باب: من أحب
العتاقة في
كسوف الشمس.
11. Güneş Tutulduğu Zaman Köle Azad Etmek
İyi Bir Davranıştır
حدثنا
ربيع بن يحيى
قال: حدثنا
زائدة، عن
هشام، عن
فاطمة، عن
أسماء قالت: لقد
أمر النبي صلى
الله عليه
وسلم
بالعتاقة في
كسوف الشمس.
[-1054-] Esma (binti Ebu Bekir (r.a.)'nın şöyle dediği nakledilmiştir:
"Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, güneş tutulduğu zaman köle azat
edilmesini emretti."
باب: صلاة
الكسوف في
المسجد.
12. Güneş Tutulması Namazının Mescitte Kılınması
حدثنا
إسماعيل قال:
حدثني مالك،
عن يحيى بن سعيد،
عن عمرة بنت
عبد الرحمن،
عن عائشة رضي
الله عنها: أن
يهودية جاءت
تسألها،
فقالت: أعاذك الله
من عذاب
القبر. فسألت
عائشة رسول
الله صلى الله
عليه وسلم:
أيعذب الناس
في قبورهم؟
فقال: رسول
الله عائذا
بالله من ذلك،
ثم ركب رسول
الله ذات غداة
مركبا، فكسفت
الشمس، فرجع
ضحى، فمر رسول
الله صلى الله
عليه وسلم بين
ظهراني
الحجر، ثم قام
فصلي وقام
الناس وراءه،
فقام قياما
طويلا، ثم ركع
ركوعا طويلا،
ثم رفع فقام
قياما طويلا، وهو
دون القيام
الأول، ثم ركع
ركوعا طويلا،
وهو دون
الركوع
الأول، ثم رفع
فسجد سجودا طويلا،
ثم قام قياما
طويلا، وهو
دون القيام الأول،
ثم ركع ركوع
طويلا، وهو
دون الركوع
الأول، ثم قام
قياما طويلا،
وهو دون
القيام الأول،
ثم ركع ركوعا
طويلا، وهو
دون الركوع
الأول، ثم
سجد، وهو دون
السجود
الأول، ثم
انصرف، فقال
ما شاء الله
أن يقول، ثم
أمرهم أن
يتعوذوا من
عذاب القبر.
[-1055-] Aişe (radiyallahu anha)'den nakledilmiştir: "Bir Yahudi kadın
Aişe'ye bir şey istemeye geldiğinde ona: 'Allah seni kabir azabından
korusun!" demişti, Hz. Aişe, Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e :
"İnsanlar kabirlerinde azap görecekler mi?" diye sordu. Bunun üzerine
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem kabir azabından Allah'a sığındığını
söyledi."
[-1056-] Sonra Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir sabah vakti
bineğine bindi ve yola çıktı. Bu sırada güneş tutulmuştu. Kuşluk vakti
olduğunda da geri dönmüştü. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem döndüğünde
eşlerinin odalarının bulunduğu yerden geçti ve sonra namaza durdu. Sahabîler de
kalkıp O'nun Sallallahu Aleyhi ve Sellem arkasına durdular. Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem kıyamda uzun bir müddet bekledi. Daha sonra rükuya gitti ve
rükuda da epey bekledi. Ardından doğrulup kıyama durdu ve ilk kıyamı kadar
olmasa da uzun bir süre bekledi. Bu kıyamın ardından yine rüku' etti ve bu
rükuda ilk rüku kadar olmasa da uzunca bir süre bekledi. Sonra rüku'dan
doğruldu ve secdeye varıp secdede uzun bir süre bekledi. Sonra yine kıyama
kalktı ve ilk kıyamı kadar olmasa da uzun bir süre bekledi. Ardından rükuya
gitti ve ilk rüku kadar olmasa da uzun bir süre rükuda bekledi. Sonra kıyama
kalktı ve yine ilk kıyamdaki kadar olmasa da uzun bir müddet kıyamda durdu.
Ardından tekrar rükuya vardı ve ilk rüku kadar olmasa da uzun bir müddet rükuda
durdu. Daha sonra doğruldu ve secdeye gidip ilk secde kadar olmasa da uzun bir
süre bekledi. Ardından doğrulup tekrar secde etti. Namaz bittikten sonra Allah
Teala'nın söylemesini dilediği ne varsa söyledi ve ashab-ı kirama kabir
azabından Allah'a sığınmalarını emretti."
AÇIKLAMA: Resulullah'ın
(s.a.v.) bineğine binip yola çıkması oğlu İbrahim'in vefatı dolayısıyladır.
Döndüğünde ise mescide gitmiş ve tutulma namazını açık alanda kılmamıştır. Bu
da tutulma namazlarının mescitte kılınmasının sünnet olduğunu göstermektedir.
Eğer böyle olmasaydı söz konusu namazların açık alanda kılınması güneşin açılıp
açılmadığını görmek için daha uygun olurdu.
باب: لا
تنكشف الشمس
لموت أحد ولا
لحياته.
13. Güneş Bir Kimsenin Ne Ölümü Ne De Hayatı Dolayısıyla Tutulur
-رواه
أبو بكرة،
والمغيرة،
وأبو موسى،
وابن عباس،
وابن عمر رضي
الله عنهم.
Ebu Bekre, Muğire, Ebu Musa, İbn Abbas ve İbn Ömer radıyaiiahu
anhüm bunu nakletmiştir.
حدثنا
مسدد قال:
حدثنا يحيى،
عن إسماعيل
قال: حدثني
قيس، عن أبي
مسعود قال:
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم: (الشمس
والقمر لا
ينكسفان لموت
أحد ولا
لحياته،
ولكنهما
آيتان من آيات
الله، فإذا
رأيتموهما
فصلوا).
[-1057-] Ebu Mes'ud'dan nakledildiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem şöyle buyurmuştur: "Ay ve güneş bir kimsenin ne ölümü ne de hayatı
yüzünden tutulurlar. Ancak bunlar Allah’ın birer ayetidir. Eğer ay ve güneşin
tutulduğunu görürseniz hemen namaz kılın!"
حدثنا
عبد الله بن
محمد قال:
حدثنا هشام:
أخبرنا معمر،
عن الزهري
وهشام بن
عروة، عن
عروة، عن
عائشةرضي
الله عنها
قالت: كسفت
الشمس على عهد
رسول الله صلى
الله عليه وسلم:
فقام النبي
صلى الله عليه
وسلم فصلى
بالناس،
فأطال
القراءة، ثم
ركع فأطال
الركوع، ثم
رفع رأسه
فأطال القراءة،
وهي دون
قراءته
الأولى، ثم
ركع فأطال الركوع
دون ركوعه
الأول، ثم رفع
رأسه فسجد
سجدتين، ثم
قام، فصنع في
الركعة
الثانية مثل
ذلك، ثم قام
فقال: (إن
الشمس
والقمرلا
يخسفان لموت
أحد ولا
لحياته،
ولكنهما
آيتان من آيات
الله يريهما
عباده، فإذا
رأيتم ذلك
فافزعوا إلى
الصلاة).
[-1058-] Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem zamanında güneş
tutulmuştu. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem kalkıp namaza durdu
ve ashaba namaz kıldırdı. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem kıyamda uzun bir
kıraatten sonra rükuya gitti ve rükuda da epey bekledi. Ardından başını
kaldırıp doğruldu ve ilk kıraati kadar olmasa da Kur'an'dan uzun bir bölüm
okudu. Bu kıyamın ardından yine rüku' etti ve bu rükuda ilk rüku kadar olmasa
da uzunca bir süre bekledi. Sonra başını kaldırıp rükudan doğruldu ve iki defa
secde etti. Sonra yine kıyama kalktı ve ikinci rekatı da tıpkı birinci rekat
gibi kıldırdı. Namazdan sonra da kalkıp cemaate şöyle seslendi: "Ay ve
güneş bir kimsenin ne ölümü ne de hayatı yüzünden tutulurlar. Ancak bunlar
Allah'ın kullarına gösterdiği birer ayetidir. Eğer ay ve güneşin tutulduğunu
görürseniz derhal namaz kılmaya koşun!"