DEVAM: 42. Nebi s.a.v. İn "Din, Allah'a, Resulüne,
Müslümanların Yöneticilerine Ve Tüm Müslümanlara Nasihattir Sözü
حدثنا
أبو النعمان
قال: حدثنا
أبو عوانة، عن
زياد بن علاقة
قال: سمعت
جرير بن عبد
الله يقول يوم
مات المغيرة
بن شعبة، قام
فحمد الله
وأثنى عليه،
وقال:
عليكم
بإتقاء الله
وحده لا شريك
له، والوقار،
والسكينة،
حتى يأتيكم
أمير، فإنما
يأتيكم الآن.
ثم قال:
استعفوا
لأميركم،
فإنه كان يحب العفو.
ثم قال: أما
بعد فإني أتيت
النبي صلى الله
عليه وسلم
قلت: أبايعك
على الإسلام،
فشرط علي:
(والنصح لكل
مسلم).
فبايعته على
هذا، ورب هذا
المسجد إني
لناصح لكم. ثم
استغفر ونزل.
[-58-] Ziyâd b. Alâka'dan rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir:
Muğîre bin Şu'be'nin vefat ettiği gün Cerir b. Abdullah'ın kalkıp (minbere
çıkarak) Allah'a hamd-ü senada bulunduktan sonra şöyle dediğini işittim:
"Yalnızca Allah'tan korkun, onun ortağı yoktur. (Yeni) İdareciniz
gelinceye kadar ağırbaşlı ve sakin olun. O size şimdi (yakında) geliyor".
Daha sonra şunları söyledi: (Vefat etmiş olan) İdareciniz (Muğîre b. Şu'be)
için (Allah'tan) af talep ediniz. Çünkü o affetmeyi severdi". Sonra da
şunları ilave etti: "Ben Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)’in yanına
gelerek; Sana İslâm üzere bey'at ediyorum, dedim. O da bana her müslümana karşı
hayırhah olmayı şart koştu, ben de ona bu şart üzere bey'at ettim. Bu mescidin
Rabbi'ne yemin ederim ki ben size karşı hayırhahım". Daha sonra istiğfar
ederek minberden indi.
AÇIKLAMA: Muğîre b. Şu'be'nin vefat ettiği gün":
Muğîre b. Şu'be, Muâviye'nin halifeliği döneminde Küfe valisi idi. Hicrî 50
yılında vefat etti. Ölümü sırasında yerine oğlu Urve'yi vekil bıraktı. Onun
yukarıda zikredilen Cerîr'i vekil bıraktığı da söylenmiştir. Bu sebeple Cerîr
yukarıdaki konuşmayı yapmıştır. Bunu Alâî Ahbâr-u Ziyâd İsimli eserinde
zikretmiştir.
Cerîr Müslümanlara Allah'tan korkmanın ardından ağırbaşlılık ve
sükûneti emretmiştir. Çünkü genellikle idarecilerin ölümü bir kargaşa ve
fitneye sebep olur. Özellikle de Kûfe'de o sıralarda idarecilere karşı bir
muhalefet söz konusu idi.
İdareci size gelinceye kadar": Yani Ölen İdarecinizin
yerine yenisi gelinceye kadar.
Şimdi geliyor": Bu ifâdeyle yönetilenler için durumu
kolaylaştırmak adına süreyi yakınlaştırmak istemiştir. Durum öyle de olmuştur.
Çünkü Muğire'nin vefat haberi Muaviye'ye ulaştığında o derhal Basra valisi
Ziyad'ı Kûfe'ye idareci olarak tayin etmiş ve hemen oraya hareket etmesini
emretmiştir.
"O da affı severdi": Bu ifade, bir işe kendi cinsînden
karşılık verileceğini göstermektedir.
Hadisten Çıkan
Sonuçlar
1. Bu hadiste "müslümana karşı hayırhah olmak"
denilmesinin sebebi yaygın duruma işaret etmek içindir. Yoksa aslında kâfire
karşı da şu şekilde hayırhah olunur: Onu İslâm'a davet etmek, herhangi bir
konuda danıştığında ona doğruyu göstermek. Onun satım akdi üzerine satım yapma
vb. konularda âlimler farklı görüşler belirtmişlerdir. İmam Ahmed b. Hanbel
bunun yalnızca Müslümanlara özgü olduğunu ifade ederek bu hadisi delil göstermiştir.
2. Buhârî îman kitabını nasihat konusu ile bitirmek suretiyle;
zayıf hadisle değil sahih hadisle amele yönlendirerek Müslümanlara karşı
hayırhahlığın gereğini yerine getirdiğine işaret etmiş, son olarak da kendi
durumunu .ortaya koyan Cerîr'in konuşmasını vermiştir.
İdareciniz size şimdi geliyor" sözü ile uygulayan kişi
gelinceye kadar dinî hükümlere bağlanmanın gerekliliğini ima etmiştir. Çünkü
kıyamete kadar Hakk'-m yardımına mazhar olan bir grup sürekli bulunacaktır ki
bunlar da hadisçilerin fakih olanlarıdır.
idareciniz için Allah'tan af talep edin" sözü ile yaptığı
bu güzel iş sebebiyle kendisine dua edilmesini talep etmektedir.
Buhari bu bölümü "istiğfar etti ve minberden indi"
sözü ile noktalayarak konunun bittiğine işaret etmiş, bunun ardından İlim
kitabını/bölümünü kaydetmiştir. Çünkü hayırhahlıkla ilgili hadiste yer alan
şeylerin büyük bir kısmı ilim öğrenmek ve Öğretmekle gerçekleşmektedir.
İMAN KİTABI SONA ERDİ.
İLİM KİTAB’I BİR SONRAKİ SAYFA İLE BAŞLIYOR.