SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-MENAKİB

<< 1424 >>

EK SAYFA – 1424-2

5. BAB

 

حدثنا أبو معمر: حدثنا عبد الوارث، عن الحسين، عن عبد اللهابن بريدة قال: حدثني يحيى بن يعمر: أن أبا الأسود الديلي حدثه، عن أبي ذر رضي الله عنه: أنه سمع النبي صلى الله عليه وسلم يقول: (ليس من رجل ادعى لغير أبيه - وهو يعلمه - إلا كفر، ومن ادعى قوما ليس له فيهم نسب، فليتبوأ معقده من النار).

 

[-3508-] Ebu Zer' r.a.'dan rivayete göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i şöyle buyururken dinlemiştir: "Bildiği halde babasından başkasına mensup olduğunu iddia eden bir adam, mutlaka Allah'a karşı kafir olur. Kendileriyle bir nesep bağı olmayan bir kavimden olduğunu iddia eden bir kimse de cehennem ateşindeki yerine hazırlansın. "

 

Tekrar: 6045

 

 

حدثنا علي بن عياش: حدثنا حريز قال: حدثني عبد الواحد بن عبد الله النصري قال: سمعت واثلة بن الأسقع يقول:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (إن من أعظم الفرى أن يدعي الرجل إلى غير أبيه، أو يري عينه ما لم تره، أو يقول على رسول الله

صلى الله عليه وسلم ما لم يقل).

 

[-3509-] Vasile b. el-Eska' didi ki: ResuluIlah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "En büyük iftiralardan birisi de bir adamın babasından başka birisinden olduğunu iddia etmesi yahut gözünün görmediği şey hakkında gördüğünü söylemesi ya da Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem aleyhine söylemediğini söylemesidir. "

 

 

حدثنا مسدد: حدثنا حماد، عن أبي جمرة قال: سمعت ابن عباس رضي الله عنهما يقول:

 قدم وفد عبد القيس على رسول الله صلى الله عليه وسلم، فقالوا: يا رسول الله، إنا من هذا الحي من ربيعة، قد حالت بيننا وبينك كفار مضر، فلسنا نخلص إليك إلا في كل شهر حرام، فلو أمرتنا بأمر نأخذه عنك ونبلغه من وراءنا، قال: (آمركم بأربع، وأنهاكم عن أربع: الإيمان بالله شهادة أن لا إله إلا الله، وإقام الصلاة، وإيتاء الزكاة، وأن تؤدوا إلى الله خمس ما غنمتم. وأنهاكم عن الدباء، والحنتم، والنقير، والمزفت).

 

[-3510-]İbn Abbas r.a. dedi ki: "Abdu'l-Kays heyeti ResuluIlah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in huzuruna gelerek dediler ki: Ey Allah'ın Resulü, Rabialıların bir kolu olan bizler ile senin aranda Mudar kafirleri bir engel teşkil etmektedir. Bundan dolayı biz senin yanına ancak her haram ayda ulaşabiliyoruz. Keşke bize senden alıp öğreneceğim iz ve geride bıraktıklarımıza tEbliğ edeceğimiz bir emir buyursan? Şöyle buyurdu: Size dört şeyi emrediyor, dört şeyden de sizi nehyediyorum: Allah'a iman (demek olan) Allah'tan başka hiçbir ilah olmadığına şahadet getirmek, namazı dosdoğru kılmak, zekatı vermek ve ganimet olarak aldıklarınızın beşte birini Allah'a vermektir. Diğer taraftan sizlere kabağı, sırlı testileri, oyularak kap haline getirilmiş kütükleri ve ziftlenmiş kapları (kullanmanızı) yasaklıyorum. "

 

 

حدثنا أبو اليمان: أخبرنا شعيب، عن الزهري، عن سالم بن عبد الله: أن عبد الله بن عمر رضي الله عنهما قال:

 سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول وهو على المنبر: (ألا إن الفتنة ها هنا - يشير إلى المشرق - من حيث يطلع قرن الشيطان).

 

[-3511-] Abdullah b. Ömer r.a. dedi ki: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i minber üzerinde iken şöyle buyururken dinledim: ''Doğu tarafına işaret ederek Dikkat edin, fitne buradan şeytan'ın boynuzunun çıktığı yerden çıkacaktır."

 

 

Hadisten Çıkan Sonuçlar

 

1- Hadis-i şerif te bilinen nesebin reddedilerek başka bir nesep iddiasında bulunmanın haram olduğu belirtilmektedir. Hadis-i şerif bunun için de ilim (bilmek) kaydını getirmiş bulunmaktadır. İster olumlu, ister olumsuz iddia halinde bilgi kaydı kaçınılmazdır. Çünkü günah, bir şeyi bilen ve onu kasti olarak yapan kimse için sözkonusudur.

 

2- Hadisten -daha önce açıkladığımız gibi- kesin olarak vazgeçirmek maksadıyla masiyetler hakkında küfür lafzının kullanılmasının caiz olduğu anlaşılmaktadır. Müslim'in rivayetinden, davacıya ait olmayan bir şeyi iddia etmenin haram olduğu da anlaşılmaktadır. Böylelikle bunun kapsamını bilmek, öğrenmek, nesep, durum, salih oluş, nimet, vera' bağı ve buna benzer bütünbatıl iddialar da girmektedir. Bu haksız iddianın doğuracağı kötülüğün çoğalması ile haramlığın vurgusu da artar.

 

"Şüphesiz en büyük iftiralardan birisi de" (anlamındaki) buyrukta geçen "elfira: iftiralar" kelimesi "firye"nin çoğuludur. Firye ise yalan ve bühtan demektir. Hadis-i şerifte bu üç hususta yalan söylemenin ne kadar ağır olduğu belirtilmektedir. Bu üç husus rüya da görmemiş olduğu halde bir şeyi gördüğünü bildirmek, babasından başkasından olduğunu iddia etmek ve Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e yalan bir şeyi isnad etmektir. Bu sonuncusu ile ilgili gerekli açıklamalar daha önce İlim bahsinde geçmiş bulunmaktadır. (Hadis no: 106'da)  Rüya ile alakalı yalan iddiaya gelince, buna dair açıklamalar da Rüya Tabiri bölümünde gelecektir. Yalan yere nesep iddiasına gelince, bu da bundan önceki babta, az önce geçmiş bulunmaktadır.

 

 

SONRAKİ