7- KIZ KARDEŞLERİN MİRASLARI
حدثنا الفضل
بن الصباح
البغدادي
أخبرنا بن عيينة
أخبرنا محمد
بن المنكدر
سمع جابر بن
عبد الله يقول
مرضت فأتاني
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يعودني
فوجدني قد
أغمي علي فأتى
ومعه أبو بكر
وعمر وهما
ماشيان فتوضأ
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فصب علي
من وضوئه
فأفقت فقلت يا
رسول الله كيف
أقضي في مالي
أو كيف أصنع في
مالي فلم
يجبني شيئا
وكان له تسع
أخوات حتى
نزلت آية
الميراث { يستفتونك قل
الله يفتيكم
في الكلالة }
الآية قال
جابر في نزلت
قال أبو عيسى
هذا حديث حسن
صحيح
Câbir b. Abdullah
(r.a.)’den rivâyete göre, şöyle diyor:
“Hastalandım Rasûlullah
(s.a.v.), beni ziyarete geldiğinde beni baygın durumda buldu. Sonra beraberinde
Ebû Bekir ve Ömer olduğu halde bana yaya olarak geldiler. Rasûlullah (s.a.v.)
abdest aldı abdest suyundan bana bir miktar döktü, hemen ayırdım. Sonra Ey
Allah’ın Rasûlü! Dedim. Malım konusunda ne karar vereyim veya malımı ne
yapmalıyım? Bana hiçbir cevap vermedi. O anda Câbir’in dokuz kızkardeşi vardı.
Nihayet Nisa sûresi 176. ayeti indi:
“Onlar senden cevap
isterler. De ki: Allah size babasız ve çocuksuz kişinin mirası hakkındaki
hükmünü şöyle açıklıyor: Ölen kişinin çocuğu yok bir kız kardeşi varsa,
bıraktığı malın yarısı o kız kardeşinindir. Ama ölen kız kardeşinin çocuğu
yoksa kendisi, yani erkek kardeşi ona mirasçı olur. Eğer kız kardeşi iki ise,
geride bıraktıklarının üçte ikisi onlarındır. Ama mirasçılar erkek veya kız
kardeşler olarak çok iseler, bu durumda erkek için kadının iki payı vardır.
Allah şaşırıp sapmayasınız diye size her konuda hükmünü açıklıyor. Allah
herşeyi bilendir.”
Câbir diyor ki: Bu ayet
benim hakkımda nazil oldu.
Diğer tahric: Buhârî,
Feraiz; Dârimî, Feraiz
Tirmizî: Bu hadis
hasen sahihtir.