SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

FEDAİLU’S-SAHABE

<< 1511 >>

21. EBU UBEYDE BİN EL-CERRAH (R.A.)'IN MENKIBELERİ

MUS’AB BİN UMEYR R.A. HAKKINDA BİLGİ SAYFANIN ALTINDA

 

حدثنا عمرو بن علي: حدثنا عبد الأعلى: حدثنا خالد، عن أبي قلابة قال: حدثني أنس بن مالك:

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: (إن لكل أمة أمينا، وإن أميننا، أيتها الأمة، أبو عبيدة بن الجراح).

 

[-3744-] Enes b. Malik r.a.'den rivayete göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Şüphesiz her ümmetin bir emini vardır ve elbette bizim eminimiz de -ey ümmet- Ebu Ubeyde b. el-Cerrah'tır."

 

Tekrar: 4282 ve 7255

 

 

حدثنا مسلم بن إبراهيم: حدثنا شعبة، عن أبي إسحاق، عن صلة، عن حذيفة رضي الله عنه قال:

 قال النبي صلى الله عليه وسلم لأهل نجران: (لأبعثن - يعني - عليكم أمينا، حق أمين). فأشرف أصحابه، فبعث أبا عبيدة رضي الله عنه.

 

[-3745-] Huzeyfe r.a. dedi ki: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Necranlılara dedi ki: Ben üzerinize gerçekten emin mi emin birisini göndereceğim. Ashabı(nın her biri kendi adına) ümitlendi. O da Ebu Ubeyde (r.a.)’ı gönderdi."

 

Tekrar: 4380, 4381 ve 7254

 

 

AÇIKLAMA:     "Ebu Ubeyde b. el-Cerrah'ın menkıbeleri" Ebu Ubeyde'nin adı Amir b. Abdullah b. el-Cerrah b. Hilal b. Uheyb b. Dabbe b. el-Haris b. Fihr b. Malik'dir. [Nesebi Nebi (s.a.v.) ile Fihr b. Malik'de birleşmektedir.] İkisi arasındaki Ata sayısı beş ata ile farklılık arzetmektedir. Bu durumda Ebu Ubeyde sayı bakımından Abd-i Menaf derecesindedir.

 

"Şüphesiz her ümmetin bir emini vardır ve elbette bizim eminimiz -ey ümmet-" Emin, güvenilir, kabul edilen, beğenilen kimse demektir. Bu nitelik her ne kadar onunla diğerleri arasında ortak ise de, ifadenin akışı onun bu hususta daha ileri derecede olduğu izlenimini vermektedir. Fakat Nebi (s.a.v.) büyüklerin her birisine özelolarak bir fazileti tahsis etmiş ve o kimseyi o fazilet ile nitelendirmiştir. Böylelikle onun bu niteliği ile diğerlerinden daha ileri olduğunu göstermiş olmaktadır. Haya ile Osman'ı, hakimlik kudreti ile Ali'yi ve benzerlerini nitelendirmesi gibi.

 

"Necranlılar": Yemen'e yakın bir belde halkıdır. İbn Sa'd, bunların Nebi (s.a.v.)'in huzuruna dokuzuncu yılda heyet olarak gelmiş olduklarını belirtmekte ve heyette bulunanların isimlerini vermiş bulunmaktadır. İleride buna dair geniş açıklamalar yüce Allah'ın izniyle Meğazi bölümünün sonlarında, musannıfın bunu zikrettiği yerde gelecektir.

 

Enes yoluyla gelen hadisin Müslim'deki rivayetinde şu ifadelerde yer almaktadır: "Yemen ahalisi Nebi (s.a.v.)'in yanına geldiler ve, bizimle birlikte bize sünneti ve İslamı öğretecek bir adam gönder, dediler. O da Ebu Ubeyde'nin elinden tutarak: İşte bu, bu ümmetin eminidir, diye buyurdu."

 

"Nebiin ashabı (kendi adlarına) ümitlendiler" ifadesi, Müslim'in ve elİsmaill'nin rivayetinde şu şekildedir: "Resulullah (s.a.v.)'in ashabı ben olurum diye ümit ettiler." Yani valiliği beklediler ve sözü geçen vasıf olan emaneti elde etme arzusu ile onu istediler. Yoksa bizatihi valiliği valilik olduğu için istemediler. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.

 

 

 

MUS'AB BİN UMEYR'E DAİR AÇIKLAMA: (bu bab'ın numarası yok) "Mus'ab b. Umeyr" b. Haşim b. Abdu'd-Dar b. Abdi Menaf "a dair." Ebu Zerr el-Herevı'nin rivayeti dışında bu şekildedir. Bunun için bir boşluk bırakmış gibidir. Zaten Cenaiz bölümünde, şehit düştüğü zaman onu sarmak için kefen bulunmadığına dair açıklamalar zikr edilirken faziletlerine ait bazı hususlar da geçmiş bulunmaktadır.

 

 

SONRAKİ