DEVAM: 10. Bir Hurmanın Yarısını Tasadduk Ederek Cehennemden
Korunmak
حدثنا
بشر بن محمد
قال: أخبرنا
عبد الله:
أخبرنا معمر،
عن الزهري
قال: حدثني
عبد الله بن
أبي بكر بن
حزم، عن عروة،
عن عائشة رضي
الله عنها
قالت:
دخلت
امرأة معها
ابنتان لها
تسأل، فلم تجد
عندي شيئا غير
تمرة،
فأعطيتها
إياها،
فقسمتها بين
ابنتيها، ولم
تأكل منها، ثم
قامت فخرجت، فدخل
النبي صلى
الله عليه
وسلم علينا
فأخبرته،
فقال: (من
ابتلي من هذه
البنات بشيء
كن له سترا من
النار).
[-1418-] Aişe r.anha şöyle anlatır: Bir şeyler istemek üzere yanıma, iki
kızıyla birlikte bir kadın geldi. Bende bir hurmadan başka bir şey yoktu. Bunu
ona verdim. Kadın hurmayı kızlarına paylaştırdı ve kendisi hiç bir şey yemedi.
Sonra kalktı ve gitti. Daha sonra Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem geldi.
Olan biteni ona. anlattım. Bunun üzerine o, "Kim şu kız çocukları yüzünden
bir sıkıntıya maruz kalırsa bu, onun için cehennem'e karşı bir perde olur"
buyurdu.
Tekrar: 5995.
AÇIKLAMA: Konu başlığı ile ilgili
olarak Zeyn İbnü'l-Müneyyir şöyle demiştir: Buharî burada hadis ve ayeti bir
arada zikretmiştir. Çünkü her ikisi de az olsun çok olsun sadaka vermeye
teşvik etmektedir. Çünkü "malları" ifadesi, az ya da çok bütün
malları kapsar. "Müslümanın malı ancak gönül hoşnutluğu ile olursa helal
olur" hadisi de bunu destekler niteliktedir. Çünkü burada da az ya da çok
hepsini kapsamaktadır. Gönül hoşluğu ile olmaması halinde az olan malın helal,
çok olan malın haram olacağını söyleyen her hangi bir alim de yoktur.
"Yarım hurma ile bile olsa cehennemden korunun" ifadesi de yine hem
azı hem de çoğu içerir. Ayet de aynı şekilde azı ve çoğu içine almaktadır.
Ayette, az sadaka, çiğ isabet eden; çok sadaka ise yağmur yağan bahçeye
benzetilmiştir.
Çok miktarda sadaka veren kimse Abdurrahman İbn Avf'tır. Verdiği
miktar dört ya da sekiz bin (dirhem) İdi. Bir sa' tasadduk eden kimse de, Ebu
Akfl'dir. Bu bir sa'ı, kuyudan halatla su çekme karşılığında kazanmıştı.
"Etraftakiler"den kasıt, Ma'teb İbn Kuşeyr ve Abdurrahman İbn
Nebtel'dir.
Ayet mealinde, "alay edenler" şeklinde verdiğimiz
..... ifadesi, "ayıplayanlar" anlamında kullanılmıştır.
"Bunlardan bazılarının şu an, yüz binlerle ifade
edilebilecek servetleri vardır" ifadesi ile söz konusu kimselerin, önceki
yoklukları ile, fetihler sebebiyle ulaştıkları varlıklı durumlarına işaret
edilmiştir. Yokluk içinde olmalarına rağmen onlar yine de bulabildiklerini
tasadduk ediyordu. Hadis, az olsun çok olsun sadaka vermeye teşvik etmekte,
verilen sadakayı küçük görmemeyi öğütlemektedir. Az sadakanın, kişiyi
cehennemden koruyacağı ifade edilmektedir.
Kim bu kızlar sebebiyle sıkıntıya maruz kalır da onlara güzel
davranırsa bu, onun için cehenneme karşı bir perde olur" hadisinin, konu
başlığı İle ilgisi şudur: Bu olaydaki anne, hurmayı İkiye bölüp kızlarına
vermiş ve bunun karşılığında "Kendisini cehennemden koruyacak perde elde
eder" sözünün kapsamına girmiştir.
Hz. Aişe (r.anha)’nın fiili ile konu başlığının ügisi, "az
miktarda sadaka" vermiş olmasıdır. Diğer yandan Hz. Aişe'nin davranışı,
ayetteki, "güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanlar" kapsamına
da girmektedir. Burada ayrıca Hz. Aişe'nin sadaka verme konusunda yoğun
gayretini de görmekteyiz. Çünkü o, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in,
"Yarım hurma bile olsa hiçbir kimse yanından (boş) dönmesin"
tavsiyesine tutunmaktaydı.