باب: ما جاء
في الوتر.
1.Vitir Namazı Hakkında Nakledilen Rivayetler
حدثنا
عبد الله بن
يوسف قال:
أخبرنا مالك،
عن نافع، وعبد
الله بن
دينار، عن ابن
عمر: أن
رجلا سأل رسول
الله صلى الله
عليه وسلم عن
صلاة الليل،
فقال رسول
الله عليه
السلام: (صلاة
الليل مثنى
مثنى، فإذا
خشي أحدكم الصبح
صلى ركعة
واحدة، توتر
له ما قد صلى).
[-990-] Abdullah İbn Ömer
(r.a.)'den nakledilmiştir: "Birisi gelip Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'e gece namazının nasıl kılınacağını sordu ve Resul-i Ekrem Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle cevap verdi: "Gece namazı ikişer rekat halinde
kılınır. Fakat siz'den biri sabah namazının vaktinin gireceğinden endişe ederse
bir rekat kılar. Böylece bu bir rekatlık namaz onun daha önce kıldığı rekatları
vitr (tek) leştirir."
وعن
نافع: أن عبد
الله بن عمر
كان يسلم بين
الركعة
والركعتين في
الوتر، حتى
يأمر ببعض
حاجته.
[-991-] Nafi'in naklettiğine
göre Abdullah İbn Ömer (radiyallahu anh) vitir namazı kıldığında iki rekat ile
tek rekat arasında selam verir ve hatta bu arada bazı ihtiyaçları için
talimatlar verdikten sonra kalan bir rekatı kılardı.
حدثنا
عبد الله بن
مسلمة، عن
مالك، عن
مخرمة بن
سليمان، عن
كريب: أن ابن
عباس أخبره: أنه
بات عند
ميمونة، وهي
خالته،
فاضطجعت في عرض
وسادة، واضطجع
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم وأهله في
طولها، فنام
حتى انتصف
الليل، أو
قريبا منه،
فاستيقظ يمسح
النوم عن
وجهه، ثم قرأ
عشر آيات من آل
عمران، ثم قام
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم إلى شن
معلقة، فتوضأ
فأحن الوضوء،
ثم قام يصلي،
فصنعت مثاه،
فقمت إلى
جنبه، فوضع يده
اليمنى على
رأسي، وأخذ
بأذني
يفتلها، ثم صلى
ركعتين، ثم
ركعتين، ثم
ركعتين، ثم
ركعتين، ثم
ركعتين، ثم
ركعتين، ثم
أوتر، ثم
اضطجع حتى جاءه
المؤذن، فقام
فصلى ركعتين،
ثم خرج فصلى الصبح.
[-992-] Kureyb nakletmiştir: Bir
gece Abdullah İbn Abbas teyzesi Meymune'nin yanında kalmış ve o gece
yaşananları şöyle aktarmıştır: "Ben yastığın uç kısmına enlemesine
uzandım. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem da eşiyle birlikte yastığa
uzunlamasına yattı ve uyudu. Gece yarısı olduğunda veya gece yarısına
yaklaştığımızda uyandı ve uykusunu dağıtmak için yüzünü ve gözlerini ovuşturdu.
Ardından Al-i İmran suresinden on ayet okudu. Sonra kalkıp duvarda asılı olan
su kabını indirip güzelce bir abdest aldı ve namaz kılmaya başladı. Ben de
aynen onun yaptıklarını yaptım ve namaz kılmak üzere yanına durdum. Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem sağ eliyle başımdan tuttu ve sonra kulağımı hafifçe
tutup okşadı. Toplam on iki rekat namazı ikişer rekat halinde kıldı ve en
sonunda tek bir rekat daha kılıp uzandı. Bir süre sonra müezzin gelip sabah
namazı vaktinin girdiğini bildirdi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem
bunun üzerine kalkıp iki rekat daha namaz kıldı ve sonra çıktı ve mescid'e
gidip sabah namazını kıldırdı."
حدثنا
يحيى بن سلمان
قال: حدثني
ابن وهب قال: أخبرني
عمرو: أن عبد
الرحمن بن
القاسم حدثه،
عن أبيه، عن
عبد الله بن
عمر قال: قال
النبي صلى
الله عليه وسلم: (صلاة
الليل مثنى
مثنى، فإذا
أردت أن تنصرف
فاركع ركعة
توتر لك ما
صليت).قال
القاسم:
ورأينا أناسا
منذ أدركنا،
يوترون
بثلاث، وإن
كلا لواسع،
أرجو أن لا
يكون بشيء منه
بأس.
[-993-] Abdullah İbn Ömer
(r.a.)'den nakledildiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle
buyurmuştur: "Gece namazı ikişer rekat halinde kılınır. Gece namazını
bitirmek istersen bir rekat daha namaz kılarsın. Böylece bu bir rekatlık namaz
onun daha önce kıldığı rekatları vitr (tek) leştirir."
Kasım şöyle demiştir;
"Biz ergenlik çağına girip aklımız erdiğinden beri insanların vitir
namazını tek selamla üç rekat olarak kıldıklarını gördük. Bununla birlikte vitir
namazının iki artı bir rekat, yani üç rekatın ikincisinde selam verip üçüncü
rekatı tek olarak kılmada bir sakınca bulunmadığını düşünüyorum; bunların İkisi
de caizdir."
حدثنا
أبو اليمان
قال: أخبرنا
شعيب، عن
الزهري، عن
عروة: أن
عائشة أخبرته: أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم كان يصلي
إحدى عشرة
ركعة، كانت
تلك صلاته،
تعني بالليل،
فيسجد السجدة
من ذلك قدر ما
يقرأ أحدكم
خمسين آية، قبل
أن يرفع رأسه،
ويركع ركعتين
قبل صلاة
الفجر، ثم
اضطجع على شقه
الأيمن، حتى
يأتيه المؤذن للصلاة.
[-994-] Urve İbnü'z-Zübeyr, Aişe
(r.anha)'dan nakletmiştir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem gece
namazını on bir rekat kılardı. O Sallallahu Aleyhi ve Sellem, gece namaz
kılarken siz'den birinizin elli ayet okuyabileceği kadar bir süre başını
kaldırmadan secdede beklerdi. Sabah namazından önce de iki rekat namaz kılar ve
sonra da müezzin haber verene kadar sağ yanı üzerine uzanırdı."
AÇIKLAMA: İmam Müslim'in naklettiğine göre (İkişer rekat halinde)
diye tercüme ettiğimiz ..... kelimesinin ne anlama geldiğini Ukbe İbn Harîs
Abdullah İbn Ömer'e sormuş ve İbn Ömer ona şu cevabı vermiştir: "Her iki
rekatta bir selam verirsin."
Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem vitir namazını hiç ara vermeden tek selamla üç rekat olarak da
kılmıştır. Ayrıca ilk iki rekattan sonra arada selam vererek son rekatı ayrı
olarak da kılmıştır. Onun vitir namazını her iki şekilde de kıldığına dair
rivayetler sahihtir. Ebu Davud'un Urve yoluyla Hz. Aişe'den naklettiğine göre:
"Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem yatsı namazını kıldıktan sonra sabah namazına
kadar on bir rekat namaz kılardı ve her iki rekatta bir selam verirdi." Bu
iki rivayet İmam Buharî ile İmam Müslim'in şartlarına uygundur.
Bu rivayetler esas
alınarak vitir namazı dışındaki nafile namazların iki rekattan az olamayacağı söylenmiştir.
Selef alimleri vitir namazının üç rekat halinde kılınması ile son rekatın ilk
iki rekattan ayrı kılınması durumlarından hangisinin daha faziletli olduğu
konusunda görüş ayrılığına düşmüşlerdir. el-Esrem'in naklettiğine göre Ahmed
Ibn Hanbel, gece namazının ikişer rekat halinde kılınmasını tercih etmiş fakat
nafile namazların gündüz dört rekat halinde kılınmasında herhangi bir sakınca
bulunmadığını söylemiştir. Muhammed İbn Nasr'ın görüşü de bu yöndedir:
"Resulullah (s.a.v.)'den hiç ara vermeksizin sadece son rekatında oturarak
vitir namazını beş rekat halinde kıldığına dair nakledilen sahih rivayetler
bulunmaktadır. Fakat biz her iki rekatta bir selam verilmesini tercih ediyoruz.
Çünkü Resul-i Ekrem (s.a.v.) kendisine gece namazını soran kişiye ikişer rekat
halinde kılınacağını söylemiştir. Ayrıca son rekatm ilk iki rekattan ayrı
olarak kılındığını gösteren, yani ikinci rekattan sonra selam verip geri kalan
rekatı da tek rekat halinde kıldığına dair olan hadisler daha güçlü ve daha
çoktur."
Resulullah (s.a.v.)'ın
"Fakat sizden biri sabah namazının vaktinin gireceğinden endişe
ederse..." şeklindeki ifadesine dayanan bazı alimler vitir namazının
vaktinin fecrin doğması ile sona erdiğini söylemişlerdir. İbnü'l-Münzir'in
selef alimlerinin bir kısmından naklettiğine göre, fecrin doğması ile vitir
namazının ihtiyarî vakti sona erer, fakat zorunluluk dolayısıyla bu süre sabah
namazı kılınana kadar devam eder. Kurtubî bu görüşü îmam Malik, İmam Şafîi ve
Ahmed İbn Hanbel'den de nakletmiştir.
İbn Kudame şöyle der:
"Hiç kimsenin sabah namazının vakti girene kadar kasıtlı olarak vitir
namazını bırakması uygun değildir."
Selef alimleri vitir
namazının kaza edilip edilemeyeceği konusunda farklı görüşler ileri
sürmüşlerdir. Çoğunluğa göre vitir namazı kaza edilmez. İmam Müslim'in
naklettiğine göre: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem gece bir sıkıntısı
veya başka bir durum dolayısıyla uyuduğu zaman gece namaz kılmak üzere kalkmazdı.
Fakat gündüz olunca on iki rekat namaz kılardı."
"Bir rekat daha
kılar" ifadesinden yola çıkan bazı alimler vitir namazından sonra artık
nafile namaz kılınamayacağını söylemişlerdir. Bununla birlikte selef alimleri
bu konunun ayrıntılarında görüş ayrılığına düşmüşlerdir:
1. Vitir namazından
sonra oturarak namaz kılınabilir mi?
2. Bir kimse vitir
namazını kıldıktan sonra gece henüz bitmeden yine nafile namaz kılmaya devam
etmek isterse ilk vitirle yetinip daha sonra dilediği kadar nafile namaz
kılabilir mi yoksa kıldığı tek rekata bir rekat daha ekleyip rekat sayısını
çiftledikten sonra mı nafile namaza devam eder? Bu sonuncu durumda yeniden
vitir namazı kılması gerekir mi yoksa kılmasa da olur mu?
İmam Müslim'in Ebu
Seleme yoluyla Hz. Aişe'den naklettiği rivayet ilk soruya ışık tutacak
mahiyettedir. Bu rivayete göre; "Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem
vitir namazını kıldıktan sonra oturarak iki rekat daha namaz kılardı."
Bazı alimler bu görüşü kabul etmişler ve Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in hadisinde
ifade edilen "Gece kılacağınız son namaz vitir olsun!" buyruğunun
gecenin son vaktiyle ilgili olduğunu söylemişlerdir. Fakat bu görüşü kabul
etmeyenler onlara şu şekilde cevap vermişlerdir: "Hz. Aişe'den nakledilen
bu rivayette söz konusu olan iki rekat namaz sabah namazının iki rekatlık
sünnetidir."
İmam Nevevî'nin konuyla
ilgili açıklamaları ise şöyledir: "Resulullah (s.a.v.) vitirden sonra
namaz kılarak hem vitirden sonra nafile namaz kılmanın, hem de nafileleri oturarak
kılmanın caiz olduğunu açıklamak istemiştir."
İkinci hususla ilgili
olarak alimlerin çoğunluğu şöyle demiştir: "Gece ibadet eden bir kimse
dilediği kadar çift rekatlar halinde namaz kılar ve Nesaî ile İbn Hüzeyme gibi
hadis alimlerinin hasen bir senedle Talk İbn Ali'den naklettikleri "Bir
gecede iki vitir olmaz" hadisi gereğince kıldığı vitir namazını arkasından
başka namazlar kılarak işlevsiz hale getirmez." Bununla birlikte vitir
dışında da tek rekatlı nafile namaz kılınabileceğini söyleyen alimlere göre
vitir namazı ardından başka namazlar kılınarak bozulabilir."
"Böylece bu bir rekatlık namaz onun daha önce kıldığı rekatları
tekleştirir, işte vitir namazı budur." Böylece kılınan son rekatın tek
olmasına vitir, bundan önceki namazların iki rekat iki rekat olarak
kılınmasından dolayı da buna şef denmektedir.
(Abdullah İbn Ömer tek
rekatlı namaz (vitir) kıldığında iki rekat kılıp ara verir ve bu arada selam
vererek hizmetçisine bazı ihtiyaçları için talimatlar verdikten sonra kalan
bir rekatı kılardı.) Bu rivayetten ilk bakışta anlaşılan anlam (zahir) şudur:
"Abdullah İbn Ömer genelde vitir namazını hiç ara vermeksizin üç rekat
olarak kılardı. Fakat herhangi bir işi ve ihtiyacı olduğunda ara verir ve daha
sonra, önceki kıldığı iki rekatın üzerine bir rekat daha eklerdi." Bu
açıklama, vitir namazı mutlaka ara verilerek kılınmalıdır diyenlerin
görüşlerine bir cevap mahiyetindedir.
Resulullah (s.a.v.),
Abdullah İbn Abbas'ın kulağını hafifçe tutup okşadı. Muhammed İbnü'l-Velîd'in
naklettiği rivayette ise şöyle bir ek bilgi bulunmaktadır: "Abdullah İbn
Abbas şöyle demiştir: Ben Resulullah (s.a.v.)'in gecenin karanlığında korkmamam
için bu şekilde kulağımı tutup okşadığını anladım." Dahhak İbn Osman
rivayeti ise şöyledir: "Ben namazda uykuya dalıp kendimden geçtiğim zaman
kulağımın memesini tuttu, hafifçe ovaladı." Bu açıklamalar, bazı
bilginlerin ileride tefsir bölümünde gelecek olan Seleme İbn Küheyl rivayetine
dayanarak, Resulullah (s.a.v.) İbn Abbas'ı sol tarafından sağ tarafına geçirmek
için kulağından tutmuştu, şeklinde getirdikleri açıklamaya bir cevap ve red
mahiyetindedir. Bununla birlikte Resulullah (s.a.v.)'in İbn Abbas'ı bu şekilde
sağ tarafına geçirmesi, onun kulağını gecenin karanlığından korkmamasını
sağlamak ve uyarmak için tutmuş olmasına engel teşkil etmez. Aslında İbn
Abbas'ın yaşı küçük olduğu İçin Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in bu hareketinin çok
yerinde olduğu açıktır.
(Toplam on İki rekat
namazı ikişer rekat halinde kıldı) ifadesinden ilk bakışta anlaşılan anlam
şudur: "Resulullah (s.a.v.) her iki rekatta bir ara verirdi." Zaten
Talha İbn Nafi' rivayetinde bu açıkça ifade edilmektedir: "Her iki rekatta
bir selam verirdi." Ayrıca İmam Müslim'in Ali İbn Abdullah İbn Abbas rivayetinde
de iki rekatta bir ara verdiği açık bir şekilde ifade edilmiştir. Bu rivayete
göre Resul-i Ekrem (s.a.v.) her iki rekatta bir ara verip dişlerini
misvaklamıştır.
Hadisten Çıkan Sonuçlar
1. Haşim oğullarına
genel olarak zekattan pay verilebileceğinin caiz olduğu görülmektedir. Burada
nafile olarak ve gönülden gelen şekliyle bunun yapılabileceğine dair bir
caizlik sözkonusudur. Bu da vefakarlık için yapılır.
2. Çocuklarla, akraba
ve komşularla İyi geçinmek, onlara iyi davranmak gerekir.
3. Kişi başta eşi
olmak üzere ailesiyle iyi geçinmelidir.
4. Küçükler,
kendileriyle evlenmeleri haram olan kadın akrabaları ile aynı odada
geceleyebilir. Bu sırada o kadının
kocasının odada bulunup bulunmaması bu konudaki hükmü değiştirmez.
5. Bir kimse hayızlı
olan eşiyle aynı yatakta yatabilir.Böyle bir durumda küçüğün yanında
bulunmaktan çekinmeye de gerek yoktur. Hatta küçüğün temyiz çağına girmesi veya
ergenlik çağına iyice yaklaşmış olması da bu bakımdan fark etmez.
6. Küçüğün namazı
geçerlidir ve küçük namaz kılarken ona yalnız olmadığını göstermek,
korkmamasını sağlamak ve gerektiğinde uyarmak için kulağı tutulabilir.
7. Resulullah (s.a.v.)'in
fiileri ve yaptığı her davranış da uymamız gereken sünnetler arasındadır.
8. Gece namazı çok
faziletli bir ibadettir. Özellikle gecenin ikinci yarısında ibadetle meşgul
olmak daha faziletlidir.
9. Gece kalkınca
misvak kullanmak güzel bir davranıştır.
10. Gece namazına
kalkınca Al-i İmran suresinin sonlarını okumak çok faziletlidir.
11. Az suya eli
daldırarak abdest almakta bir sakınca yoktur. Zira Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'in abdest aldığı kap geniş ağızlı bir tas idi.
12. İbn Abbas sahabenin
önde gelenlerinden biridir. Zekası, anlayışı çok güçlüdür ve dinin emirlerini
öğrenip aktarmada çok titiz ve kabiliyetli biri olarak bilinir.
13. Mescitte düzenli
ve devamlı olarak görev yapacak bir müezzin istihdam etmek mümkündür.
14. Müezzin, namaz
vaktinin girdiğini imama bildirir ve onu namaza çağırır.
15. Nafile namaz
cemaatle kılınabilir.
16. İmamlık yapmaya
niyet etmemiş birisine uyularak namaz kılınabilir.