HAKİM

el-Müstedrek

TAHARET

 

263- Loğusa ve Ay Hali Olan Kadın Loğusalık ve Ay Hali Olduğu Günlerdeki Namazın Kazasını Yapmazlar

 

640- Bize el-Hasen b. Halim el-Mervezi haber verdi. Bize Ebu'l-Muveccih tahdis etti, bize Abdan bildirdi, bize Abdullah b. el-Mubarek, Yunus b. Nafi'den bildirdi. O Kesir b. Ziyad Ebi Sehl'den şöyle dediğini nakletti: Bana Musse el-Ezdiye tahdis edip dedi ki: Hac ettim (bu sırada) Um Seleme'nin huzuruna girerek: Müminlerin annesi, Semura b. Cundub kadınlara ay hali iken kılamadıkları namazlarını kaza etmelerini emrediyor dedim. Um Seleme: Kaza etmezler. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'nin hanımlarından birisi (çocuk doğurmuşsa) loğusalık halinde kırk gün oturur, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine loğusalık halinde kılamadığı namazların kazasını yapmasını emretmezdi dedi.

 

Bu senedi sahih bir hadis olmakla birlikte Buharı ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir. Bu manada bundan başka bir hadis de bilmiyorum.

 

Diğer Tahric: Ebu Davud, 312. Bu aynı zamanda genelolarak fukahanın görüşüdür. Bir sonraki hadise de bakınız. 

 

 

 

641- Bunun şahidi de şudur: Bize Ebu Cafer Muhammed b. Salih b. Hani tahdis etti, bize Yahya b. Muhammed b. Yahya tahdis etti, bize Ahmed b. Yunus tahdis etti, bize Zuheyr tahdis etti, bize Ali b. Abdula'la, Ebu Sehl'den tahdis etti. O Busse'den, o Um Seleme'den şöyle dediğini nakletti: RasuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) döneminde loğusa kadın loğusalığından sonra kırk gün yahut kırk gece otururdu. Bizler yüzlerimize çıkan çilden dolayı alaçehre sürerdik.

 

Diğer Tahric: Ebu Davud, 311; Tirmizi, 139; İbn Mace, 648; Darakutni, Sünen, r, 221. Tirmizi: Garibtir demektedir. et-Telhis'te belirtildiği gibi (r, 171) sıhhati hususunda ilim adamları farklı görüşlere sahip olmakla birlikte cumhur hadisin zayıf olduğunu kabul etmektedir.

 

 

 

642- *Bize Ebu'l-Huseyn Muhammed b. Ahmed b. Temim el-Kantari Bağdat'ta haber verdi. Bize Ebu Kılabe er-Rukaşi tahdis etti, bize Ebu Asım en-Nemir tahdis etti, bize Osman b. Sa'd el-Kuraşi tahdis etti, bize İbn Ebi Muleyke tahdis edip dedi ki: Teyzem Ebu Hubeyş kızı Fatıma, Aişe'nin yanına gelerek dedi ki: Ben ateşe düşmekten korkuyorum çünkü ben bir iki sene namazı bırakıyor, namaz kılmıyorum deyince, Aişe: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelinceye kadar bekle dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelince, Aişe: Bu Fatıma'dır şöyle şöyle diyor deyince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona şöyle dedi: "Ona deki: Her ayın ay hali olduğu günleri süresince namazı bıraksın. Sonra her günde bir defa gusletsin. Daha sonra da her namaz için abdest alsın. Kendisini iyice temizlesin ve (kan akan yerini) doldursun. Onun bu hali arızi bir hastalık yahut şeytanın bir tekmesi yahut kopmuş bir damardır." 

 

Bu sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu bu lafızIa tahriç etmemişlerdir. Osman b. Sa'd el-Katib ise Basralı, sika bir ravidir. Hadisi toplanan, hadis rivayeti az birisidir.

 

Diğer Tahric: Hadis zahiri itibariyle İbn Ebi Muleyke'den gelmektedir. O takdirde mürselolur. Şu kadar var ki o bunu böyle göstermekle birlikte gerçekte o bu hadisi Ebu Hubeyş'in kızı Fatıma'dan nakletmiş olması hali müstesnadır. Aişe'nin hadisi ve Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ye Ebu Hubeyş'in kızı Fatıma'ya dair soru sorulması ile ilgili hadis Buhari, 314; Müslim, 333, 334; İmam Malik, Muvatta, I, 61; Tirmizi, 125; Ebu Davud, 282, 289; Nesai, i, 183; İbn Mace, 621, 624. Ancak bu kaynaklarda bizzat bu lafız yoktur. Hadis birinci duruma göre zevaiddendir, ikinci duruma göre de aynı şekilde zevaiddendir. Çünkü Fatıma'nın hadisini Ebu Davud, 280, 281, 286'da bundan farklı bir şekilde rivayet ettiği gibi Nesai de I, 181; İbn Mace, 620'de bu lafız dışında zikretmişlerdir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

264- Loğusalık Süresi Kırk Gündür

,