باب: لا تؤخذ
في الصدقة
هرمة، ولا ذات
عوار، ولا
تيس، إلا ما
شاء المصدق.
39. Zekat Memuru Talep Etmedikçe Yaşlı, Ayıplı Hayvan Ve Teke
Zekat Olarak Alınmaz
حدثنا
محمد بن عبد
الله قال:
حدثني أبي قال:
حدثني ثمامة:
أن أنسا رضي
الله عنه حدثه:
أن
أبا بكر رضي
الله عنه كتب
له، التي أمر
الله رسوله
صلى الله عليه
وسلم: (ولا
يخرج في الصدقة
هرمة، ولا ذات
عوار، ولا
تيس، إلا ما
شاء المصدق).
[-1455-] Sümame'nin Enes'ten naklettiğine göre, Ebu Bekir r.a. Enes r.a.'e
Allah'ın Resılullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e emrettiği zekat konusunda
yazdığı bir mektubunda şöyle demiştir: "Zekat memuru talep etmedikçe
dişleri düşmüş durumdaki yaşlı, ayıplı/tek gözlü hayvan ve teke zekat olarak
alınmaz."
AÇIKLAMA: "Zekat
memuru" olarak tercüme ettiğimiz ..... kelimesi ile, (bir görüşe göre) mal
sahibi kasdedilmiştir. Anlam tam olarak şöyle olur: Yaşlı veya ayıplı / kör
veya tek gözlü olan hayvan hiç bir durumda zekat olarak alınmaz. Teke (koç gibi
damızlık amacıyla yararlanılan hayvanlar) ise ihtiyacı olduğu için ancak
sahibinin izin vermesi halinde alınır. Çünkü isteği dışında alınması halinde
mal sahibine zarar verilmiş olmaktadır. Allah (c.c) en iyisini bilir. Buna
göre, istisna sadece sonuncu duruma has olur.
Bazı alimler ise, ...... kelimesinin, zekat memuru anlamında
olduğu görüşündedir. Bir nevi vekil durumunda olduğu için, bu konunun zekat
memurunun içtihadına bırakılması gerektiğine işaret edilmiştir. Çünkü o,
maslahat olmaksızın herhangi bir tasarrufta bulunmaz. Kurallar neyi
gerektiriyorsa onlara bağlı kalır. Bu, Büveytî'deki Şafiî'ye ait görüş olup
ifadeler şöyledir: 'Ayıplı, teke veya yaşlı olan hayvanlar zekat olarak
alınmaz. Fakat eğer zekat memuru fakirler için bunların daha yararlı olduğunu
düşünürse alabilir." Bu görüş, istisnayı, öncesinde geçen bütün ifadelere
şamil kılma bakımından Şafiî'nin genel anlayışına uygun düşmektedir. Eğer
sürünün tamamı ayıplı veya teke ise zekatı onlardan vermesi halinde zekat borcu
ödenmiş olur. Malikîler, hadisin zahirine tutunarak, mal sahibinin zekat
vermeye elverişli bir hayvan satın alması gerektiği Görüşündedir.
Nelerin ayıp kapsamına girdiği konusunda göruş ayrılığı
bulunmaktadır.
Çoğunluk, satım akdinde, malı geri verme sebebi doğuran ayıplar
olduğu kanaatindedir. Bir görüşe göre, hayvanın kurban olmasına mani
ayıplardır. Hastalık, erkek olma (verilmesi gereken zekatın dişi olması
halinde), daha büyük yaşta bir hayvan verilmesi gerekiyorsa yaşının küçük
olması ayıp olarak değerlendirilir.
باب: أخذ
العناق في
الصدقة.
40. Bir Yaşını Doldurmamış Oğlak Veya Kuzu
حدثنا
أبو اليمان:
أخبرنا شعيب،
عن الزهري (ح). وقال
الليث: حدثني
عبد الرحمن بن
خالد، عن ابن
شهاب، عن عبيد
الله بن عبد
الله بن عتبة
بن مسعود: أن
أبا هريرة رضي
الله عنه قال:
قال
أبو بكر رضي
الله عنه:
والله لو
منعوني عناقا،
كانوا
يؤدونها إلى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم،
لقاتلتهم على
منعها. قال
عمر رضي الله
عنه: فما هو
إلا أن رأيت
أن الله شرح
صدر أبي بكر
رضي الله عنه
بالقتال،
فعرفت أنه
الحق.
[-1456-] Ebu Hureyre r.a. şöyle anlatır: Ebu Bekir r.a. şöyle demiştir:
"Allah'a yemin ederim ki, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e
vermekte oldukları yaşını doldurmamış bir kuzuyu (zekat olarak) bana
vermezlerse onlara karşı savaş açarım."
[-1457-] Ömer r.a. şöyle demiştir: "Anladım ki, (zekat vermeyenlerle
savaşma kararı) Allah'ın (C.C.) Ebu Bekir'in kalbine koymuş olduğu hak bir
hükümdür."
AÇIKLAMA: Buharî, seçmiş
olduğu konu başlığı ile, zekat olarak bir yaşından küçük koyun/keçi almanın
caiz olduğu görüşünde olduğuna işaret etmektedir. Çünkü küçük olmak bir ayıp
değildir. Zekat memuru uygun görürse, yaşlılıktan daha iyidir. Başlıkta,
"verme" yerine "alma" sözünün kullanılmasındaki ince anlam
da buradadır.