باب: تأخير
الظهر إلى
العصر.
12. Öğle Namazını İkindi Vaktine Kadar Ertelemek
حدثنا
أبو النعمان
قال: حدثنا
حماد، هو ابن
زيد، عن عمرو
بن دينار، عن
جابر بن زيد،
عن ابن عباس:
أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم صلى
بالمدينة
سبعا وثمانيا:
الظهر والعصر،
والمغرب
والعشاء،
فقال أيوب:
لعله في ليلة
مطيرة؟ قال:
عسى.
[-543-] İbn Abbâs'tan şöyle nakledilmiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi
ve Sellem Medine'de öğle İle ikindi namazını birlikte sekiz rekat, akşam ile
yatsı namazını da yedi rekat olarak kıldırmıştır."
Ravilerden Eyyub kendisinden önceki râvî Câbir'e Bu olay yağmurlu
bir gecede vaki olmuş olabilir mi?' diye sormuş, o da 'Muhtemelen' diye cevap
vermiştir.
Tekrar: 562, 1174.
AÇIKLAMA: (Öğle Namazını İkindi
Vaktine Kadar Ertelemek) Bu ifade öğle namazını ikindi vaktinin başlangıcına
ertelemek anlamına gelir. Bununla öğle namazının vaktinin çıkmasıyla, ikindi
namazının vaktinin girdiği ifade edilmek istenmiştir.
Alimlerin bir kısmı, hasta kimselerin hadiste belirtildiği gibi
namazları birleştirmesini caiz görmüşlerdir. İmam Nevevî de, bunu
desteklemiştir. Ancak bu görüş eleştiriye açıktır. Çünkü Nebi s.a.v. olağanüstü
ve geçici bir durum olan hastalıktan dolayı namazları birleştirerek kıldıysa,
ancak aynı mazereti taşıyanların onunla birlikte namaz kılması caiz olurdu.
Öyle anlaşılıyor ki, Nebi s.a.v. ashabına namazı birleştirerek kıldırmıştır.
Nitekim İbn Abbâs, naklettiği rivayette açık bir şekilde bunu söylemektedir.
Nevevî şöyle demiştir: "Bazıları hadiste geçen namazları birleştirerek
kılmanın hakiki olmadığını söylemişlerdir. Onlara göre Nebi s.a.v. öğle
namazını, vaktin sonlarına doğru, ikindi namazını ise vaktin başlangıcında
kıldırmıştır. Ancak bu, zayıf bir ihtimaldir. Hatta batıldır. Çünkü, zahir olan
manaya, hiçbir şekilde tevil edilemeyecek derecede muhaliftir."
Onun zayıf gördüğü bu görüşü Kurtubî güzel bulmuştur. Ondan önce
de Imamu'l-Haremeyn Cüveynî bu görüşü tercih etmiştir. Mütekaddim alimlerden
İbnu'l-Macişun ve Tahavi de bu görüşün doğru olduğunu kesin bir dil ile ifade
etmişlerdir. İbnu Seyyidi'n-nâs ise, bu hadisi İbn Abbâs'tan nakleden
Ebu'ş-Şa'sâ'nın da bu görüşü dile getirdiğini belirterek bunu desteklemiştir.
Söz konusu rivayetin benzeri, Buhari ve Müslim'in İbn Uyeyne ve Amr İbn Yenâr
kanalıyla naklettikleri hadiste geçmektedir. Ayrıca ilave olarak şu bilgiler de
mevcuttur: Ravi şöyle dedi: 'Ey Ebu Şa'sâ! Kanaatimce Nebi s.a.v. öğle namazını
vaktin sonuna bırakmış, ikindiyi de vaktin başlangıcında kılmıştır. Aynı
şeklide akşam namazını kılmayı da, vaktin sonuna ertelemiş, yatsıyı ise vaktin
başında kılmıştı.' Ebu Şa'sâ da 'Ben de o kanaatteyim.' demiştir.
İbnu Seyyidi'n-nâs şöyle demiştir: "Hadisi rivayet eden,
hadisten neyin kasdedildiğini başkalarından daha iyi bilir."
Râvî kesin bir dille bu görüşü ifade etmemiştir. Hatta bu görüşe
göre amel etmeyi sürdürmemiştir. Nitekim Eyyub'e söylediği söz ve yağmur
dolayısıyla Nebi s.a.v.in namazları birleştirmiş olabileceği kanaati yukarıda
geçmişti.
Ancak bu hadiste geçen namazları birleştirme olayının hakiki
olmadığını destekleyen delillerden biri de, hadisin bütün varyantlarında
namazları birleştirmek için bir girişimin olmamasıdır. Bu durumda, namazların
birleştirilmesi lafızlardan anlaşılan mutlak manaya hamledilebilir. Buna göre
herhangi mazeret yokken, namazın belirlenen vaktinin dışına çıkılmış olur. Ya
da, buradaki birleştirme/cem'in belirli bir şekilde gerçekleşmiş olduğu
söylenebilir. Bu durumda namaz vaktinin dışına çıkılması gerekmez. Böylece
hadisler arasındaki çelişkiler giderilir. Namazları birleştirme olayının hakiki
manada olmaması, daha tercihe şayandır.
Alimlerden bir kısmı, bu hadisin zahirini esas alarak herhangi
bir ihtiyaç sebebiyle namazların birleştirilebileceği görüşünü benimsemiştir.
Ancak, bunun âdet haline getirilmemesi şartını İleri sürmüşlerdir.