SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

EBVABU FEDAİLİ MEDİNE

<< 883 >>

باب: فضل المدينة، وأنها تنفي الناس.

2- Medine'nin Üstünlüğü Ve Kötü İnsanları Barındırmaması / Sürüp Atması

 

حدثنا عبد الله بن يوسف: أخبرنا مالك، عن يحيى بن سعيد قال: سمعت أبا الحباب، سعيد بن يسار، يقول: سمعت أبا هريرة رضي الله عنه يقول:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (أمرت بقرية تأكل القرى، يقولون يثرب، وهي المدينة، تنفي الناس كما ينفي الكير خبث الحديد).

 

[-1871-] Ebu Hureyre'nin naklettiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Ben birçok yerleşim birimini ele geçirecek bir şehre hicret etmekle emrolundum. Bazıları bu şehre Yesrib demişlerdir. Fakat orası "Medinedir. Medine tıpkı körüğün demir üzerindeki işe yaramayan parçaları söküp atması gibi kötü insanları sürer atar; Medine tıpkı körüğün demir üzerindeki işe yaramayan parçaları temizlemesi gibi insanları temizler".

 

 

AÇIKLAMA:     Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem "...bir şehre hicret etmekle emrolun­dum" şeklindeki sözü şu anlama gelir: "Rabbim bana bir şehre hicret etmemi veya oraya yerleşmemi emretti." Buna göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem buraya hicret etmesinin emredildiğini kasdetmişse bu sözü Mekke'de, yerleşmesinin emredildiğini kasdetmişse Medine'de söylemiş olacaktır.

 

['Birçok yerleşim birimini ele geçirecek' diye tercüme ettiğimiz bölümün laf­zı anlamı: "Birçok yerleşim birimini yiyecek" şeklindedir] Hadiste geçen "yiyecek" İfadesi "birçok yerleşim birimini ele geçirecek, fethedecek" anlamına gelir. İbnü'l-Müneyyir bu konuyla ilgili olarak şöyle bir açıklama yapmıştır: "Burada Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in kasdettiği şehrin diğer yerleşim birimlerinin tama­mından daha üstün olduğu da anlatılmış olabilir. Çünkü fazileti çok fazla olan herhangi bîr kişi, nesne veya yerin üstünlüğü karşısında diğer bütün üstünlükler yok olup gider; bu üstünlüklerin neredeyse sözü bile edilmez."

 

"Bazıları bu şehre Yesrib demişlerdir" ifadesi şu anlama gelir: "Bazı müna­fıklar bu şehre Yesrib derler, halbuki buraya yakışan en uygun isim Medine'dir.'1

 

Kimi alimler Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in bu sözünden Medine'ye Yesrib demenin mekruh olduğunu anlamışlar ve şöyle demişlerdir: "Kur'an'da Yesrib kelimesinin kullanımıyla ilgili olarak şunu söylemek mümkündür: Burada Müs­lüman olmayanlar tarafından hikaye üslubuyla Yesrib kelimesinin kullanımı anlatılmaktadır."

 

Ahmed İbn Hanbel'in Bera İbn Azİb'ten naklettiği merfu bir hadis şöyledir: "Kim Medine'ye Yesrib derse Allah'tan af dilesin (istiğfar). O Tabe'dir (temiz memlekettir), o Tabe'dir."

 

Ömer İbn Şebbe'nin naklettiği, Ebu Eyyub hadisi ise şöyledir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Medine'ye Yesrib denmesini yasakladı."

 

Maliki mezhebine mensup bir alim olan İsa İbn Dînar bu rivayetlere daya­narak şöyle demiştir: "Medine'ye Yesrib diyen kimselere bir günah yazılır."

 

Medine'ye Yesrib demenin niçin mekruh olduğu hakkında şunlar söylenmiş­tir: "Yesrib ismi ya kınamak, azarlamak, küçük görmek anlamındaki tesrîb  kelimesinden ya da fesad, kötülük, kargaşa anlamındaki serb kelimesinden türemiştir. Her iki anlam da hoş olmayan, çirkin özellikler çağrıştır­maktadır. Halbuki Resul-i Ekrem s.a.v. güzel isimleri sever, çirkin isimlerden ise hoşlanmazdı."

 

"... kötü insanları sürer atar ifadesiyle ilgili olarak Kadi İyad şöyle demiştir: "Resulullah'ın s.a.v. söylediği bu durum öyle anlaşılıyor ki özellikle O'nun s.a.v. yaşadığı zamanla ilgilidir. Çünkü Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte hicret edip aynı yerde yaşamaya ancak imanı güçlü ve sağlam olan kimselerden başka hiç kimse katlanamazdı."

 

İmam Nevevî ise buna cevap niteliğindeki görüşlerini şöyle açıklamıştır: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem sözlerinin açık ifadesinden anlaşılan anlam böy­le değildir. Çünkü İmam Müslim'in bu konuda naklettiği rivayet şöyledir: "Körü­ğün demir üzerindeki işe yaramayan parçaları (posayı) temizlemesi gibi Medine de kendi üzerinde yaşayan kötü insanları sürüp çıkarmadıkça kıyamet kopmaz!" Bu ise - Allah daha iyi bilir ama - Deccal'in ortaya çıkacağı zamanı anlatmakta­dır. Ayrıca her iki zamanı anlatan bîr hadis olması da ihtimal dahilindedir."

 

"Körüğün demir üzerindeki işe yaramayan parçaları temizlemesi gibi..." benzetmesi şu anlama gelir: "Medine kendi üzerinde yaşayıp kalbinde hıyanet, kuşku ve fesad düşüncesi olan herkesi sürüp atacaktır. Böylece orada sadece temiz, sadık ve gönüllerinde hiç kuşku bulunmayan insanlar kalacaktır. Nasıl demirci, körüğü vasıtasıyla işe yaramayan parçaları temizleyip saf demiri elde ederse Medine de kötü insanları ayıklayacaktır." Aslında saf demiri elde etmemizi sağlayan ateş olduğu halde, ateşi canlandırıp işe yaramayan parçaları ayıklamak için kullanılan en önemli alet körük olduğu için benzetmede özellikle körük zikredilmiştir.

 

Bu hadis esas alınmak suretiyle Medine'nin en üstün ve faziletli şehir olduğu sonucu çıkarılmıştır. Konuyla ilgili olarak Mühelleb şunları söylemiştir: "Çünkü;  (1-) Başta Mekke olmak üzere diğer pek çok şehri İslam beldesi yapan Medine olmuştur. Bu bakımdan diğer şehirler onun birer alt birimidir.  (2-) Ayrıca Medine kötü insanları barındırmaz.

 

Arzedilen ilk açıklamaya şöyle cevap verilmiştir: Medine'de yaşayıp Mekke'yi fethedenlerin pek çoğu aslında Mekke'lidir. Ayrıca üstünlüğün sadece bir tarafa değil hem Mekkelilere hem de Medinelilere tanındığı açık ve sabittir. Dolayıs­ıyla bu şehirlerden bîrinin diğerinden üstün olduğu sonucu çıkarılamaz.

 

İkinci açıklamaya verilecek cevap İse şudur: Medine'nin üstünlüğünü anlatan bu hadis belirli / özel kişilerle ve bir zaman dilimiyle ilgilidir. Zira ayet-i kerimede Medine'de yaşayanlardan bir kısmının münafık olduğuna işaret edilmiştir: "...hem de Medine halkından münafıklıkta ısrar edenler var..... " [Tevbe 101] Münafık ise hiç şüphesiz kötü bir İnsandır. Ayrıca sonraki dönemlerde Muaz, Ebu Ubeyde, Abdullah İbn Mesud, Ali, Talha, Zübeyr ve Ammar gibi pek çok önde gelen sahabi (radiyallahu anhüm) Medine'den ayrılmıştır. Bu sahabîlerin ise insanların en iyilerinden ve faziletlilerinden olduğu ıçıktır. Öyleyse hadis sadece belirli / özel kişilerle ve bir zaman dilimiyle ilgilidir.

 

 

SONRAKİ