باب: من صام
رمضان إيمانا
واحتسابا
ونية.
6- Ramazan Orucunu İman Ederek, Sevabını Allah'tan Umarak Ve
Niyetli Bir Şekilde Tutmak
-وقالت
عائشة رضي
الله عنها، عن
النبي صلى الله
عليه وسلم:
(يبعثون على
نياتهم).
Aişe (r.anha) Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurduğunu nakletmiştir: "{Kabe'ye saldıran orduda yer alanlar)
niyetlerine göre diriltilecekler."
1802 - حدثنا
مسلم بن
إبراهيم:
حدثنا هشام:
حدثنا يحيى،
عن أبي سلمة،
عن أبي هريرة رضي
الله عنه، عن النبي
صلى الله عليه
وسلم قال: (من
قام ليلة القدر
إيمانا
واحتسابا،
غفر له ما
تقدم من ذنبه،
ومن صام رمضان
إيمانا
واحتسابا غفر
له ما تقدم من
ذنبه).
[-1901-] Ebu Hureyre'nin naklettiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem
şöyle buyurmuştur: "Kim Kadir gecesini iman ederek ve sevabını Allah'tan
umarak ihya ederse geçmiş günahları bağışlanır. Kim Ramazan orucunu iman ederek
ve sevabını Allah'tan umarak tutarsa geçmiş günahları bağışlanır."
AÇIKLAMA: Başlıkta geçen
"iman ederek " ifadesi "bu ayda oruç tutmanın farz olduğuna
inanarak" anlamına gelir. "Sevabını Allah'tan umarak" anlamında
yorumlanan "ihtisab" kelimesi ile ilgili olarak Hattabî şu açıklamayı
yapmıştır: "Bu kelime azimet anlamındadır. Azimet ise orucu tutarken sevap
kazanma arzusu ve tam bir gönül hoşnutluğu içinde olmaktır. Bu da orucu bir yük
ve angarya olarak görmemek, oruç tutulan günlerin çok uzun olduğundan şikayet
etmemekle mümkün olur."
Hz. Aişe'den nakledilen rivayet İmam Buharî tarafından Kitabü’l-Büyu'un
başlarında tam olarak zikredilmiştir. Bu rivayet şöyledir: "Bir ordu
Kabe'ye saldıracak. Ancak bunlar (Mekke ile Medine arasındaki) Beyda denen
yere geldiklerinde yerin dibine geçirilecekler. Fakat bu orduda yer alanlar
niyetlerine göre diriltilecekler." İmam Buharî niyetin amele etkisini
göstermek İçin bu rivayete yukarıdaki başlık altında yer vermiştir. Çünkü söz
konusu rivayetten anlaşıldığı kadarıyla Kabe'ye saldıran orduya herkes
isteyerek katılmayacaktır; bazı kimseler zorla (ikrah altında) bu orduya
sokulacaklardır. İşte kıyamet gününde, bu orduda yer alanlar diriltildikleri
zaman niyetlerine göre hesaba çekileceklerdir; isteyerek katılanlar
cezalandırılacak, fakat zorlandıkları İçin orduya katılmaktan başka çıkar
yolları olmayanlar cezalandırılmayacaktır.
باب: أجود ما
كان النبي صلى
الله عليه
وسلم يكون في
رمضان.
7- Resulullah (S.A.V) Ramazanda Diğer Günlere Nazaran Daha
Cömert Olurdu
1803 - حدثنا
موسى بن
إسماعيل:
حدثنا
إبراهيم بن
سعد: أخبرنا
ابن شهاب، عن
عبيد الله بن
عبد الله بن
عتبة: أن ابن
عباس رضي الله
عنهما قال:
كان
النبي صلى
الله عليه
وسلم أجود
الناس بالخير،
وكان أجود ما
يكون في
رمضان، حين
يلقاه جبريل،
وكان جبريل
عليه السلام
يلقاه كل ليلة
في رمضان حتى
ينسلخ، يعرض
عليه النبي
صلى الله عليه
وسلم القرآن:
فإذا لقيه
جبريل عليه
السلام، كان
أجود بالخير
من الريح
المرسلة.
[-1902-] Abdullah İbn Abbas r.a.'ın şöyle dediği nakledilmiştir:
"Hayır yapma konusunda Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem
insanların en cömerti idi. Hele Ramazan girip Cebrail (A.S.) ile buluştuğunda daha
da cömert olurdu. Cebrail (A.S.), Ramazan ayında her gece Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem ile buluşurdu ve Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona
Kur'an'ı arz ederdi. İşte Cebrail (A.S.), Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve
Sellem ile buluştuğu zaman Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem rüzgar gibi cömert
olurdu."
AÇIKLAMA: Bu rivayetle ilgili
ayrıntılı açıklama "Bedü'l-vahy (vahyin başlangıcı)" başlığı altında
yapılmıştı. Zeynüddîn İbnü'l-Müneyyir, Abdullah İbn Abbas'ın yaptığı benzetme hakkında
şu açıklamayı yapmıştır: "Resulullah'ın (s.a.v) hayır yapma konusundaki
cömertliği ile rüzgar arasında kurulan benzetmenin yönü hakkında şunları
söyleyebiliriz:
Buradaki rüzgar rahmet rüzgarıdır. Allah Teala bu rüzgarı
susuzluktan çatlayan ölü topraklara ve verimli arazilere yağmur yüklü bulutlar
taşıması için gönderir. İşte Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in gerek
yoksulları ve ihtiyaç sahiplerini gerekse zenginleri ve herhangi bir İhtiyacı
olmayanları kuşatan cömertliği, rahmet rüzgarlarıyla taşınan bulutların
cömertliğinden ve bereketinden daha fazladır."