57- Vakıa suresinden
tefsir edilen ayetler.
بسم الله
الرحمن
الرحيم حدثنا
أبو كريب حدثنا
عبدة بن
سليمان عن
محمد بن عمرو
حدثنا أبو سلمة
عن أبي هريرة
قال قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يقول الله
أعددت لعبادي
الصالحين
مالا عين رأت
ولا أذن سمعت
ولا خطر على
قلب بشر
واقرؤوا إن
شئتم { فلا
تعلم نفس ما
أخفي لهم من
قرة أعين جزاء
بما كانوا } يعلمون
وفي الجنة
شجرة يسير
الراكب في
ظلها مائة عام
لا يقطعها
واقرؤوا إن
شئتم { وظل
ممدود } وموضع
سوط في الجنة
خير من الدنيا
وما فيها واقرؤوا
إن شئتم { فمن
زحزح عن النار
وأدخل الجنة
فقد فاز وما
الحياة
الدنيا إلا
متاع الغرور } قال أبو
عيسى هذا حديث
حسن صحيح
Ebû Hureyre (r.a.)’den
rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.), şöyle buyurdu:
Allah buyuruyor ki: Salih
kullarıma hiçbir gözün görmediği hiçbir kulağın duymadığı hiçbir insanın
kalbinden dahi geçmeyen nimetler hazırladım. Dilerseniz Secde sûresi 17.
ayetini okuyunuz:
“Böyle davranan
mü’minlere gelince, yaptıklarından dolayı mükafat olarak, öteki dünyada onlara
şimdiye kadar gizli kalan, göz aydınlığı olarak, onlar için nelerin saklanıp
bekletildiğini hiç kimse bilip hayal edemez.”
Cennet’te bir ağaç
vardır ki binitli bir kişi onun gölgesinde yüzyıl yürürde bitiremez. Dilerseniz
Vakıa sûresi 30. ayeti okuyunuz:
“Uzayıp giden
gölgeler.” Cennet’te bir kamçılık yer, dünyadan ve içindekilerden daha
hayırlıdır. Dilerseniz Âl-i Imrân sûresi 185. ayetini okuyunuz: “Her can ölümü
tadacaktır. Böylece kıyamet günü yapıp ettiklerinizin karşılığı size tam olarak
ödenecektir. Orada ateşten uzaklaştırılıp Cennete konulacak olanlar, gerçek
kurtuluşa ermişlerdir. Zira bu dünya hayatına düşkünlük, aldatıcı bir zevkten
başka birşey değildir.”
İzah:
(Buhârî, Bed-il Halk;
Müslim, Cennet)
Tirmizî: Bu hadis
hasen sahihtir.