DEVAM: 6- Maide
suresinden tefsir edilen ayetler.
حدثنا عبد
الله بن عبد
الرحمن
أخبرنا يزيد
بن هارون
أخبرنا شريك
عن علي بن
بذيمة عن أبي
عبيدة عن عبد
الله بن مسعود
قال قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم لما
وقعت بنو
إسرائيل في
المعاصي
نهتهم علماؤهم
فلم ينتهوا
فجالسوهم في
مجالسهم وواكلوهم
وشاربوهم
فضرب الله
قلوب بعضهم
ببعض ولعنهم {
على لسان داود
وعيسى بن مريم
ذلك بما عصوا
وكانوا
يعتدون }
قال فجلس
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم وكان
متكئا فقال لا
والذي نفسي
بيده حتى
تأطروهم على
الحق أطرا
Abdullah b. Mes’ûd
(r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “İsrail oğulları
isyan ve günahlara batıp gittiklerinde onları sakındırdılarsa da onlar
vazgeçmediler. Sonra Âlimleri de onların meclislerinde onlarla birlikte oturup
onlarla birlikte yediler ve içtiler. Allah’ta onların kalplerini birbirine
benzetti ve Maide sûresi 78. ayete göre Dâvûd ve İsa’nın diliyle
lanetlendiler.”
İbn Mes’ûd şöyle devam
etti: Nebi (s.a.v), yaslanmış iken doğruldu ve; “Hayır hayır canım kudret
elinde olan Allah’a yemin ederim ki sizler de aranızda ki günahkarlara
gerektiği şekilde engel olmadıkça kurtulmanız mümkün değildir.”
Diğer tahric: Ebû
Dâvûd, Melahım; İbn Mâce, Fiten
قال عبد الله
بن عبد الرحمن
قال يزيد وكان
سفيان الثوري
لا يقول فيه
عن عبد الله
قال أبو عيسى
هذا حديث حسن
غريب وقد روي
هذا الحديث عن
محمد بن مسلم
بن أبي الوضاح
عن علي بن
بذيمة عن أبي عبيدة
عن عبد الله
عن النبي صلى
الله عليه وسلم
نحوه وبعضهم
يقول عن أبي
عبيدة عن النبي
صلى الله عليه
وسلم مرسل
Abdullah b.
Abdurrahman, Yezîd’den naklederek şöyle dedi: Sûfyân es Sevrî bu hadisin
senedinde “Abdullah b. Mes’ûd’tan” demezdi.
Tirmizî: Bu hadis
hasen garibtir. Bu hadis Muhammed b. Müslim b. Ebî’l Vaddah’tan, Ali b. Bezîme’den,
Ebû Ubeyde’den ve Abdullah’tan benzeri şekilde rivâyet edilmiş olup kimileri de
Ebû Ubeyde’den diyerek hadisi mürsel olarak rivâyet ediyorlar.