29- Tok gözlü olana
herşey bereketli kılınır?
حدثنا سويد
أخبرنا عبد
الله عن يونس
عن الزهري عن
عروة وابن
المسيب أن
حكيم بن حزام
قال سألت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فأعطاني ثم سألته
فأعطاني ثم
سألته
فأعطاني ثم
قال يا حكيم
إن هذا المال
خضرة حلوة فمن
أخذه بسخاوة
نفس بورك له
فيه ومن أخذه
بإشراف نفس لم
يبارك له فيه
وكان كالذي
يأكل ولا يشبع
واليد العليا
خير من اليد
السفلى فقال
حكيم فقلت يا
رسول الله
والذي بعثك
بالحق لا أرزأ
أحدا بعدك شيئا
حتى فارق
الدنيا فكان
أبو بكر يدعو حكيما
إلى العطاء
فيأبى أن
يقبله ثم إن
عمر دعاه
ليعطيه فأبى
أن يقبل منه
شيئا فقال عمر
إني أشهدكم يا
معشر
المسلمين على
حكيم أني أعرض
عليه حقه من
هذا الفيء
فيأبى أن
يأخذه فلم
يرزأ حكيم
أحدا من الناس
شيئا بعد رسول
الله صلى الله
عليه وسلم حتى
توفي
قال هذا حديث
صحيح
Hakîm b. Hızâm
(r.a.)’den rivayete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’den dünyalık
istedim, bana verdi sonra yine istedim, yine bana verdi; sonra yine istedim,
yine verdi ve sonra şöyle buyurdu: “Ey Hakîm! Dünya malı tatlı ve yemyeşildir.
Her kim bu dünyalığı tok gözlü olarak alır ve elde ederse kendisi için hayırlı
ve bereketli kılınır. Kim de aç gözlü olarak alırsa kendisi için bereketli
olmaz yiyip te doymayan kimse gibi olur. Veren el, alan elden daima
hayırlıdır.”
Hakîm diyor ki: “Ey Allah’ın
Rasûlü!” dedim, “Seni hak ile gönderen Allah’a yemin ederim ki dünyadan
ayrılıncaya kadar kimseden bir şey istemeyeceğim.”
Sonra Ebû Bekir (r.a.),
Halife olduğunda Hakîm'i bahşiş vermek için çağırırdı fakat Hakîm uzak durdu ve
hiçbir şey kabul etmedi. Bunun üzerine Ömer şöyle dedi: “Ey Müslümanlar
topluluğu! Ben sizleri şâhid tutarım ki ganimetten kendi payını ona sunuyorum,
fakat o bunu almaya yaklaşmıyor.” Hakîm, Rasûlullah (s.a.v.)’den sonra ve
kendisi vefat edinceye kadar halktan kimsenin malından bir şey istemedi.
Diğer tahric: Buhârî,
Rıkak; Müslim, Zekat; Biraz değişik lafızla Nesai, zekat
Tirmizî: Bu hadis
sahihtir.