HABER-İ MÜTEVATİR -
HADİS-İ MÜTEVATİR - LAFZEN MÜTEVATİR
MA’NEN MÜTEVATİR –
MÜTEVATİR-İ LAFZİ – MÜTEVATİR-İ MA’NEVİ
MÜTEVATİR:
Sözlükte tefâul vezninde
bir kaç iş birbiri ardınca gelmek, birbiri ardınca gelen şeyler arasında bir
miktar fasıla ve fetret olarak peyderpey görünmek manasına tevatürden ismi faildir. “Tevâtere'l-mataru”
denir ki, aralıksız yağmur yağdı demektir.
Hadis ilminde mütevâtir,
her tabakada Nebi (s.a.s) üzerine yalan söylemeleri aklen mümkün olmayan çok
sayıda ravi tarafından görerek veya işiterek rivayet edilen habere (hadise)
denir. Bu tarife göre, şu hadis mütevâtirdir denildiği zaman o hadisin Nebi
(s.a.s)'in ağzından yalan uydurmalarını aklın kabul etmediği kalabalık
denebilecek sayıda sahâbi tarafından Allah Resulünden görülerek veya işitilerek
rivayet edilmiş olması, aynı şekilde herbiri ayrı ülkelerden oldukları, sayılan
da fazla olduğu için yalan söylemek üzere birleştiklerini aklın kabul etmediği
tabiilerden kalabalık bir grub tarafından sahâbilerden rivayet edilmesi,
onlardan da aynı vasfa sahip kalabalık bir cemaat tarafından nakledilen hadis
olduğu anlaşılır. İsnadı böyle olan ravilerin rivayet ettiği hadislerin
mütevâtir olabilmesi için tarif içindeki şartlann bir arada olması gerekir.
Bunlara şurûtu'l-mutevâtir (mü'tevatirin şartlan) denir. (Bk.
Şurûtu'l-Mutevâtir).
Mütevâtir hadisler
mutevatir-i lafzi (lafzen mütevâtir) ve mütevatir-i ma'nevi (ma'nen mütevâtir)
olmak üzere iki kısma ayrılır. Lafzi mütevâtir, lafzında tevatür hasıl olan
hadislerdir. Ma'nen mütevâtir ise lafızları az çok birbirinden farklı olmak
üzere manasında tevatür yoluyla rivayet edilen hadistir. Mütevatirin bu iki
kısmı şöyle bir misalle daha iyi anlaşılabilir. Diyelim ki bir kimsenin sadaka
verdiğine dair çeşitli rivayetler gelse, bu rivayetlerin birinde o kimsenin
deve sadaka ettiği, bir başkasında at, bir diğerinde koyun sadaka verdiği
belirtilse bu haberin sadaka verme hususu ma'nen mütevâtir olur. Eğer böyle bir
haber hep aynı sözlerle rivayet edilirse o zaman da lafzen mütevâtir adını
alır.
Hem lafzı, hem manası
mütevâtir olan tek eser Kur'ân-ı Kerim'dir. İbnu's-Salâh'a göre zaruri ilim
ifâde edecek nitelikte mütevâtir hadis bulmak zordur. Gerçek manada mütevatire
ancak,
“Kim benim üzerime
bilerek yalan uydurursa Cehennemdeki yerine hazırlansın.” hadisi misâl verilebilir. İbn Haceri'l-Askalâni buna
itiraz ederek şöyle der:
“Gerek İbnu's-Salâh’ın
bu şartları ihtiva eden mütevatirin nadir bulunduğu ve gerekse başkalarının hiç
bulunmadığı yolundaki iddiaları yersizdir; çünkü bu gibi iddialar, isnadların
çokluğuna ve adet olarak yalan üzerinde birleşmelerini yahut yalanın onlardan
ittifakla sadır olmasını imkansız kılan ricalin hallerine ve özelliklerine
gerektiği şekilde muttali olamamaktan doğmuştur. Nebi'in hadisleri arasında
mütevatirin çok denecek kadar bulunduğunu ortaya koyan delillerin en güzeli,
doğu ve batıda ilim ehlinin ellerinde dolaşan ve musannıflarına nisbetlerindeki
doğruluğu kesinlikle bilinen birçok hadis kitabı, bir hadisin ihraç ve
rivayetinde ittifak ettiği ve bu hadis tarikları ile isnadları, diğer şartların
tahakkuku ile birlikte yalan üzerinde ittifak etmelerini adeten imkansız
kılacak şekilde çoğaldığı zaman, o hadisin söyleyenine nisbetindeki doğruluk
hakkında yakin derecesinde ilim hasıl olur. Meşhur kitaplarda bu şekilde
hadisler pek çoktur.”
İbn Hacer'in çok olarak
nitelediği mütevatirden en fazla meşhur olan birkaçı şunlardır:
Yukarıda nakledilen “men
kezebe aleyye” hadisi (yetmişbeş 75 sahâbiden rivayet edilmiştir). “Mesh
ale'l-huffeyn” (yetmiş kusur sahâbi); “havz” hadisi (elli kusur);
“Refu'l-yedeyn fis-Salât” hadisi (elli sahâbi); “nezele”l-Kurânu'alâ Seb'ati
ehrufin” hadisi (yirmi yedi sahâbi); “Kabir azabı” hadisi (otuziki sahâbi),
“kabirde münker-nekir meleklerini ölüyü sorguya çekmeleri” hadisi (yirmi altı);
“İhlas suresinin Kur'ân-ı Kerim'in üçte birine muadil olduğuna dair hadis”
yirmi sahâbi tarafından rivayet edilerek tevatür derecesine ulaşmıştır.
Mütevâtir hadisleri
toplayan eserler içinde en mühim olanlar şunlardır:
1.
el-Fevâ'i'du'l-Mutekâsire fi'l-Ahbâri'l-Mutevatire: es-Suyûti.
2.
el-Ezhâru'l-Mutenâsire fi'l-Ahbâri'l-Mutevâtire: Bu da es-Suyûti'nindir ve
ilkinden derlemedir. Yüz mütevâtir hadisi ihtiva eder.
3.
el-Le'ali'l-Mutenâsire fi'l-Ahâdisi'l-Mutevâtire: Muhammed Murtaza'l-Huseyni.
4. el-Hırzu'l-Meknûn min
Lafzi'l-Ma'sumi'l-Me’mûn: Sıddık b. Hasen b. Ali el-Kannûci.
5. Nazmu'l-Mutenâsir mine'l-Hadisi’l-Mutevâtir:
Ca'feru'l-Hüseyni el-Kettâni. Bu eser es-Suyûti'nin el-Ezharı ile değişik
kaynaklardan derlenmiş 310 mütevâtir hadis ihtiva eder. Baş tarafında
mütevatirle ilgili hayli kıymetli malumat vardır. 1327 de Fas'da basılmıştır.
Diğer baskıları da vardır.
Ayrıca bakınız: