KEŞT
''Keşeta'' sülasi
fiilinin masdarı olup asıl itibariyle açmak, bir nesnenin yüzünü örtüp bürüyen
şeyi kaldırmak manasınadır. (Kamus, 2 / 509) Tekvir suresi 11. ayette de ''Gökyüzü
sıyrılıp açıldığı zaman'' buyurularak kelime bu manada kullanılmıştır.
Hadis ıstılahı olarak
keşt, hadislerin yazılması esnasında yanlış yazılan yerlerin bıçak veya benzeri
aletle kazınarak silinmesine denir. Bununla beraber daha çok fazla yazılan
yerlerin kazınmasına keşt tabir edilmiştir. (feth, 2 / 180)
Hadisleri yazarken
hadisten olmayan fazladan veya yanlış yazılan yerler darb, hakk veya mahv şekillerinden biri ile yok edilir. İbnu's-Sallah'a göre bunların
en iyisi darb dır. (ulum, 176) Şu da var
ki yanlış yazılan kısım tek bir harf, kelime veya kısa bir cümle ise bunu
keşt yoluyla kazıyarak silmek daha uygun
olur. Çünkü darb edilen bir yazı silinmez. Üzerine belli olacak şekilde bir
çizgi çekilerek işaretlenmek suretiyle iptal edilir. Bakınız: Darb Böylece yazılmaması gereken harf, kelime veya kısa ibare
metinde kalmış olur. Bu ise onun asıl ibare olduğu zannını uyandırabilir veya
çizgi ile darb edildiğinin farkına varılmayıp karışıklığa yol açabilir. Bu
bakımdan keşt usulü silme daha pratik görünürse de uzun ibarelerin keşt yoluyla
silinmesini bir yandan vakit alacağı, bilhassa yazı yazılan kağıdı zedeleyeceği
için hoş görmeyenler vardır. Nitekim ibnu's-Sallah bazı şeyhlerin hadis
meclisine yanlış yerleri kazımak için bıçak getirilmesini hoş görmediklerini
nakleder. Sebep olarak da kazınan kısmın başka rivayette belkide sahih
olabileceğini gösterir. Aynı şekilde hadisi yazan katip, bir başka sefer hadisi
başka şeyhe arz eder. Sildiği kısım onun rivayetinde sahih olabilir. bu sefer
silinen kısmın tekrar metne alınması gerekebilir. (ulum, 176)
Şu hale göre, bu gibi sebeplerle darb'ın tercih edilmesi uygun olur.