1. Namaz Vakitleri Ve Faziletleri
-وقوله
عز وجل: {إن
الصلاة كانت
على المؤمنين
كتابا موقوتا}
/النساء: 103/ وقته
عليهم.
Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: "Muhakkak ki namaz,
mu'minler üzerine vakitleri belli bir farzdır.[Nîsâ 103.]
حدثنا
عبد الله بن
مسلمة قال:
قرأت على
مالك، عن ابن
شهاب:
أن
عمر بن عبد
العزيز أخر
الصلاة يوما،
فدخل عليه
عروة بن
الزبير
فأخبره: أن
المغيرة بن
شعبة أخر
الصلاة يوما،
وهو بالعراق،
فدخل عليه أبو
مسعود
الأنصاري
فقال: ما هذا
يا مغيرة،
أليس قد علمت
أن جبريل صلى
الله عليه
وسلم نزل
فصلى، فصلى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، ثم صلى،
فصلى رسول
الله صلى الله
عليه وسلم، ثم
صلى، فصلى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، ثم صلى،
فصلى رسول
الله صلى الله
عليه وسلم، ثم
صلى، فصلى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، ثم قال:
(بهذا أمرت).
فقال عمر لعروة:
اعلم ما تحدث،
أو إن جبريل
هو أقام لرسول
الله صلى الله
عليه وسلم وقت
الصلاة؟
[-521-] İbn Şihâb'dan şöyle nakledilmiştir: Bir gün Ömer bin Abdülaziz,
namazı geç vakte bıraktı. Bu esnada Urve İbn Zubeyr yanına geldi ve ona şu
olayı haber verdi: Muğire bin Şu'be Irak'ta iken bir defasında namazı
geciktirdi. Derken Ebu Mes'ud el-Ensârî yanına geldi ve ona şöyle çıkıştı:
"Ey Muğire bu yaptığın da ne! Bilmiyor musun ki, Cebrail indi ve namaz
kıldı. Peşi sıra Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem namaz kıldı. Cebrail
bir kez daha namaz kıldı, peşi sıra Allah Resulü de namaz kıldı. Cebrail yine
namaz kıldı, peşi sıra Allah Resulü de namaz kıldı. Cebrail bir daha namaz
kıldı, peşi sıra Allah Resulü de, namaz kıldı. Cebrail bir defa daha namaz
kıldı, peşi sıra Allah Resulü de, namaz kıldı. Sonra melek Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem'e: Sana bu şekilde namaz kıldırmakla emrolundum dedi.
Ömer bin Abdülaziz Urveye, 'Anlattığının ne manaya geldiğini bil!
Rasulullah'a namaz vakitlerini bizzat Cebrail mi öğretmiş?" dedi.
Tekrar: 3221, 4007.
AÇIKLAMA: (Bir gün namazı
geciktirdi) İmam Buhârî, "Bedu'l-halk Yaratalışın Başlangıcı"
bölümünde, rivayetin bu bölümünü "ikindi namazını biraz geciktirdi"
şeklinde nakletmiştir. İbn Abdilberr şöyie demiştir: "Rivayetin
akışından, Ömer İbn Abdilaziz'in ailesinin aksine, bunu Adet haline
getirmediği, sadece bir gün yaptığı anlaşılmaktadır...Ömer İbn Abdülaziz'in
namazı geciktirmesinden maksat, onun müstehap vakit çıkıncaya kadar namazı
kılmadığını ifade etmektir. Yoksa, bununla Ömer İbn Abdilaziz'in güneş
batıncaya kadar namazını kılmadığı kasdedilmemiştir.
(Irak'ta iken) Kanabî ve diğerlerinin İmam Mâlik'ten naklettiği
Muvatta’ rivayetine göre bu ifade "Kufe'de İken" şeklinde
geçmektedir. O dönemde Muğîre, Muâvİye İbn Ebî Süfyân tarafından buraya vali
olarak atanmıştı.
(Ebu Mes'ud) Ukbe İbn Amr el-Bedrî'dir.
(Cebrail indi ve namaz kıldı. Peşi sıra Allah Resulü namaz
kıldı.) Kadı lyâz şöyle demiştir: "Hadisin zahirinden, Hz. Peygamber'in
Cebrail'in namazını bitirdikten sonra namaz krldığı anlaşılır. Ancak bunun
dışındaki rivayetlerde, Cebrail'in Hz. Peygamber'e İmamlık yaptığı
belirtilmiştir. Bu durumda, hadiste geçen (Cebrail indi ve namaz kıldı. Peşi
sıra Allah Resulü namaz kıldı) ibaresi, Cebrail namazın bir rüknünü yaptığı
zaman peşi sıra Allah Resulü de yaptı şeklinde anlaşılır." İmam Nevevî de
kesin bir İfadeyle bu görüşü ifade etmiştir.
O dönemde Müslümanlar denerek, namaza çağrılırdı. Çünkü o
sıralar henüz ezan din tarafından öngörülmemişti. Bu hadis, başkasının arkasında
namaza duran kimseye İmam olarak uymanın caiz olduğuna delil olarak
getirilmiştir. Bu çıkarıma yöneltilecek eleştirilere, Ebu Bekir'in Hz.
Peygamber'in arkasında, Müslümanların da Hz. Ebu Bekir'in arkasında namaz
kılması olayı savunulurken söylenen cevaplarla karşılık verilir. Bu durumda,
imamın arkasında imamlık yapanın görevi ancak cemaate sesi yetiştirmektir.
Nitekim bu konu imamet bahsinde gelecektir.
Abdurrezzâk'ın "Mussannefinde Ma'mer'in Zührî kanalıyla
naklettiği ve şu ilave bilgiyi içeren bir rivayet vardır: "Ömer İbn
Abdülaziz, ölünceye kadar namazı kıldırırken cemaate sadece bir işaretle yani
imamın tekbirleriyle duyurmakla yetindi." İsmail İbn Hakîm kanalıyla da
şu rivayet gelmiştir: "Ömer ibn Abdülaziz ikindi namazından sonra akşam
güneş batımına kadar birkaç saat geçirirdi.
Ayrıca İbn İshak'ın Zührî'den naklettiği şu rivayeti de
nakletmiştir: !'Ömer İbn Abdilaziz ölünceye kadar, (ikindi) namazını
geciktirmedi." Bütün bu rivayetler, Ömer İbn Abdülaziz'in, Urve'den bu
hadisi duyduktan sonra vakitlere son derece riayet etmeye başladığını gösterir.
Hadisten Çıkan
Sonuçlar
1- Alimler devlet erkanının yanına gidebilir.
2- Alimler, devlet adalarının sünnete aykırı davranışlarını
eleştirirler.
3- İlim adamı kendisini dinleyenin garip bulduğu konuyu,
delillerle iyice açıklar.
4- İhtilaf anında sünnete müracaat edilir.
5- Ömer İbn Abdülazİz'in ne kadar faziletli bir zat olduğu bu
hadisten anlaşılır.
6- Faziletli vakitlerde namaza gitmek, erdemli bir davranıştır.
7- Sabit olan haber-İ vahid kabul edilir.
قال
عروة: كذلك
كان بشير بن
أبي مسعود
يحدث عن أبيه،
قال عروة:
ولقد حدثتني
عائشة: أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم كان يصلي
العصر، والشمس
في حجرتها قبل
أن تظهر.
[-522-] Urve'den şöyle nakledilmiştir: "Aişe r.anha, Rasûlullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in güneş daha onun odasında iken, daha evleri
aşmadan ikindi namazını kıldığını bana anlattı.
Tekrar: 544, 545, 546, 3103.
AÇIKLAMA: Buradaki güneşten
maksat gölgedir. Hz. Âişe, Allah Resûlü'nün (s.a.v.) gölgenin uzamasından önce
ikindi namazını kıldığını ifade etmek İstemiştir.