HAKİM

el-Müstedrek

TAHARET

 

246- Nebi (s.a.v.)'e ilk Uyanlar Ebu Bekr ve Bilal (r.a.)'dır

 

601- *Bunu bize Ebu Muhammed Abdullah b. Cafer b. Deresteveyh elFarisi haber verdi. Bize Yaküb b. Süfyan el-Farisi tahdis etti, bize Ebu Tevbe er-Rab!' b. Nafi tahdis etti. Bize Muhammed b. el-Muhacir, el-Abbas b. Salim'den tahdis etti. O Ebu Sellam'dan, o Ebu Umame'den, o Amr b. Abse'den şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'a henüz Mekke'de ve gizli bulunduğu sırada peygamber olarak ilk gönderildiği sırada gittim. Sen nesin? dedim, o: "Ben bir nebiyim" dedi. Ben: Nebi ne demektir deyince: "Allah'ın Rasulü" dedi. Allah mı seni rasul (elçi) olarak gönderdi? dedim. O: "Evet" dedi. Seni ne ile gönderdi deyince, o: "Allah'a ibadet etmen, putları ve diğer dinleri kırman, akrabalık bağlarını gözetmenCi emrederek seni gönderiyorum)" buyurdu. Ben: Seninle ne güzel şeyler gönderdi dedim. Sonra: Bunları kabul ederek sana kimler uydu? dedim. O: Ebu Bekr ve Bilal'i kastederek:

 

"Bir köle ve bir özgür" buyurdu. Bundan dolayı Amr (b. Abse) şöyle dedi: Ben kendimin İslam'ın dörtte biri yahut dördüncü kişisi olduğunu gördüm derdi. (Amr) dedi ki: Bunun üzerine ben Müslüman oldum. Ey Allah'ın Rasulü!Sana tabi olayım mı? dedim. o: "Hayır ama sen kavminin yanına git, bana (Mekke'den) çıktığım haberi sana ulaşacak olursa bana uy" buyurdu. (Amr) dedi ki: Geri dönüp kavmimin yanına gittim ve onun ile ilgili haberleri, Mekke'den çıkış haberini beklemeye koyuldum. Nihayet Yesrib'den (Medine'den) bir grup arkadaş geldi. Onlarla görüşerek ne haber var? diye sordum. Onlara Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'den Medine'ye gitti dediler. Ben: Oraya da vardı mı? dedim. Onlar, evet dediler.

 

Amr dedi ki: Ben de bineğime binip yola koyuldum ve yanına vardım.

Beni tanıdın mı ey Allah'ın Rasulü? dedim. O: "Evet, sen Medine'de yanıma gelen adamsın" buyurdu. Daha sonra onun yalnız kaldığı zamanları kollayıp, durdum. Tek başına kaldığı bir sırada ey Allah'ın Rasulü!Bana Allah'ın sana öğrettiklerinden öğret ve bana güzellik yap dedim. Şöyle buyurdu: "Dilediğini sorabilirsin." Ben: Gecenin hangi vaktinde dualar daha çok kabul edilir. Şu cevabı verdi: "Gecenin son bölümünde dilediğin kadar namaz kıL. Çünkü sabah namazını kılacağın vakte kadar namaza tanık olunur ve (ecri) yazılır. (Sabah namazını kıldıktan) sonra güneş doğup, bir ya da iki mızrak boyu kadar yükselinceye kadar namaz kılma. O vakitte çünkü güneş bir şeytanın iki boynuzu arasında doğar ve kafirler ona namaz kılarlar. Sonra dilediğin kadar namaz kıL. Mızrağın boyu kendisine eşit olacağı vakte kadar (kılacağın namazlara) tanık olunur ve yazılır. Bu vakitten sonra namaz kılma çünkü (o vakitte) cehennemin alevi kızıştırılır ve kapıları açılır. Güneş zevale erdikten sonra dilediğin kadar namaz kıL. Çünkü (o vakitte kılınan) namaza tanık olunur ve (ecri) yazılır. Sonra ikindi namazını kılıncaya kadar namaz kıl(abilirsin. İkindiyi kıldıktan) sonra güneş batıncaya kadar namaz kılma çünkü o vakit güneş bir şeytanın boynuzları arasında batar ve kafirler ona namaz kılar. Abdest aldığın vakit ellerini yıka çünkü sen ellerini yıkadığın vakit günahların dirseklerinden çıkar. Sonra başına mesh ettiğinde günahların saçlarının ucundan dökülür. Sonra ayaklarını yıkayınca günahların ayaklarından çıkar. Şayet meclisinde kalıp bir yere gitmezsen abdestinden payını alırsın. Eğer kalkıp Rabbini zikreder, ona hamd eder ve onun için kalpten iki rekat kılacak olursan annenden doğduğun günkü gibi günahlarından uzaklaşırsın." (Ebu Umame) dedi ki:

 

Ey Amr ne söylediğini bil çünkü sen çok büyük bir şey söylüyorsun deyince, şu cevabı verdi: Allah'a yemin ederim yaşım ilerledi, ecelim yaklaştı, yalan söylemeye de ihtiyacım yok. Eğer bunu Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'dan sadece bir ya da iki defa dinlemiş olsaydım bunu söylemezdim ama ben bunu ondan daha fazla kere dinledim.

 

(el-Abbas b. Salim dedi ki): Hadisi Ebu Sellam bana kendisinden (Ebu Sellam da Ebu Umame'den) böylece tahdis etti. Ancak bir şeyde hata eder yahut bir şeyeklemiş isem bundan dolayı Allah'tan mağfiret diler ve ona tövbe ederim.

 

Müslim bu lafızların bir kısmını en-Nadr b. Muhammed el-Cureşi'nin, İkrime b. Ammar'dan, onun Şeddad b. Abdullah'tan, onun Ebu Umame'den şöyle dediğini nakletti: Amr b. Abse dedi ki diye hadisi zikretti. el-Abbas b. Salim'in rivayeti olan bu hadis ise İkrime b. Ammar'ın rivayetine göre Sadr'a daha çok şifa verir ve daha eksiksizdir.

 

Diğer Tahric: Hadisi Müslim, 832'de "Kendimi ben İslam'ın dörtte biri iken gördüm" sözü ile: "Gecenin hangi vaktinde dua daha çok işitilir. . ." şeklindeki sorusu dışında tamamen zikretmiş bulunmaktadır. Bu hadisin bir kısmı daha önceden geçmiş idi. Hadisin daha başka bölümleri de ileride gelecektir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

247- Yaralı Yahut Yaraları irin Toplamış Olan Bir Kimsenin Kış Mevsiminde Cünüplükten Dolayı Teyemmüm Etmesi