باب:
من بدأ
بالحلاب أو
الطيب عند
الغسل.
6. Gusül Abdestine Önce Süt Kabına Benzer Bir Kaptan Su Alarak
Veya Koku Sürünerek Başlamak
حدثنا
محمد بن
المثنى قال:
حدثنا أبو
عاصم، عن
حنظلة، عن
القاسم، عن
عائشة قالت: كان
النبي صلى
الله عليه
وسلم إذا
اغتسل من الجنابة،
ودعا بشيء نحو
الحلاب، فأخذ
بكفه، فبدأ
بشق رأسه
الأيمن، ثم
الأيسر، فقال
بهما على رأسه.
[-258-] Aişe r.anha'nın şöyle dediği nakledilmiştir: "Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) cünüplükten dolayı gusül abdesti almak istediği
zaman, süt sağılan kaba benzer bir kap dolusu su isterdi. Sonra avucuyla su
alıp başının sağ tarafını yıkamaya başlardı. Daha sonra ise sol tarafını
yıkardı. Başının her iki tarafını bu şekilde yıkardı.
AÇIKLAMA: (Gusül Abdestine
Süt Kabına Benzer Bir Kaptan Su Alarak veya Koku Sürünerek Başlamak) İbn Battal
şöyle demiştir: "Bu babta zikredilen hadiste, Hz. Peygamber'in yolundan
gitmek gayesiyle gusül abdesti alırken güzel koku sürünme teşvik
edilmiştir."
Şu an ismini hatırlayamadığım birinin, bab başlığında geçen
güzel koku ile ihramdan önce Peygamber'e güzel koku sürdüğünü belirten Hz. Aişe
hadisinin kasdedildiğini ifade ettiğine şahit oldum. Ayrıca o kimse şöyle demişti:
"Gusül abdesti almak, ihramın sünnetlerindendir." Buna göre sanki
koku sürme olayı gusül sırasında meydana gelmiştir. İmam Buharî burada gusül
sırasında güzel koku kullanmanın, Hz. Peygamber'in sürekli bir adeti olmadığına
İşaret etmiştir. Nitekim bundan yedi bab sonra gelen bab için "Güzel Koku
Sürüp, Sonra Gusül Abdesti Alan ve Kokunun Etkisi Devam Eden Kimse" ismini
seçip, Hz. Aişe'den nakledilen "Ben Rasûlullah'a güzel koku sürdüm. Sonra o, diğer eşlerinin
yanına gitti. Daha sonra ise ihrama girdi" hadisi ile bundan sonra gelen
"Hz. Peygamber ihramh iken saçlarını ayırdığı yere sürülen kokunun
parlaklığını görüyordum" hadisini zikretmesi de, bu bab için tercih ettiği
başlığı destekler. Ayrıca söz konusu babdan biraz önce zikredilen "Hz.
Peygamber ihrama girerdi. Ondan güzel koku yayılırdı." hadisi de bunu
güçlendirir.
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in güzel koku süründükten sonra gusül abdesti
aldığı sonucu, Hz. Aişe'nin "sonra diğer eş/erinin yanına gitti"
ifadesinden çıkarılmıştır. Zira bu ifade, eşlerle birlikte olmaktan ve guslü
gerektiren hallerden kinayeli bir şekilde bahsetmek için kullanılır. Durum
böyle olunca Hz. Peygamber'in koku sürdükten sonra gusül abdesti aldığı, çok
koku süründüğü için de kokunun etkisinin gusülden sonra da devam ettiği
anlaşılır. Bilindiği üzere Hz. Peygamber, güzel kokuyu severdi ve çok
kullanırdı.
Bütün bu anlattıklarımıza göre, İmam Buharî'nin Hz. Peygamber
gusül abdesti için hazırlanmasını istediği "süt kabına benzer bir kaptan
su alarak başladı" ifadesinden, Hz. Peygamber'in önce gusül abdesti alıp
sonra koku süründüğü anlaşılabileceği gibi, "koku sürünmeye başladı"
İfadesinden gusül abdesti almak istediği zaman güzel koku kullanırdı, manası da
anlaşılabilir. Bab başlığı ile her iki anlam uygunluk arzeder. Ancak hadis, Hz.
Peygamber'in adeti gereği önce gusül abdesti aldığını gösterir. Koku sürünmesi
ise gusül abdestinden sonradır. Nitekim onun bu uygulaması malumdur. Gusülden
önce koku kullandığı, yukarıda yer verdiğimiz hadisin işareti ile anlaşılır.
Kanaatime göre bu şekildeki izah, bu konuda yöneltilebilecek itirazlara
verilmiş en güzel cevap ve Buharî'nin hadisler üzerindeki tasarruflarına en
uygun yorumdur.
Bu hadisten temizlik yaparken sağ taraftan başlamanın müstehap
olduğu sonucu çıkar.
باب:
المضمضة
والاستنشاق
في الجنابة.
7. Cünüplükten
Temizlenmek İçin Alınan Gusül Abdestinde Ağzı Çalkalamak Ve Burna Su
Vermek
حدثنا
عمر بن حفص بن
غياث قال:
حدثنا أبي:
حدثنا الأعمش
قال: حدثني
سالم عن كريب،
عن ابن عباس
قال: حدثتنا
ميمونة قالت:
صببت
للنبي صلى
الله عليه
وسلم غسلا،
فأفرغ بيمينه
على يساره
فغسلهما، ثم
غسل فرجه، ث
قال بيده
الأرض فمسحها
بالتراب، ثم
غسلها، ثم تمضمض
واستنشق، ثم
غسل وجهه،
وأفاض على
رأسه، ثم
تنحى، فغسل
قدميه، ثم أتي
بمنديل، فلم
ينفض بها.
[-259-] Meymûne validemizden şöyle nakledilmiştir:
"Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in gusletmesi için suyunu doldurdum.
Suyu sağ eline alıp sol eline akıttı ve ellerini yıkadı. Sonra avret mahallini
yıkadı. Sonra elini yere vurup toprağa sürdükten sonra tekrar yıkadı. Sonra
ağzını çalkaladı ve burnuna su verdi. Sonra yüzünü yıkadı ve başından aşağı su
döktü. Sonra yıkandığı yerden biraz kenara çekilip ayaklarını yıkadı. Daha
sonra kendisine bir havlu takdim edildi. Ama onunla kurulanmadı.
AÇIKLAMA: (Cünüplükten
Temizlenmek İçin alınan Gusül Abdestinde Ağzı Çalkalamak ve Burna Su Vermek) Bu
ifade, söz konusu fiillerin farz olup olmadığını tespite yöneliktir.
İbn Battal ve daha başkaları, Buharî'nin yukarıdaki hadise
dayanarak bunların farz olmadığı hükmüne vardığını belirtmiştir. Çünkü bundan
sonraki babda yer alan hadiste "sonra namaz için abdest alır gibi abdest
aldı" ifadesi bulunmaktadır. Bu da, ağzı çalkalama ve burna su vermenin
abdestin bir parçası olduğunu gösterir. Gusletmeye başlarken alınan abdestin
farz olmadığı konusunda ise zaten icma' vardır. Ağzı çalkalama ve burna su
verme, abdestin bir parçasıdır. Abdestin farziyeti ortadan kalkınca,
bölümlerinin de farziyeti ortadan kalkar. Bu yüzden Hz. Peygamber'in nasıl
gusül abdesti aldığı anlatılırken aktarılan bilgilerin, daha mükemmel ve daha
üstün bir fazilete sahip bir abdestin olması için aktarıldığı kanaati
belirtilir.
Sonra elini yere vurup şeklinde bab başlığında zikrettiğimiz
ifadede yer alan ve "dedi" anlamına gelen lafzı, söz yerine değil de
fiil anlamına kullanılmıştır. Nitekim "Şu iki şeyin dışında kıskançlık
sözkonusu değildir " hadisinde fiil, söz yerine kullanılmıştır. Mesela
Kur'an okuyan hakkında "Ona verilen bana verilseydi ben de onun gibi
yapardım" denir. Burada da, yapmak fiili ile okumak kasdedilir.
Bu hadiste geçen "dedi" anlamına gelen قال
بيده lafzı, vurmak manasına
kullanılmıştır.
باب:
مسح اليد
بالتراب
ليكون أنقى.
8. Daha Temiz Olması İçin Eli Toprakla Silmek
حدثنا
الحميدي قال:
حدثنا سفيان
قال: حدثنا الأعمش،
عن سالم بن أبي
الجعد، عن
كريب، عن ابن
عباس، عن
ميمونة: أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم اغتسل من
الجنابة،
فغسل فرجه
بيده، ثم دلك
بها الحائط،
ثم غسلها، ثم
توضأ وضوءه
للصلاة، فلما
فرغ من غسله غسل
رجليه.
[-260-] Meymûne validemizden şöyle nakledilmiştir: "Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) cünüplükten dolayı gusül abdesti aldı. Şöyle ki; eliyle avret
mahallini yıkadı. Sonra ellerini duvara silip yıkadı. Sonra namaz için abdest
alır gibi abdest aldı. Gusül abdestini tamamlayınca ayaklarını yıkadı."
باب:
هل يدخل الجنب
يده في الإناء
قبل أن
يغسلها، إذا
لم يكن على
يده قذر غير
الجنابة.
9. Elinde Cünüplükten Dolayı Olandan Başka Pislik Bulunmayan
Cünüp Kimsenin Elini Yıkamadan Kaba Batırıp Batıramayacağı Konusu
-وأدخل
ابن عمر
والبراء بن
عازب، يده في
الطهور ولم
يغسلهما، ثم
توضأ. ولم ير
ابن عمر، وابن
عباس بأسا بما
ينتضح من غسل
الجنابة.
İbn Ömer ve Bera İbn Azib ellerini yıkamadan temiz suya batırıp
daha sonra da o suyla abdest almışlardı. İbn Ömer ile İbn Abbas cünüplükten dolayı
gusül abdesti alınırken suyun sağa sola sıçramasında bir sakınca görmezdi.
AÇIKLAMA: İmam Buharî bab
başlığında geçen bazı ifadelerle şunları kasdetmiştir: (Cünüp Kimsenin Elini
Yıkamadan Kaba Batırıp Batıramayacağına) ifadesi ile içinde gusül abdestinde
kullanılacak su bulunan kabı, [Yıkamadan) ifadesi ile ellerin kap dışında
yıkanmasını, {Elinde başka pislik bulunmayan) ifadesi ile necaseti ve diğer
şeyleri, {Cünüplükten başka) ifadesi ile cünüpîüğün hükmü dışında kalan temiz
olmayan şeyleri kasdetmiştir. Bunların hükmü hakkında farklı görüşler vardır.
Bu yüzden bunlar, pislik tabirinin içine girer.
Cünüp kimsenin ellerinin durumu hakkında Mühelleb şöyle
demiştir: "İmam Buharîye göre cünüp kimsenin elleri temiz ise yıkamadan
gusül suyunun bulunduğu kaba sokabilir. Çünkü cünüp olan kimsenin, cünüplükten
dolayı organlarından herhangi biri necis olmaz."
(Temiz su) şeklinde bab başlığında zikrettiğimiz الإناء kelimesi gusül abdesti için hazırlanan su anlamına gelir.
Saîd İbn Mansûr, İbn Ömer'den gelen rivayeti mana bakımından
muttasıl senetle nakletmiştir. Abdurrezzak ise, İbn Ömer'in gusül abdestine
başlamadan önce ellerini yıkadığını nakletmiştir. Babdaki rivayetle bu haber,
söz konusu farklı durumların farklı hallerde meydana geldiği söylenerek telif
edilebilir. Şöyle ki, İbn Ömer, elinde pislik olmadığından kesin emin olduğu
zaman ellerini yıka-mamıştır. Elinde pislik olduğundan şüphelendiği veya bundan
emin olduğu zaman ise ellerini yıkamıştır. Ya da, elleri güzel bir davranış
olduğu için yıkamış, veya yıkanmamasında bir mahzur olmadığı için de yıkamamış
olabilir.
Bera b. A'zib'den nakledilen rivayeti ise, İbn Ebi Şeybe,
"Ellerini yıkamadan temizleyici vasfa sahip suya batırdı'' şeklinde
muttasıl bir senetle nakletmiştir. Yine İbn Ebî Şeybe, Şa'bî'den şöyle
nakletmiştir: "Hz. Peygamberin ashabı cünüp oldukları halde ellerini
yıkamadan suya batırıyorlardı."
(İbn Ömer ile İbn Abbas sakınca görmezdi) İbn Ömer'den
nakledilen haberi Abdurrezzak mana bakımından muttasıl senetle nakletmiştir.
İbn Abbas'tan nakledilen haberi İse, İbn Ebi Şeybe kendisine senetle nispet
etmişti. Aynı şekilde başka senetle Abdurrezzak da bu haberi ondan
nakletmiştir. Bunu burada delil göstermek bab başlığıyla uygunluk arzetmesİ içindir.
"Hükmî necaset olan cü-nüplük, eğer suya tesir etseydi, gusül abdesti alan
kimsenin vücudundan sıçrayan suların düştüğü kovadaki su İle gusletmek caiz
olmazdı."
Burada şöyle denilebilir: Sahabe vücuttan sıçrayan suların gusül
abdestinde kullanılan kaba damlamasında bir sakınca görmemekteydi. Çünkü bundan
korunmak çok zordur. Dolayısıyla bu, mazur görülecek bir durumdur. Nitekim bu
hususta İbn Ebî Şeybe Hasan-ı Basri'den şu bilgileri aktarmaktadır: "Suyu
sıç-ratmamayı kim başarabilir. Kaldı ki bizler bundan daha büyük konularda bile
Allah'ın rahmetine nail olmayı umuyoruz."
حدثنا
عبد الله بن
مسلمة: أخبرنا
أفلح، عن القاسم،
عن عائشة قالت:
كنت
أغتسل أنا
والنبي صلى
الله عليه
وسلم من إناء
واحد، تختلف
أيدينا فيه.
[-261-] Aişe r.anha'dan şöyle nakledilmiştir: "Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile birlikte bir kabdaki su'dan ğusül abdesti alırdık.
Birbiri ardına ellerimiz kaba dalardı."
AÇIKLAMA: Bu hadisten, cünüp
birinin bir kabta bulunan az miktardaki sudan avucuyla almasının caiz olduğu
anlaşılır. Bu durum, içine el batırılan su ile temizlenmeye engel değildir.
Aynı şekilde geriye kalan suyla da temizlenmeye engel yoktur. Durgun suya cünüp
birinin el batırmasının yasaklanması, suyun kirlenmesinden endişe duyulduğu
içindir. Yoksa cünüp birinin elinin suya batmasıyla su, necis olmaz. Çünkü bu
hususta cünüp birinin bütün bedeni ile herhangi bir organı arasında fark
yoktur.
Bu hadisin bab başlığı ile ilişkisi şöyle kurulabilir. Babdaki
hadiste de görüldüğü gibi, gusül abdestini tamamlayarak arınmadan önce insan,
su almak için elini kaba daldırabilir. Bu durum, ellerin kaba sokulmadan önce
yıkanmasının cünüplükle ilgisinin olmadığını gösterir. Belki de elde bir
kirliliğin varlığının kesin olması veya varolduğu zannedilen bir kirden dolayı
olabilir.
حدثنا
مسدد قال:
حدثنا حماد،
عن هشام، عن
أبيه، عن
عائشة قالت:
كان
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم إذا
اغتسل من
الجنابة غسل
يده.
[-262-] Aişe r.anha'den şöyle nakledilmiştir: "Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) cünüplükten dolayı gusül abdesti alacağı zaman, elini yıkardı."
AÇIKLAMA: Mühelieb şöyle
demiştir: "İmam Buharî ellerin kaptaki suya batırılmadan önce yıkandığının
anlatılmadığı hadisleri, ellerin temiz olduğunun kesin olarak bilindiğine bağlı
kabul edilmiştir. Hişam hadisini, yani şu an yorumlamaya çalıştığımız hadisi
ise, ellerin kirli olmasından endişe edildiği durumlara hamletmiştir. Böylece
iki hadis arasındaki ihtilafı kaldırma yoluna gitmiş ve aralarındaki çelişkiyi
gidermiştir." Ancak burada bir ihtimal daha söz konusudur. Buna göre, ellerin
yıkanması mendup olduğu veya yıkanmaması ise caiz olduğu için olabilir. Bir de
ellerin yıkanmaması; mutlak, yıkanması ise mukayyeddir. Bu durumda mutlak
mukayyede hamledilir. Çünkü ellerin yıkandığını gösteren rivayette diğerlerinde
olmayan bir ilave vardır.
حدثنا
أبو الوليد
قال: حدثنا
شعبة، عن أبي
بكر بن حفص،
عن عروة، عن
عائشة قالت: كنت
أغتسل أنا
والنبي صلى
الله عليه
وسلم من إناء
واحد من جنابة.وعن
عبد الرحمن بن
القاسم، عن
أبيه، عن عائشة:
مثله.
[-263-] Aişe r.anha'nın şöyle söylediği nakledilmiştir: "Ben ve Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), cünüplükten arınmak için bir kaptaki su ile
gusül abdesti alırdık."
Abdurrahman İbn Kasım da, babası kanalıyla Hz. Aişe'den buna benzer
bir rivayet nakletmiştir.
حدثنا
أبو الوليد
قال: حدثنا
شعبة، عن عبد
الله بن عبد
الله بن جبر
قال: سمعت
أنس بن مالك
يقول: كان
النبي صلى
الله عليه
وسلم والمرأة
من نسائه،
يغتسلان من
إناء واحد.
زاد مسلم
ووهب، عن
شعبة: من
الجنابة.
[-264-] Abdullah İbn Abdillah İbn Cebr'den şöyle nakledilmiştir: Enes
İbn Malik'i şöyle derken işittim: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve hanımlarından
biri, bir kaptan su alarak gusül abdesti alırdı."
İmam Müslim ve Vehb, Şu'be kanalıyla aktardıkları bu rivayeti
"cünüplükten dolayı" fazlalığıyla birlikte nakletmişlerdir.
باب:
تفريق الغسل
والوضوء.
10. Gusül Abdesti İle Abdest Alırken Ara Vermek
-ويذكر
عن ابن عمر:
أنه غسل قدميه
بعدما جف وضوءه.
Anlatıldığına göre İbn Ömer, abdest alırken yıkadığı organları kuruduktan
sonra ayaklarını yıkamıştır.
حدثنا
محمد بن محبوب
قال: حدثنا
عبد الواحد قال:
حدثنا
الأعمش، عن
سالم بن أبي
الجعد، عن كريب
مولى ابن
عباس، عن ابن
عباس قال:
قالت ميمونة:
وضعت
لرسول الله
صلى الله عليه
وسلم ماء يغتسل
به، فأفرغ على
يديه،
فغسلهما
مرتين أو
ثلاثا، ثم
أفرغ بيمينه
على شماله،
فغسل مذاكيره،
ثم دلك يده
بالأرض، ثم
مضمض
واستنشق، ثم
غسل وجهه
ويديه، وغسل
رأسه ثلاثا،
ثم أفرغ على
جسده، ثم تنحى
من مقامه،
فغسل قدميه.
[-265-] İbn Abbas Hz. Meymûne validemizin şöyle dediğini
nakletmiştir: "Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) için gusül abdesti
alacağı suyu hazırladım. Suyu ellerine döküp iki ya da üç kez yıkadı. Daha
sonra sağ eli ile sol eline su döküp avret mahallini yıkadı. Sonra elini yere
sildi.. Sonra ağzını çalkalayıp burnuna su verdi. Sonra yüzünü ve ellerini
yıkadı. Başını üç kez yıkayıp vücuduna su döktü. Daha sonra bulunduğu yerden
biraz kenara çekilip orada ayaklarını yıkadı."
AÇIKLAMA: (Gusl Abdestine ve
Abdeste Ara Verme) ifadesi bunun caiz olduğu anlamına gelir. İmam Şafiî'nin
son görüşü de, bu doğrultudadır. Allah Teala abdest organlarının yıkanmasını
farz kılmıştır. Her kim bunları yıkarsa farzı yerine getirmiş olur. Bu konuda
peşpeşe yapılması ile araya fasıla girmesi arasında bir fark yoktur. İmam Şafiî
bu şekilde kendi görüşünü delillendirmiştir. Ayrıca İbn Ömer'in fiiliyle de bu
görüşünü desteklemiştir. İbnü'l-Müseyyeb, Ata vb. daha bir çok ilim adamı da bu
görüşü benimsemiştir. Rabîa ve İmam Malik'e göre, bile bile abdeste ara
verenlerin yeniden abdest almaları gerekir. Unutanların ise, yeniden almalarına
gerek yoktur. İmam Malİk'e göre abdeste verilen ara kısa ise kişi kaldığı
yerden devam eder, eğer uzun ise abdeste yeniden başlar. Katade ve Evzaî İse,
önce yıkanan organların kuruması durumunda yeniden abdest alınması gerektiği
kanaatindedirîer. en-Nehai abdeste ara verilmesini caiz görmezken. gusül
abdesti için bunu caiz görmüştür. İbn Münzir, bu konudaki görüşlerin tamamını
zikretmiş ve şöyle demiştir: "Hüküm verirken organların kurumasını esas
alanların bir delili yoktur." Tahavî ise şöyle demiştir: "Organların
kuruması hades olmadığı için abdesti bozmaz. Tıpkı bütün abdest azalarının
kurumasının hükmî temizliği ortadan kaldırmadığı gibi."
باب:
من أفرغ
بيمينه على
شماله في
الغسل.
11. Gusül Abdesti Alırken Sağ El İle Sol El Üzerine Su Dökmek
حدثنا
موسى بن
إسماعيل قال:
حدثنا أبو
عوانة: حدثنا
الأعمش، عن
سالم بن أبي
الجعد، عن
كريب مولى ابن
عباس، عن ابن
عباس، عن
ميمونة بنت الحارث
قالت:
وضغت
لرسول الله
صلى الله عليه
وسلم غسلا
وسترته، فصب
على يده،
فغسلهما مرة
أو مرتين - قال
سليمان: لا
أدري، أذكر
الثالثة أم لا
- ثم أفرغ
بيمينه على
شماله، فغسل
فرجه، ثم دلك
يده بالأرض أو
بالحائط، ثم
تمضمض
واستنشق، وغسل
وجهه ويديه،
وغسل رأسه، ثم
صب على جسده،
ثم
تنحى فغسل
قديمه،
فناولته
خرقة، فقال
بيده هكذا،
ولم يردها.
[-266-] Hz. Meymûne validemizin şöyle dediği
nakledilmiştir: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) için gusül suyu
hazırladım ve onun için bir örtü gerdim. Eline su döktü bir ya da iki kez elini
yıkadı. (Süleyman kendisinden önceki ravinin üç kez lafzını zikredip
zikretmediğini hatırlamadığını söylemiştir.) Sonra sağ eli ile sol eline su
döküp avret mahallini yıkadı. Sonra elini yere veya duvara sildi. Sonra ağzını
çalkalayıp burnuna su verdi. Yüzünü, ellerini ve başını yıkadı. Vücuduna su
döktü. Sonra bulunduğu yerden kenara çekilip ayaklarını yıkadı. Bitirdikten
sonra ona kurulanması için bir bez uzattım. Eliyle işaret ederek istemediğini
gösterdi."