36- MÜCAHİD SAVAŞTAN
KAÇMAZ, KAÇMAMALIDIR
حدثنا بن أبي
عمر حدثنا
سفيان عن يزيد
بن أبي زياد
عن عبد الرحمن
بن أبي ليلى
عن بن عمر قال بعثنا
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم في سرية
فحاص الناس
حيصة فقدمنا
المدينة
فاختبينا بها
وقلنا هلكنا
ثم أتينا رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فقلنا يا رسول
الله نحن
الفرارون قال
بل أنتم
العكارون
وأنا فئتكم
قال أبو عيسى
هذا حديث حسن
لا نعرفه إلا
من حديث يزيد
بن أبي زياد
ومعنى قوله
فحاص الناس حيصة
يعني أنهم
فروا من
القتال ومعنى
قوله بل أنتم
العكارون
والعكار الذي
يفر إلى إمامه
لينصره ليس
يريد الفرار
من الزحف
İbn Ömer (r.a.)’den
rivâyet edilmiştir:
“Rasûlullah (s.a.v.)
bizi bir müfreze olarak göndermişti. Derken hepimiz bozguna uğradık
darmadağınık bir duruma geldik. Medîne’ye dönerek gizlendik ve mahvolduk dedik.
Sonra Rasûlullah (s.a.v.)’e geldik ve Ey Allah’ın Rasûlü biz savaştan kaçan
kimseleriz dedik Rasûlullah (s.a.v.)’de buyurdular ki:
Hayır sizler döne döne
savaş eden kimselersiniz. Ben de Müslüman birliğinden bir askerim.”
Diğer tahric: Ebû
Dâvûd: Cihâd
Tirmizî: Bu hadis
hasendir. Bu hadisi sadece Yezîd b. Ebî Ziyâd’ın rivâyetiyle bilmekteyiz.
Hadiste geçen “Müfreze darmadağın oldu” sözünün manası savaştan ürküp
kaçıştılar anlamındadır. “Akkararûn” Taktik gereği bir başka birliğe katılmak
üzere geri çekilip savaşa devam edenler demektir, “savaştan kaçan” kimseler
demek değildir.