باب: إذا
اختلف الراهن
والمرتهن
ونحوه، فالبينة
على المدعي
واليمين على
المدعى عليه.
6. REHİN VEREN VE REHİN ALAN'IN iHTİLAF ETMESİ Rehin veren ve alan anlaşmazlığa düştüğünde
vb. durumlarda delil, getirme yükümlülüğü davacıya; yemin etme yükümlülüğü
davalıya aittir.
حدثنا
خلاد بن يحيى:
حدثنا نافع بن
عمر، عن ابن
أبي مليكة
قال: كتبت إلى
ابن عباس،
فكتب إلي:
إن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قضى، أن
اليمين على
المدعى عليه.
[-2514-] İbn Ebi Müleyke'den rivayet edilmiştir: İbn Abbas'a (dava ile
ilgili) bir mektup yazmıştım. Bana "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem
yeminin davalıya ait bir yükümlülük olduğuna hükmetti" diye cevap yazdı.
Tekrar: 2668, 4552
حدثنا
قتيبة بن
سعيد: حدثنا
جرير، عن
منصور، عن أبي
وائل قال: قال
عبد الله رضي
الله عنه: (من
حلف على يمين
يستحق بها
مالا، وهو
فيها فاجر،
لقي الله وهو
عليه غضبان).
فأنزل الله
تصديق ذلك: {إن
الذين يشترون
بعهد الله
وأيمانهم
ثمنا قليلا -
فقرأ إلى -
عذاب أليم}. ثم
إن الأشعث بن
قيس خرج إلينا
فقال: ما
يحدثكم أبو
عبد الرحمن؟
قال: فحدثناه،
قال: فقال:
صدق، لفي
والله أنزلت،
كانت بيني وبين
رجل خصومة في
بئر،
فاختصمنا إلى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: (شاهداك
أو يمينه). قلت:
إنه إذا يحلف
ولا يبالي،
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم: (من
حلف على يمين
يستحق بها مالا،
هو فيها فاجر،
لقي الله وهو
عليه غضبان). فأنزل
الله تصديق
ذلك، ثم اقترأ
هذه الآية: {إن الذين
يشترون بعهد
الله
وأيمانهم
ثمنا قليلا -
إلى - ولهم
عذاب أليم}.
[-2515 - 2516-] Ebu Vail'den rivayet edilmiştir: Abdullah şöyle demişti: "Bir
mal'ı elde etmek için haksız yere yemin eden kişi Allah'ın huzuruna Allah
kendisine çok öfkeli iken çıkar. Allah: "Allah'a karşı verdikleri sözü ve
yeminlerini az bir bedelle değiştirenlere gelince, işte bunların bir payı
yoktur. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları
temize çıkarmayacaktır. Onlar için acı bir azap vardır" [AI-i İmran 77]
ayetini indirerek bunu doğrulamıştır."
Sonra Eş'as İbn Kays yanımıza gelerek "Ebu Abdurrahman
(Abdullah) size ne anlatıyor?" diye sordu. Biz de Abdullah'ın sözünü
aktardık. Bunun üzerine Eş'asi: "Doğru söylemiş. Bu ayet benim hakkımda
indirilmişti. Benimle bir adam arasında bir kuyu konusunda bir anlaşmazlık
vardı. Anlaşmazlığımızı Allah Resulü'ne götürdük. Allah Resulü Sallallahu
Aleyhi ve Sellem (bana) "Ya iki şahit getir, ya da bu kişi yemin
etsin" buyurdu. Bunun üzerine ben "O yemin eder, hiç de
önemsemez" dedim. Bunun üzerine Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem
"Bir malı elde etmek için haksız yere yemin eden kişi Allah'ın huzuruna
Allah kendisine öfkeli iken çıkar" buyurdu. Sonra Allah bunu doğrulayan
bir ayet indirdi" dedi ve "Allah'a karşı verdikleri sözü ve
yeminlerini ... " ayetini okudu.
AÇIKLAMA: Davacı ve davalının
tanımları "Şahitlikler" bölümünde açıklanacaktır. Ancak bunlar
hakkında şimdilik verilecek en özet bilgi şudur: Davacı, bıraktığında bırakılan
kişidir. Davalı ise böyle değildir.
KİTABU’R-REHİN BİTTİ.
KİTABU’L-İTK BİR SONRAKİ SAYFADA