2.DEVAM:13. İKİNDİ NAMAZININ VAKTİ
حدثنا
عبد الله بن
مسلمة، عن
مالك، عن إسحق
بن عبد الله
بن أبي طلحة،
عن أنس بن
مالك قال:
كنا
نصلي العصر،
ثم يخرج
الإنسان إلى
بني عمرو بن
عوف، فيجدهم
يصلون العصر.
[-548-] Enes İbn Mâlik'ten şöyle nakledilmiştir: "Biz İkindi namazını
kılardık. Biri Amr İbn Avf oğullarının bulunduğu bölgeye gittiği zaman onların
ikindi namazını kıldığını görürdü.
Tekrar: 550, 551, 7229.
حدثنا
ابن مقاتل
قال: أخبرنا
عبد الله قال:
أخبرنا أبو
بكر بن عثمان
بن سهل بن
حنيف قال: سمعت
أبا أمامة
يقول:
صلينا
مع عمر بن بعد
العزيز
الظهر، ثم
خرجنا حتى
دخلنا على أنس
بن مالك،
فوجدناه يصلي
العصر، فقلت:
يا عم، ما هذه
الصلاة التي
صليت؟ قال: العصر،
وهذه صلاة
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
التي كنا نصلي
معه.
[-549-] Ebu Bekir İbn Osman İbn Sehl İbn Huneyf, Ebu Ümâme'nin şöyle
dediğini işittiğini nakletmiştir: "Ömer İbn Abdülaziz ile birlikte öğle
namazını kıldık. Sonra çıkıp Enes İbn Mâlik'in yanına gittik. O esnada ikindi
namazını kılıyordu. Ona Amca! Hangi namazı kılıyorsun?' diye sordum. O da şöyle
cevap verdi: İkindi namazını kılıyorum. Biz, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem
ile birlikte böyle namaz kılardık."
AÇIKLAMA: Burada الهجير öğle namazı anlamına kullanılmıştır, الهجير ile الهجيرة
kelimeleri
aynı anlama gelir ve öğlenin en sıcak anını ifade eder. Öğle namazı bu vakitte
girdiği için, الهجير olarak isimlendirilmiştir.
(sizin ilk dediğiniz) Öğle namazının "ilk" olarak
isimlendirilmesi, ya gündüz kılınan ilk namaz ya da Cebrail'in beş vakit namazı
öğretirken Nebi s.a.v.'e kıldırdığı ilk namaz olmasından ileri gelir.
(Sizin 'el-ateme' dediğiniz) Bu ifadede, yatsı namazının
"el-ateme" diye adlandırılmasının terk edildiğine bir işaret vardır.
Bu fiil, namazın bittiğini gösterebileceği gibi, Hz. Peygamber
(s.a.v.)’in cemaate dönmesini de ifade edebilir.
(Sabah namazı) Bu İfade, sabah namazına denmesinin mekruh
olmadığını gösterir.
(İnsanlar yanı başında oturanı tanırdı) Bu konuda ravilerin
farklı lafızlar kullanması hakkındaki görüşlere daha önce temas etmiştik. Bu
ifadeyi, sabah namazının erken bir vakitte kılındığına delil getirmişlerdir.
Çünkü namaz kılanın yanındakini tanıması, gece karanlığının koyu anının
sonlarından itibaren mümkündür.
(Amr İbn Avf oğulları) Bu ifade ile Kubâ köyü kasdedilmiştir.
Çünkü Amr İbn Avfoğulları bu bölgede ikamet etmekteydiler.