DEVAM: 74- Sekif ve
beni hanife kabilesinin durumları.
حدثنا محمد
بن إسماعيل
حدثنا أحمد بن
خالد الحمصي
حدثنا محمد بن
إسحاق عن سعيد
بن أبي سعيد
المقبري عن
أبيه عن أبي
هريرة قال
أهدى رجل من
بني فزارة إلى
النبي صلى
الله عليه
وسلم ناقة من
إبله التي
كانوا أصابوا
بالغابة
فعوضه منها
بعض العوض
فتسخطه فسمعت
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
على هذا
المنبر يقول
إن رجالا من
العرب يهدي
أحدهم الهدية
فأعوضه منها
بقدر ما عندي
ثم يتسخطه
فيظل يتسخط
علي وأيم الله
لا أقبل بعد
مقامي هذا من
رجل من العرب
هدية إلا من قرشي
أو أنصاري أو
ثقفي أو دوسي
قال هذا حديث
حسن وهو أصح
من حديث يزيد
بن هارون عن
أيوب
Ebû Hureyre (r.a.)’den
rivâyete göre, şöyle demiştir: Fezare oğullarından bir adam Rasûlullah
(s.a.v.)’e: El gabe vakasında ganimet olarak aldıkları develerden birini hediye
etmişti. Rasûlullah (s.a.v.), buna karşılık olacak bazı hediyeler vermişti.
Fakat adam kızdı memnun olmadı. Saonra Rasûlullah (s.a.v.)’den minber üzerinden
şöyle buyurduğunu işittim:
“Arap’tan
bazı kişiler var ki: Bunlardan biri bir hediye hediye ediyor ben de gücümün
yettiği kadarıyla ona karşılık veriyorum o da bunu beğenmiyor ve güceniyor.
Allah’a yemin ederim ki, şu andan itibaren artık Kureyşli’den, Ensâr’dan,
Sekîfli’den ve Devsli’den başka arabın hiçbirinden hediye kabul etmeyeceğim.”
Diğer tahric: Ebû
Dâvûd, Buyu’
Tirmizî: Bu hadis
hasendir. Yezîd b. Harun’un, Eyyûb’tan rivâyet ettiği hadisten daha sahihtir.