DEVAM: 85- Alak
suresinden tefsir edilen ayetler.
حدثنا أبو
سعيد الأشج
حدثنا أبو
خالد عن داود بن
أبي هند عن
عكرمة عن بن
عباس قال كان
النبي صلى
الله عليه
وسلم يصلي
فجاء أبو جهل
فقال ألم أنهك
عن هذا ألم
أنهك عن هذا
فانصرف النبي
صلى الله عليه
وسلم فزبره
فقال أبو جهل إنك
لتعلم ما بها
ناد أكثر مني
فأنزل الله {
فليدع ناديه
سندع
الزبانية } فقال بن
عباس فوالله
لو دعا ناديه
لأخذته
زبانية الله
قال هذا حديث
حسن غريب صحيح
وفيه عن أبي
هريرة رضى
الله تعالى
عنه
İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete
göre, şöyle demiştir:
Nebi (s.a.v), namaz
kılmakta idi Ebû Cehil geldi ve,
“Seni bu işten
yasaklamamış mıydım? Seni bu işten yasaklamamış mıydım?” dedi. Rasûlullah
(s.a.v.), namazı bitirince Ebû Cehil’e sert davrandı. Bunun üzerine:
“Ebû Cehil’i sen gayet
iyi bilirsin ki Mekke’de benim meclisimden daha kalabalık bir meclis yoktur”
dedi. Bunun üzerine Allah, Alak sûresi 17-18. ayetlerini indirdi:
“17) Artık o
yandaşlarını çağırsın da yardım istesin. 18) Biz de azâb meleklerimiz olan
zebanileri çağıracağız.”
İzah:
(Müsned: 2207)
İbn Abbâs dedi ki: Ebû
Cehil, meclisini çağırmış olsaydı Allah’ın zebanileri onu mutlaka yakalayıp
kapıvereceklerdi.
Tirmizî: Bu hadis
hasen garib sahihtir. Bu konuda Ebû Hureyre’den de hadis rivâyet edilmiştir.