SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-İSTİSKA

<< 545 >>

باب: ما قيل في الزازل والآيات.

27. Deprem Ve Olağanüstü Doğa Olayları Hakkında Söylenenler

 

حدثنا أبو اليمان قال: أخبرنا شعيب قال: أخبرنا أبو زناد، عن عبد الرحمن الأعرج، عن أبي هريرة قال: قال النبي صلى الله عليه وسلم (لا تقوم الساعة حتى يقبض العلم، وتكثر الزلازل، ويتقارب الزمان، وتظهر الفتن، ويكثر الهرج، وهو القتل القتل، حتى يكثر فيكم المال فيفيض).

 

[-1036-] Ebu Hureyre (r.a.)'den nakledildiğine göre Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem Şöyle buyurmuştur: İlim insanlar arasından çekilip alınmadıkça, depremler çoğalmadıkça, zaman dilimleri birbirine girip mevsim farklılıklarından dolayı gece gündüz arasındaki zaman farkı değişip müddetleri birbirine yaklaşmadıkça, fitneler ortaya Çıkmadıkça ve insanları katletme suçları artmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Bir de elinizdeki mallar öyle çoğalacak ki, her taraf mal mülkle dolup taşacak..."

 

 

حدثنا محمد بن المثنى قال: حدثنا حسين بن الحسن قال: حدثنا ابن عون، عن نافع، عن ابن عمر قال: (اللهم بارك لنا في شامنا وفي يمننا). قال: قالوا: وفي نجدنا؟ قال: قال: (اللهم بارك لنا في شامنا وفي يمننا). قال: قالوا: وفي نجدنا.؟ قال: قال: (هناك الزلازل والفتن، وبها يطلع قرن الشيطان).

 

[-1037-] Abdullah İbn Ömer (r.a.)'in naklettiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Allah'ım, bizim Şam'ımızı ve Yemen'imizi bizim için bereketli kıl!" Orada bulunanlar: "Necid'imizi de..." deyince Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Orada depremler olacak ve fitneler çıkacak. Ayrıca Şeytan'ın taraftarları da orada ortaya çıkacaktır." buyurdu.

 

 

Diğer tahric: Tirmizi Menakib

 

AÇIKLAMA:     Bu başlığın niçin burada ele alındığı ile ilgili olarak şu açıklamalar yapıl­mıştır: "Şiddetli rüzgarlarda kişi, korku ve endişe duyup Allah'a yönelmekte ve O'na yakarmaktadır. İşte deprem ve diğer olağanüstü doğa olayları şiddetli rüzgara göre daha korkunç olduğu için bunlar olduğunda da Allah'a yönelmek gerekecektir. Kıyamet gününün alametlerini anlatan hadislerde depremlerin artmasından özellikle bahsedilmesi de bu korkulu anlarda Allah Teala'ya yal­varmanın Önemini ortaya koymaktadır. .

 

Zeyn İbnü'l-Müneyyir yağmur duasıyla ilgili bölümde niçin deprem konusu­nun ele alındığını şu şekilde açıklamıştır: "Genellikle deprem ve buna benzer afetlerde yağmur yağar. İşte bu yüzden deprem konusu yağmur duasıyla ilgili bölümde ele alınmıştır. Şiddetli yağmur yağdığında nasıl dua edileceğine dair Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den nakledilen rivayetler yukarıda geçti. Fakat imam Buhari burada deprem sırasında dua edilip edilmeyeceği konusuyla ilgili herhangi bir rivayete yer vermemiştir. Bu da İmam Buharî'nin deprem ve diğer afetler sırasında ne söyleneceğine dair kendi şartlarına uygun bir rivayetin sabit olmadığını gösterir.

 

Deprem ve Buna Benzer Felaketler Sırasında Namaz Kılmak

 

İbnü'l-Münzir bu tür afetler sırasında namaz kılınıp kılınamayacağı konu­sunda görüş ayrılıklarının bulunduğunu belirtmiştir. Ahmed İbn Hanbel, İshak İbn Rahuye ve başka alimlere göre böyle bir durumda namaz kılınır. İmam Şafiî ise bu namazın kılınması konusunu Hz. Ali'den nakledilen hadisin sahih olması şartına bağlamıştır; hadis sahihse kılınır, değilse kılınmaz. Abdürrezzak ve başka alimlerin naklettiğine göre Abdullah İbn Abbas bu görüştedir. İbn Hİbban Sahîh'inde Ubeyd İbn Umeyr yoluyla Hz. Aişe'den merfu bir rivayet nakletmiştir: "Olağanüstü doğa olayları sebebiyle kılınan namaz altı re katlı ve dört secdelidir."

 

Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem kıyamet alametleri arasında saydığı zamanın yaklaşması konusunda farklı görüş ve yorumlar bulunmaktadır:

 

1. Kıyamet gününün yaklaştığına vurgu yapılmıştır.

2. Zamanın bereketinin kalmayacağı, günlerin ve gecelerin çok hızlı bir şekilde akıp gideceği kasde-dilmiştir.

3. O dönemde yaşayan insanların hayırdan uzak ve şer içinde bir ha­yat konusunda birbirlerine çok yakın / benzer olacakları kasdedilmiştir.

 

4. Peş-peşe ve birbirine yakın dönemler içinde çeşitli devletlerin ortaya çıkacağı fakat krizler, kargaşalar ve terör olayları (fitne) dolayısıyla hiçbirinin uzun ömürlü ol­mayacağı kasdedilmiştir.

 

 

SONRAKİ