AHBERANA أخبرنا
Bize haber verdi
anlamına gelir.
Hadis rivayet
metodlarından biri ile alınan hadislerin başkalarına rivayetleri sırasında isnadda
kullanılan eda lafızlarından biridir. Ravinin Hadisi hangi rivayet metoduyla
aldığını göstermekte ve onu Şeyhine nisbet etmekte kullanılır. Daha çok Hadis
rivayet metodlarının en sağlamı olan ve Şeyh ile talibin bir araya gelmesi ile
rivayeti ifade eden sema' yoluyla rivayette kullanılan üçüncü lafızdır. El
Hatibul Bağdadi tekil zamiri ile ahberani lafzını sema' a delallet eden
lafızların üçüncü sırasında vermiştir.
Buharinin Şeyhi El
Humeydi'den naklettiği bir habere bakılırsa Süfyan bin Üyeyne ye göre Ahberana
Haddesena Enbeena ve Semi'tu tabirleri birdir ve sema' a delalet eden
lafızlardandır. Yine El Hatibul bağdadiye göre ravi Şeyhten işitmek suretiyle
aldığı Hadislerin rivayetinde semi'tu
Haddesena Ahberana Enbeena tabirlerinden birini kullanmakta serbesttir.
Kadı iyad ise sema'
yoluyla rivayeti imla ve tahdis olarak ayırdıktan sonra Şeyhin ezberinden veya
yazılı kitabından yapılabileceğini kaydederek bu yolla Hadis rivayet edenlerin
Hadedesena Ahberana Enbbeena semi'tu fulanen yekulu, kale lena fulanun, zekera
lena fulanun lafızlarının herhangi birini kullanmasının caiz olduğunu söyler.
Bu misaller Ahberana tabirinin genelde sema' a delalet eden eda lafızları
arasında kullanıldığını gösterecek niteliktedir. Bununla birlikte aynı tabir
zamanla sema' yoluyla Hadis rivayetinde kullanılmakla kalmamış diğer Hadis
rivayet metodlarının hemen hepsi ile rivayetde kullanılan bir eda lafzı haline
gelmiştir.
Nitekim ibnü Selaeha
göre Ahberana önceleri Şeyh ten işitilen Hadislerin rivayetinde yaygın olarak
kullanıldığı halde sonraları kıraat veya Arz denilen metodla rivayet edilen
Hadislere tahsis edilmiştir. Abdullah bin Mubarek, Yahya et-Temimi, Ahmed bin
Hambel, Nesei ve diğer bazı alimler Ahberana tabirinin mutlak olarak Arz
metoduyla Hadis rivayetine bağlanmasını caiz görmemişlerdir. Buna karşılık Hicaz ve Kufe alimlerinin büyük
çoğunluğu söz gelişi ez-Zühri, Malik Süfyan bin Üyeyne, Yahya bin Said, El
Kattan, Buhari gibi Hadis alimleri bunu caiz görürler. İmam Şafi de ahberana
lafzının sadece Arz metoduyla Hadis rivayetine ait bir tabir kabul edilmesini
caiz görenlerdendir. Buradan anlaşılmaktadırki Hadis ıstılahlarının oluşmaya
Muhaddisler ve Raviler arasında Hadis rivayetiyle ilgili çeşitli tabirler
kullanılmaya başladığı sıralarda Ahberana tabiri önce sema' denilen rivayet
şeklinde diğer bazı lafızlarla birlikte kullanılmış, ancak sonraları aynı tabir
Şeyh'e Arz veya Kraat'i ifade eden bir tabir haline gelmiştir. Şu da varki
Ahberana lafzı Haddesena ile aynı manada olarak Hadisi Şeyh'ten doğrudan
doğruya vasıtasız olarak rivayette kullanımış bu iki tabir arasında fark
görülmemiştir. Mağrib alimleride ikisi arasında fark gözetmemiştir. Ancak
Ahberani tabirinin Arz yoluyla rivayete tahsis yaygın hale geldikten sonra
Muhaddisler tarafından bu iki tabir arasında fark gözetilmeye başlamıştır. İmam
Evzai bin Cüreyc , İmam Şafi, Müslim, Abdul bin Vehbil Mısri, Nesei gibi alim
Muhaddislerde iki tabirin ayrı mutalaa edilmesine taraftardırlar. Bunun
içindirki Ahberana lafzı Haddesena gibi özellikle Şeyh'ten sema' ı değil Şeyhin
huzurunda okumayıda ifade etmeye başladığında artık aralarında umum husus
ilgisi hasıl olmuş ve her Hadis rivayeti için Ahberana denilebilmiş isede her
haber nakletmeye Tahdis denilememeye başlanmıştır.
Bu nedenle Ahmed bin
Salih Ahberana ile Enbeena Haddesena nın altındadır. Bazı Hadisçiler Ahberana
ve benzeri tabirlerin icazet ve münavele yoluyla alınan Hadislerin
rivayetindede kullanılmasını caiz görmüşlerdir. Bazıları ise bu tabirle
birlikte Hadisi tahammül yolunu belirttecek lafzın zikredilmesini uygun
bulmuşlardır. Malik bin Enes, İbn-i Cüreyc Ahmed bin Hambel ve diğer bazı
Hadisçiler, Ahberana ve benzeri eda lafızlarının icazet ve münavelede
kullanılmasını hoş karşılamamaışlardır. Mesela Malik bin Enes bu senin El
Muvatta adlı kitabın. Onu yazdım ve karşılaştırdım bunun rivayeti için bana
icazet ver. Yalnız rivayet ederken Ahberana Malik mi diyeyim yoksa Haddesena
Malik mi ? Diyen bir şahsa :
Hangisini dilersen onu söyle cevabını
vermiştir.
Ahmed bin Hambel ise Şuayb'ın Hadislerinin bir
kısmını ona okuyarak bir kısmını ondan dinleyerek, bir kısmınıda icazet ve
münavele ile alan El Hakem bin Nafi'e hepsini değil bir kısmını münavele ile
aldığı için bütün bu Hadislerin rivayetinde -Ahberana de- demiştir.
Bu haberler icazet ve
münavele yolu ile alınan Hadislerin de Ahberana ve benzeri tabirler
kullanılarak rivayet edildiğini göstermektedir.
Bununla beraber İbn-ü
Salah ve ona tabi olanlar bu çeşit rivayetlerde tahammül yolunun açıklanmasını
daha doğru bulmuşlar ve Hadisçilerin ekseriyetle bu görüş üzerinde
birleştiklerini ifade etmişlerdir. Bu açıklama işide ravinin mesela Ahberana
icazeten veya Haddesena münaveleten gibi ibareler kullanmasıyla olur. Ahberana
lafzının mukatebe yolu ile alınan Hadislerin rivayetinde kullanılması ise bazı
alimlere göre caiz olmakla beraber bazı Hadisçiler bunu doğru bulmamışlardır.
Ayrıca bakınız:
AHBERANA FULAN
Bİ-KIRA’ATİ ALEYHİ
AHBERANA FULAN Bİ-TEBLİĞİ FULAN
AHBERANA FULAN
Bİ’L-KIRA'ATİ ALEYHİ
AHBERANA FULAN FİMA KURİ'E ALEYHİ
AHBERANA FULAN
KIRA'ATEN ALEYHİ
AHBERANA FULAN
KIRA’TATEN ALEYHİ VE ENE ESME'U