DEVAM: 25- Nur
suresinden tefsir edilen ayetler.
حدثنا محمد
بن بشار حدثنا
بن أبي عدي
حدثنا هشام بن
حسان حدثني
عكرمة عن بن
عباس أن هلال
بن أمية قذف
امرأته عند
النبي صلى
الله عليه وسلم
بشريك بن السحماء
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم البينة
وإلا حد في
ظهرك قال فقال
هلال يا رسول
الله إذا رأى
أحدنا رجلا
على امرأته
أيلتمس البينة
فجعل رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يقول البينة
وإلا فحد في
ظهرك قال فقال
هلال والذي بعثك
بالحق إني
لصادق
ولينزلن في
أمري ما يبرئ
ظهري من الحد
فنزل { والذين
يرمون أزواجهم
ولم يكن لهم
شهداء إلا
أنفسهم }
فقرأ حتى بلغ
{ والخامسة أن
غضب الله
عليها إن كان
من الصادقين } قال
فأنصرف النبي
صلى الله عليه
وسلم فأرسل
إليهما فجاءا
فقام هلال بن أمية
فشهد والنبي
صلى الله عليه
وسلم يقول إن الله
يعلم أن
أحدكما كاذب
فهل منكما
تائب ثم قامت
فشهدت فلما
كانت عند
الخامسة { أن
غضب الله عليها
إن كان من
الصادقين } قالوا
لها إنها
موجبة فقال بن
عباس فتلكأت
ونكست حتى ظننا
أن سترجع
فقالت لا أفضح
قومي سائر
اليوم فقال
النبي صلى
الله عليه
وسلم أبصروها
فإن جاءت به
أكحل العينين
سابغ
الإليتين
خدلج الساقين
فهو لشريك بن
السحماء
فجاءت به كذلك
فقال النبي
صلى الله عليه
وسلم لولا ما
مضى من كتاب
الله عز وجل
لكان لنا ولها
شأن
İbn Abbâs (r.a.)’den
rivâyet edildiğine göre, Hilâl b. Ümeyye Nebinin huzurunda karısının, Şerîk b.
Sahma ile zina yaptığını ortaya attı. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “Bu
konuda delil isteriz veya iftira cezasının sırtında olduğu bil!” Hilâl dedi ki:
“Ey Allah’ın Rasûlü,
içimizden biri karısının üzerinde bir adam görürse delil mi arayacaktır?”
Rasûlullah (s.a.v.): “Delil isteriz aksi takdirde ceza sırtındadır” demeye
devam etti. Hilâl:
“Seni hak ile gönderene
yemin olsun ki ben doğru söylemekteyim. Benim meselem hakkında beni cezadan
kurtaracak bir şey mutlaka inecektir…” Bunun üzerine Nur sûresi 6-9. ayetleri
nazil oldu:
“6 Kendi eşlerini zina
ile suçlayan, fakat kendilerinden başka şâhidleri olmayan kimselere gelince, bu
suçlamayı yapanların her biri doğru söylediklerine dair, dört defa Allah’ı
şâhid tutsunlar. 7 Ve beşincisinde de, bu suçlamayı yapan kişi, eğer
yalancılardansa, Allah’ın lanetine razı olduğunu ifade etsin. 8 Ve suçlanan
kadına gelince, onun kocasının yalan söylediğine dair, Allah’ı dört defa şâhid
tutması, bu suça verilecek cezayı ondan giderir. 9 Ve beşincisinde, kocası
doğruyu söylüyorsa, Allah’ın gazabına razı olduğunu ifade etmesidir.”
Nebi (s.a.v)’e vahiy
inme işi bitince Hilâl ve karısına haber gönderdi. Bunun üzerine gelen Hilâl
lian yaptı. Nebi (s.a.v) ise şöyle söylüyordu:
“Şüphesiz Allah
ikinizden birinin yalancı olduğunu biliyor şimdi tevbe isteyeniniz var mı?”
Sonra kadın kalkıp lian yaptı ve beşincisine gelince:
“Eğer koca doğru
söyleyenlerden ise; Allah’ın gazabı kendi üzerinedir.” İnsanlar: “Allah’ın
gazabı mutlaka yerini bulacaktır” dediler. İbn Abbâs diyor ki:
Bunun üzerine kadın
durakladı, başını eğdi hatta yaptığı liandan vazgeçecek sandık fakat kadın: “Bu
gün toplumumu rezil ve kepaze etmeyeceğim” dedi. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle
buyurdu: “Doğurduğu zaman o kadının çocuğuna bakınız eğer çocuk iki gözü
sürmeli kalçaları geniş ve bacakları kalın olursa; O çocuk Şerîk b. Sahma’ya
aittir.” Kadın günü gelince bu şekilde bir çocuk meydana getirdi. Bunun üzerine
Nebi (s.a.v) şöyle buyurdu: “Allah’ın kitabında lian meselesi hakkında hüküm
gelmemiş olsaydı, bizim o kadınla işimiz vardı.”
Diğer tahric: İbn Mace,
Talak
قال أبو عيسى
هذا حديث حسن
غريب من هذا
الوجه من حديث
هشام بن حسان
وهكذا روى
عباد بن منصور
هذا الحديث عن
عكرمة عن بن
عباس عن النبي
صلى الله عليه
وسلم ورواه
أيوب عن عكرمة
مرسلا ولم يذكر
فيه عن بن
عباس
Tirmizî: Bu hadis bu
şekliyle Hişâm b. Hassân’ın rivâyeti olarak hasen garibtir. Abbâd b. Mansur bu
hadisi İkrime’den, İbn-i Abbâs’tan rivâyet etmiştir. Eyyûb’ta İkrime’den mürsel
olarak rivâyet etmiştir ve senedinde İbn Abbâs’a yer vermemiştir.