3.DEVAM:13.
İKİNDİ NAMAZININ VAKTİ
حدثنا
أبو اليمان
قال: أخبرنا
شعيب، عن
الزهري قال:
حدثني أنس بن
مالك قال: كان
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يصلي
العصر والشمس
مرتفعة حية،
فيذهب الذاهب
إلى العوالي،
فيأيتهم
والشمس
مرتفعة، وبعض
العوالي من المدينة
على أربعة
أميال، أو
نحوه.
[-550-] Zührî, Enes İbn Mâlik'in kendisine şöyle naklettiğini
bildirmiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ikindi namazını güneş yüksekte
ışık saçmaya devam ederken kılardı. Hatta biri namazı kıldıktan sonra
Medine'nin Avâlî'sine gidip gelir de, güneş hala ışık saçmaya devam ederdi.
Medine'nin Avalî'sinin bir kısmı, yaklaşık olarak dört mil uzaklıkta idi."
حدثنا
عبد الله بن
يوسف قال:
أخبرنا مالك،
عن ابن شهاب،
عن أنس بن
مالك قال:
كنا
نصلي العصر،
ثم يذهب
الذاهب منا
إلى قباء،
فيأتيهم
والشمس
مرتفعة.
[-551-] Enes İbn Mâlik'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Biz ikindi
namazını kılardık. Sonra içimizden biri Kuba'ya gidip dönerdi. Bu esnada güneş,
hâlâ yüksekte bulunurdu."
AÇIKLAMA: (güneş, hâlâ
yüksekte bulunurdu) Bu ifade, Nebi s.a.v.'İn İkindi namazını erken bir vakitte
kıldığına delil olur. Çünkü, dört millik bir mesafeye gidip gelecek süre
geçmesine rağmen, yine de güneşin yüksekte olduğu belirtilmiştir. İmam Nevevî
şöyle demiştir: "Bu hadis, ikindi namazının vakit girer girmez kılınmasına
özen gösterilmesi gerektiğini anlatır. Çünkü, ikindi namazından sonra İki ya
da daha fazla mil yol gittikten sonra güneşin tepede olması ve henüz renginin
değişmemiş olması imkansızdır. Bu hadis, Ebu Hanî-fe'nin aksine ikindi namazı
vaktinin, her şeyin gölgesinin kendi boyu kadar uzadığı zaman başladığı
görüşünde olan çoğunluk için bir delildir.