باب: هل
يشتري صدقته.
59. Kişi Vermiş Olduğu Zekatı Satın Alabilir Mi?
-ولا
بأس أن يشتري
صدقته غيره،
لأن النبي صلى
الله عليه
وسلم إنما نهى
المتصدق خاصة
عن الشراء،
ولم ينه غيره.
Başkasının Zekatını Satın Almakta Bir Beis Yoktur Çünkü Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem özellikle zekat veren kişinin satın almasını
yasaklamıştır. Başkalarına yönelik böyle bir yasak koymamıştır.
حدثنا
يحيى بن بكير:
حدثنا الليث،
عن عقيل، عن
ابن شهاب، عن
سالم: أن عبد
الله بن عمر
رضي الله
عنهما: كان
يحدث:
أن
عمر بن الخطاب
تصدق بفرس في
سبيل الله،
فوجده يباع،
فأراد أن
يشتريه، ثم
أتى النبي صلى
الله عليه
وسلم
فاستأمره،
فقال: (لا تعد
في صدقتك).
فبذلك كان ابن
عمر رضي الله
عنهما لا يترك
أن يبتاع شيئا
تصدق به إلا
جعله صدقة.
[-1489-] İbn Şihab'ın Salim'den naklettiğine göre İbn Ömer r.a. şöyle
anlatır: "Ömer İbnü'l-Hattab Allah yolunda bir at tasadduk etmişti. O atın
satılmak için pazarlandığını gördü ve satın almak istedi. Daha sonra Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gelerek durumunu arzetti. Resûlullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem ona, "Verdiğin sadakaya geri dönme" buyurmuştur.
İşte bu sebeple İbn Ömer r.a. sadaka olarak verdiği şeyi geri
satın almaz, sadaka olarak bırakırdı.
Tekrar: 2775, 2971, 3002
Diğer tahric eden: Tirmizî, Zekat
حدثنا
عبد الله بن
يوسف: أخبرنا
مالك بن أنس، عن
زيد بن أسلم،
عن أبيه قال:
سمعت عمر رضي
الله عنه يقول: حملت
على فرس في
سبيل الله،
فأضاعه الذي
كان عنده،
فأردت أن
أشتريه،
وظننت أنه
يبيعه برخص،
فسألت النبي
صلى الله عليه
وسلم فقال: (لا
تشتره، ولا تعد
في صدقتك، وإن
أعطاكه
بدرهم، فإن
العائد في
صدقته
كالعائد في
قيئه).
[-1490-] Zeyd İbn Eslem'in naklettiğine göre babası şöyle anlatır:
"Ömer'i şöyle söylerken işittim: "Allah için bir atı sadaka olarak
vermiştim. Alan kimse ata bakamayıp güçsüz bıraktı. Ben de onu satın almak
istedim. O kimsenin, İzin alarak sattığını zannettim. Durumu Resûlullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e sorunca, bana, "Satın alma, onu sana bir
dirheme verse bile asla verdiğin sadakaya geri dönme. Çünkü sadakasından geri
dönen, kustuğunu geri ağzına alan gibidir" buyurmuştur.
Tekrar: 2623, 2636, 2970, 3003
AÇIKLAMA: Zeyn
İbnü'l-Müneyyir Şöyle demiştir: Başlıkla, daha önceki konu olan ürünün
zekatını vermeden satış ile verilen sadakanın geri satın alınması arasında fark
olduğu gösterilmek istenmiştir. Bu ikisi arasında ince bir fark vardır.
İbnü'l-Münzir şöyle der: "Bu konuda yasaklama bulunduğu
için hiç bir kimse verdiği sadakayı geri satın alamaz. Satın alırsa, bu, akdin
fasit olmasını gerektirir. Fakat bu tür bir satışın caiz olduğu yönünde bir
icma sabit olmuş ise hüküm böyle olmaz."
Hz. Ömer (r.a.) söz konusu atı, bahsedilen kişiye mülk olarak
vermiştir. Bu sebeple o kimse atı satma hakkı elde etmiştir.
Bazı alimler ise, Hz. Ömer'in o atı vakfettiği (Allah yolunda
kullanılması için tahsis ettiği} görüşündedir. Atı alan kimse, at zayıfladığı,
istifade edilemez duruma geldiği için satma hakkı elde etmiştir.
Ibnü'l-Kasim, at verilen kişinin bunu satmasının caiz olduğu
görüşündedir. Bu, onun atın verilmesini, mülkiyete geçirmeye yorduğunu
göstermektedir.
Verdiğin sadakadan dönme" İfadesi, verilen şeyin Allah için
vakfedilmesi halini de kapsar.
Atı zayıflatması, bakımını ve yemini vermemesi gibi
sebeplerdendir.
"Bir dirhem karşılığında bile" denilmesi çok ucuza
satılmasını mübalağalı bir şekilde ifade etmek içindir.
Verilen sadakanın geri ucuz bir şekilde satın alınması,
"sadakadan dönmek" olarak isimlendirilmiştir. Çünkü sadaka ile
amaçlanan, ahirette sevap elde etmektir. Az bir bedel karşılığında satın
alırsa, ahiret sevabına dünya malını tercih etmiş olur. Genel adet, sadaka
olarak verilen şeyin, üçüncü bir şahsa satılması halinde bile mal ucuza gider.
Kaldı ki sadaka veren kişiye satılması bu mahzuru daha fazla taşır. Dolayısıyla
böyle bir durumda sadaka veren, fiyat konusunda göz yumulan miktarı (değeri ile
fiyat arasındaki farkı) geri almış olur.
Sadakadan dönmenin haram olduğunu İfade etmek için
"kusmuk" delil olarak getirilmiştir. Çünkü bu da haramdır. Kurtubi
de, "Hadisin bağlamından ilk anlaşılan anlam da böyledir" demiştir.
Hadisten Çıkarılan Sonuçlar
1. Verilen sadakadan geri dönmek mekruh bir davranıştır.
2. Malı Allah yoluna tahsis etmek ve ne olursa olsun herşey ile Allah
için savaşanlara yardımda bulunmak faziletli bir fiildir.
3. Malı Allah için tahsis etmek temlik anlamına gelir. Verilen
kişinin o malı satma ve bedelinden İstifade etme hakkı vardır. Bu konudaki
ayrıntılı açıklama inşaallah "hibe" konusunda gelecektir.