HAKİM el-Müstedrek |
İMAMET VE CEMAATLE NAMAZ |
325- Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Rükua Vardığı
Vakit Parmak Aralarını Açardı |
845- * ... Bize Amr b.
Avn tahdis etti, bize Huşeyn, Asım b. Kuleyb'den tahdis etti. O Alkame b. Vail'den,
o babasından naklettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rükua vardığı
vakit parmaklarını aralardı.
Bu Müslim'in şartına
göre sahih bir hadis olup, Buhari ile bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric: İbn
Hibban, Sahih, 1920; İbn Huzeyme, Sahih, 594; Taberani, el-Kebir, XXII, 26;
İmam Ahmed, Müsned, IV, 120; Heysemi, Mecmau'z-Zevaid, Il, 135'te hasen
olduğunu belirtmektedir. Bu Hakim tarafından I, 227'de kaydedilecek olan
hadisin bir parçasıdır.
846- ... Bize Asım b. Kuleyb,
Abdurrahman b. el-Esved'den tahdis etti. O Alkame'den, o Abdullah'tan şöyle
dediğini nakletti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize namazı
öğretti. (Abdullah devamla) dedi ki: (Önce) tekbir aldı, rükua varmak isteyince
ellerini diz kapakları arasında birbirine kavuşturdu ve rükua vardı. (Alkame)
dedi ki: (Abdullah'ın) bu yaptığı Sad'e ulaşınca şöyle dedi: Kardeşim doğru
söylemiştir, biz bunu böyle yapıyorduk. Sonra böyle yapmamız bize emredildi.
Bununla ellerin diz kapaklarını kavrayacağını kastetmektedir.
Bu Müslim'in şartına
göre sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ile bu hadisi bu şekilde tahriç
etmemişlerdir. Onlar İsmail b. Ebi Halid'in, Mus'ab b. Said'den, onun
babasından şöyle dediği şeklindeki hadisini ittifakla rivayet etmişlerdir:
"Biz önceleri tatbik yapardık (ellerimizi birbirine geçirip dizlerimiz
arasına koyardık). Sonra ellerimizle diz kapaklarımıZl kavramamız
emredildi." -
Diğer Tahric: Ebu
Davud, 868; Nesai, Il, 142
847- Bize Abdullah b.
Muhammed b. Musa haber verdi, bize Muhammed b. Eyyub tahdis etti, bize Yahya b.
el-Muğire bildirdi.
Bize Muhammed b. Salih
b. Hani de haber verdi, bize Muhammed b. Şazan tahdis etti, bize Kuteybe (Yahya
ile birlikte) tahdis edip dediler ki: Bize Cerir, Ata b. es-Saib'den tahdis etti.
O Saim el-Berrad'dan şöyle dediğini nakletti: Ebu Mesud (künyeli) Ukbe b.
Amr'ın yanına giderek: Bize Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın
namazını anlat dedik. Mescitte önümüze kalkıp durdu, tekbir getirdi. Başını
kaldırınca tekbir getirdi ve avuç içlerini diz kapaklarının üzerine koydu.
Parmaklarını da aşağıya bıraktı. Sonra dirseklerini (böğründen) uzaklaştırdı.
Sonra: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ı böyle yaparken gördük dedi.
Bu senedi sahih bir
hadistir. Hadisin muhtevasında oldukça aziz (değerli, az rastlanır) lafızlar
vardır. Bununla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir. Sebep ise
onların Ata b. es-Saib'den rivayet almaktan yüz çevirmiş olmalarıdır. Ben
el-Abbas b. Muhammed ed-Duri'yi şöyle derken dinledim: Yahya b. Main'e, Ata b.
es-Saib hakkında soru sordum. O sikadır dedi.
Diğer Tahric: İmam
Ahmed, Müsned, IV, 118, 120, V, 274; Nesaf, II, 186; Taberani, el-Kebir, XVII,
668 vd. Ata yoluyla rivayet etmişlerdir. Ata si ka bir ravi olarak kabul
edilmiştir. Yoksa Hakim'in sözünün yanıltacağı şekilde hadisin illeti onun sika
olmayışı değildir. İlleti onun hafızasının (sonraları) karışmış olmasıdır. Ben
Ata'dan bu haberi rivayet edenlerden herhangi birisinin hafızasının
karışmasından önce ondan hadis dinlemiş olduğunu görmedim. İşte hadisin illeti
budur.
848- Bize Ebu Muhammed
Abdullah b. Muhammed b. İshakel-Huzai Mekke'de tahdis etti, bize Ebu Yahya b.
Ebi Meysere tahdis etti, bize Abdullah b. Yezid el-Mukri tahdis etti, bize Musa
b. Eyyub tahdis edip dedi ki: Amcam Iyas b. Amir'i şöyle derken dinledim: Ukbe
b. Amir el-Cuheni'yi şöyle derken dinledim: "O halde Rabbini o büyük ismi
ile tesbih et." (el-Vakıa, 74) buyruğu nazil olunca Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bize: "Bunu rükuunuzda söyleyiniz" buyurdu.
Diğer Tahric: İmam
Ahmed, Müsned, IV, 155; Darimi, Sünen, I, 199; Tabenıni, el-Kebir, XVII, 889;
İbn Huzeyme, Sahih, 600, 601, 670; Taberani, Evsat, 1; Ebu Davud, 869; İbn
Mace, 887; İbn Hibban, Sahih, 1898. Bu şahitleriyle hasen bir hadistir çünkü
Iyas b. Amir'in, İbn Hibban dışında sika olduğunu söyleyen olmamıştır. Bazıları
da onda bir sakınca yoktur demiş, Ebu Hatim ile Ebu Zur'a hakkında bir şey
söylememiştir. Zehebi, Telhis'inde: Bilinen bir kimse değildir demektedir.
849- Bize el-Has en b.
Muhammed b. Halim el-Mervezi haber verdi, bize Ebu'l-Muveccih tahdis etti, bize
Abdan bildirdi, bize Abdullah bildirdi. Bize Musa b. Eyyub amcasından bildirdi,
o Ukbe b. Amir'den şöyle dediğini nakletti: "O halde Rabbini o büyük ismiyle
tesbih et" (el-Vakıa, 74) buyruğu nazil olunca Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bizlere: "Bunu rükuunuzda söyleyiniz" buyurdu. Yüce
Allah'ın: "O en yüce Rabbinin ismini tesbih et" (el-Ala, 1) ayeti de
nazil olunca Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize: "Bunu da
sücudunuzda söyleyin" buyurdu.
Bu Hicazi (ravileri
Hicazlı olan) bir hadis olup, senedi sahihtir. Buhari ve Müslim, Iyas b. Amir
dışında ravilerinin rivayetlerini ittifakla delil göstermişlerdir. Iyas b. Amir
ise Kadı Musa b. Eyyub'un amcası olup, isnadı mustakim birisidir. Ancak Buhari
ve Müslim bu hadisi bu anlatımla tahriç etmemişlerdir. Onlar el-A'meş'in, Said
b. Ubeyde'den, onun el-Müstevrid b. el-Ahnev'den, onun Sıla b. Zufer'den, onun
Huzeyfe'den şöyle dediğine dair hadisini ittifakla rivayet etmişlerdir: Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) rükuunda "Subhane Rabbiye'lazim ve
sallallahu ala Muhammedin ve alihi ve sellem: Azim olan Rabbimi her türlü
eksiklikten tenzih ederim. Allah Muhammed'e, onun aile halkına salat ve selam
eylesin derdi."
Diğer Tahric: Bir
başka rivayet yoludur. Bir önceki ne de bakınız. Hadis Huzeyfe hadisi hakkında
(Hakim'in) söylediği gibidir. Ancak yalnızca Müslim tarafından rivayet
edilmiştir.
850- *Bize Ebu Bekr
Muhammed b. Ahmed el-Müzeni Merv'de haber verdi. Bize Ahmed b. Muhammed
el-Berti tahdis etti, bize el-Kanebi, Malik'e okunanlar arasında şunları tahdis
etti:
Bize Ahmed b. Muhammed
b. Seleme de haber verdi, bize Osman b. Said ed-Darimi tahdis etti, bize Yahya
b. Bukeyr tahdis etti, bize Malik tahdis etti.
Bize Ahmed b. Cafer de
haber verdi, bize Abdullah b. Ahmed b. Hanbel tahdis etti. Bana babam tahdis
edip dedi ki: Ben Abdurrahman b. Mehdi'ye Malik'ten naklen okudum. Malik, Nuaym
b. Abdullah el-Mucmir'den, o Ali b. Yahya b. Hallad ez-Zuraki'den, o
babasından, o Rifaa b. Rafi ez-Zuraki'den şöyle dediğini nakletti: Bir gün
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte namaz kılıyorduk.
Rüktidan başını kaldırınca "Semiallahu limen hamideh: Allah kendisini hamd
edeni işitti (kabul etti)" buyurdu. Bir adam da: Rabbena ve lekelhamd
hamden kesiran tayyiben mübareken fihi cezila: Rabbimiz pek çok, pek hoş,
mübarek kılınmış ve pek ziyade bir hamd yalnız senindir dedi. Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı bitirince: "Az önce konuşan kimdi"
buyurdu. Adam: Bendim ey Allah'ın Rasulü deyince, Rasulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Andolsun otuz küsur meleğin hangisinin bunu daha önce yazacak
diye adeta birbirleriyle yarıştıklarını gördüm" buyurdu.
Bu Medenilerin
(Medineli ravilerin) rivayet ettikleri sahih bir hadis olup, Buhari ve Müslim
bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric: Buhari,
799; Ebu Davud, 770; Nesai, II, 196; Tirmizi, 404; İbn Huzeyme, Sahih, 614; İbn
Hibban, Sahih, 1910 ve başkaları. Ancak onlarda "son kelime olan
"cezila: pek çok" kelimesi yoktur. Hadis hakkındaki
değerlendirmesinde Hakim yanılmıştır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
326- Beş Vakit
Namazda Kunut okumak ve Kunutta Kafirlere Beddua Etmek