باب: ما يذكر
في الصدقة
للنبي صلى
الله عليه وسلم.
60. Hz. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e Zekat Vermek
حدثنا
آدم: حدثنا
شعبة: حدثنا
محمد بن زياد
قال: سمعت أبا
هريرة رضي
الله عنه قال: أخذ
الحسن بن علي
رضي الله
عنهما تمرة من
تمر الصدقة، فجعلها
في فيه، فقال
النبي صلى
الله عليه وسلم:
(كخ كخ).
ليطرحها، ثم
قال: (أما شعرت
أنا لا نأكل
الصدقة).
[-1491-] Muhammed İbn Ziyad, "Ebu Hureyre'yi şöyle söylerken
işittim" demiştir: "Ali'nin oğlu Hasan zekat olarak gelen
hurmalardan alıp ağzına koymuştu. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem ağzından çıkarması için ona, "Kih kih! Sen bilmiyor musun biz
sadaka yemiyoruz?" buyurmuştur.
AÇIKLAMA: Buharî, konuyla
ilgili varid olan meşhur ihtilaflardan dolayı başlıkta her hangi bir hüküm
belirtmemiştir. Konuyu başlıca üç açıdan ele almak gerekir:
1. Aile anlamına gelen "al" kelimesi ile burada
kastedilen, alimlerin görüşlerinden tercihe şayan olanı, Benî Haşim ve Benî
Muttalib'dir. Bu konudaki delile, "cihad" konusunda "humus"
bölümünde yer verilecektir.
Şafiî şöyle der: "Resulullah (s.a.v.) onları (Benî Haşim ve
Benî Muttalib) "zevi'l-kurba" hissesine ortak etmiş, Kureyş
kabileleri içinde bu ikisi dışında hiçbirine bu hisseden pay vermemiştir. Zevi'l-kurba,
onların sadakadan mahrum olmaları sebebiyle bunun yerine verilen paydır."
Ebu Hanife ve Malik'ten rivayet edilen görüşe göre sadece Benî
Haşim'dir. Benî Muttalib konusunda Ahmed'den olumlu ve olumsuz iki rivayet
vardır.
2. Hz. Peygambere haram olan farz olan zekat idi. Birçok alim,
nafile sadakanın da haram olduğu görüşündedir. Hattabi bu konuda icma
bulunduğunu belirtir. Fakat bazı alimler nafile olan sadaka hakkında Şafiî'den
değişik bir görüş nakleder. Bir rivayete göre Ahmed de bu görüştedir.
Meymûnî'nin naklettiğine göre Ahmed şöyle demiştir:
Hz. Peygamber ve ehl-i beyti için fitır sadakası ve zekat almak
helal değildir. Sadaka, kişinin Allah'ın rızasını umarak muhtaçlara verdiği
şeydir. Bunun dışındaki şeyler ise haram değildir. Nitekim "her iyilik bir
sadakadır" diye bir söz yok mu? İ"
İbn Kudame şöyle der: "Ahmed'den nakledilen sözün delaleti
açık değildir. Onun kastı şudur: "Zekat malından örneğin karz ve hediye
kabul etmek ve iyi davranışlar onun için haram kılınmamıştır."
Maverdî, "Mali değeri olan bütün mallar (zekat malları)
onun için haramdır" demiştir. Başka bir alim İse, "Halkın geneline
tahsis edilmiş olan su kuyuları ve mescitler gibi sadakalar Resûlullah'a haram
değildir" demiştir. "Lukata" bölümünde sadakanın mutlak olarak
haram kılınmasının delili ele alınacaktır.
Sadaka almak sadece Peygamberimize mahsus bir hüküm mü İdi,
yoksa bütün peygamberler de aynı hükme mi tabi idi konusunda ihtilaf
edilmiştir.
3. Rasulu!lah'ın "Ailesi"nin sadaka konusundaki hükme
dahil edilmesi konusunda görüş ayrılığı bulunmaktadır.
İbn Kudame, "Farz olan sadakanın Benî Haşim'e haram olduğu
konusunda her hangi bir görüş ayrılığı olduğunu bilmiyorum" demiştir.
Kurtubi, Ebu Hanife'nin caiz gördüğünü nakleder. Haram oluşuna
dair, hem bu konuda zikredilen hem de diğer hadisler delil olarak
getirilmiştir. "Buna karşılık sizden herhangi bir ücret de istemiyorum
[Sad 86] ayeti de başka bir delildir. Eğer Allah onlara sadakayı helal kılsaydı
bu konuda eleştirilebilirlerdi. Diğer bir ayette, "Onların malından sadaka
al; bununla onları (günahlardan) temizlersin, onları arıtıp yüceltirsin. Ve
onlar için dua et. Çünkü senin duan onlar için sükûnettir (onları yatıştırır)
[Tevbe 103] buyurulmuştur. Resûlullah'ın "Sadaka insanların kiridir"
buyurduğu da sabittir. Bu hadisi Müslim rivayet etmiştir.
Buna göre "farz olan zekat Resulullah ve ailesi için
haramdır, nafile olan sadakalar caizdir" hükmü çıkarılabilir. Hanefilerin
çoğunluğunun görüşü böyledir. Şafii ve Hanbelilerdeki düzeltilmiş görüş de budur.
Müslim'de geçen rivayette, "At onu" ifadesi de yer
almaktadır.
Müslim'de, "Bize sadaka helal değildir" şeklinde,
Ma'mer'in rivayetinde ise, "Sadaka Muhammed ailesine helal değildir"
şeklinde geçmektedir.
Hadisten Çıkarılan Sonuçlar
1. Zekatların devlet başkanına verilmesi gerekir.
2. Mescitlerden, geneli ilgilendiren işler için istifade
edilebilir.
3. Çocukların mescide girmelerine izin vermek caizdir.
4. Çocukları, onların yararına olacak şekilde eğitmek gerekir.
Onları, her ne kadar mükellef olmasalar bile, eğitim amacıyla, zarar verici
şeylerden, haram şeyleri yemekten alıkoymak gerekir.
5. Yasaklamak amacıyla duyuru yapılabilir.
6. Temyiz çağındakilere duyurmak amacıyla mümeyyiz olmayan bir
kişiye litap edilebilir. Çünkü o sırada Hasan henüz çocuktu.
باب: الصدقة
على موالي
أزواج النبي
صلى الله عليه
وسلم.
61. Nebi Hanımlarının Azatlı Kölelerine Zekat Vermek
حدثنا
سعيد بن عفير:
حدثنا ابن
وهب، عن يونس،
عن ابن شهاب:
حدثني عبيد
الله بن عبد
الله، عن ابن
عباس رضي الله
عنهما قال:
وجد
النبي صلى الله
عليه وسلم شاة
ميتة،
أعطيتها
مولاة لميمونة
من الصدقة،
قال النبي صلى
الله عليه
وسلم: (هلا
انتفعتم
بجلدها).
قالوا: إنها
ميتة؟ قال: (إنما
حرم أكلها).
[-1492-] İbn Abbas r.a. şöyle anlatır: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem Meymûne'nin azadlı kölesine zekat malından verilmiş bir koyunun murdar
bir şekilde ölmüş olduğunu görünce onlara, "Derisinden faydalansanız
ya!" buyurmuştu. Onlar hayvanın "leş" olduğunu söyleyince
ise, "Onun sadece yenilmesi haram
kılınmıştır" buyurmuştur.
Tekrar: 2221, 5531, 5533
حدثنا
آدم: حدثنا
شعبة: حدثنا
الحكم، عن
إبراهيم، عن
الأسود، عن
عائشة رضي
الله عنها:
أنها
أرادت أن
تشتري بريرة
للعتق، وأراد
مواليها أن
يشترطوا
ولاءها،
فذكرت عائشة
للنبي صلى
الله عليه
وسلم، فقال
لها النبي صلى
الله عليه
وسلم:
(اشتريها،
فإنما الولاء
لمن عتق). قالت:
وأتي النبي
صلى الله عليه
وسلم بلحم، فقلت:
هذا ما تصدق
به على بريرة،
فقال: (هو لها
صدقة ولنا
هدية).
[-1493-] el-Esved'den nakledildiğine göre, Aişe r.anha bir gün azad etmek
amacıyla Berîre'yi satın almak istedi. Efendileri, Berîre'nin vela hakkının
kendilerine ait olmasını şart koştular. Aişe durumu Resûlullah'a arzetti. Hz. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona,
"Sen satın al, vela hakkı azad edene aittir" buyurdu.
Hz. Aişe şöyle anlatır: Bir defasında Hz. Nebi'e bir miktar et
getirilmişti. Ben, "Bu Berire'ye sadaka olarak verilmişti" dedim.
Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "Bu, onun için
sadaka, bizim için ise hediyedir" buyurmuştur.
AÇIKLAMA: Buharî, Hz. Nebi'in
eşlerini ve azadlı kölelerini konu başlığında zik-retmemiştir. Çünkü bu konuda
herhangi bir nakil kendisine ulaşmamıştır.
İbn Battal, "Fakihler, Resûlullah'ın hanımlarının bu hükme
girmediği konusunda ittifak etmiştir" demektedir. Fakat bu görüş
tartışmaya açıktır. Çünkü İbn Kudame, Hallal, İbn Melîke yoluyla Aişe'nin,
"Biz Muhammed ailesine sadaka helal değildir" dediğini zikretmiştir.
Bu da zekatın onun hanımlarına da haram olduğunu gösterir. Bu rivayetin Aişe'ye
isnadı "hasen’’dir. İbn Ebî Şeybe'de aynı hadisi nakletmiştir. Bu durum,
İbn Battal'ın nakline her hangi bir zarar vermez.
Sünen sahiplerinin Ebû Rafi'den "merfû" olarak
nakledip, Tirmizİ'nin, İbn Hıbban ve diğer bazı alimlerin sahih gördüğü bir
hadiste Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
şöyle buyurmuştur: "Bize sadaka helal değildir. Bir kavmin azadlı
köleleri onlardandır" buyurmuştur.
Ahmed, Ebu Hanife ve İbnü'l-Macişûn gibi bazı Maliki alimler de
bu görüştedir. Şafiîlerde geçerli olan görüş de böyledir.
Çoğunluk ise, azadlı kölelerin zekat alması caizdir. Çünkü
gerçekte onlar Hz. Peygamber'in ailesinden değildir. Bundan dolayı
"humus"un beşte birinde onlara pay verilmemiştir.
Yukarıdaki hadis de buna delildir. Çünkü hadis, Peygamber
hanımlarının azadlı kölelerinin sadaka almasının caiz olduğunu göstermektedir.
Daha önce, hanımların, peygamber ailesine dahil olmadığı geçmişti. Hanımların
azatlılarının aileden olmaması evlevîyetledir.
İbnü'l-Müneyyir "Haşiye"de şöyle der: Buhari
yukarıdaki konu başlığını, Resûlullah'ın (s.a.v.) hanım-lanna ait azatlı
kölelerin, hanımları ile aynı hükümde olmadığını, bu kölelere sadaka vermenin
haram olmadığını belirtmek için kullanmıştır. Böylece bazı insanların,
"hanımları Resûlullah'ın ailesine girdiğine göre, hanımlarına ait azatlı
köleler de girer" şeklinde bir zanda bulunmaları önlenmiş olur.